"براعة" - Traduction Arabe en Turc

    • zeki
        
    • başarılı
        
    • zekice
        
    • iyisin
        
    • beceri
        
    • ustalık
        
    • tırmanma
        
    Onun düşündüğünüzden daha makul ve daha zeki bulacaksınız. Open Subtitles أنا متأكد بأنك ستجده أكثر إعتدالا وأكثر براعة مما تعتقد
    Büyük ihtimalle gelmiş geçmiş en zeki adamı. Open Subtitles من المحتمل الرجل الأكثر براعة على الأطلاق
    Sanık, küçük bir parayla, ülkeyi bir uçtan öbür uca dolaşma konusunda ne kadar başarılı olduğunu, zaten gösterdi. Open Subtitles المتهم أظهر براعة كبيرة في أن يكون قادراً على السفر بمبالغ صغيرة
    Daha başarılı, zarif bir ev sahibi düşünemezdim. Open Subtitles لا أستطيع تخيل ضيافة أكثر براعة وتأنّقاً.
    Bundan daha zekice bir şey denemeliyim. Open Subtitles قد أحاول شيء أكثر براعة من ذلك
    Sadece haberini yaptığın sporcu kadar iyisin. Open Subtitles كان المراسلين بارعين بقدر براعة الرياضيين الذين ينقلون أخبارهم
    Bize şöyle daha az teknik beceri gerektirecek bir iş versen? Open Subtitles ربّما تودّين إعطاءنا مُهمّة تتطلّب براعة تقنيّة قليلة.
    Hâl böyleyken buradaki insanlar büyük ustalık ve hayata tutunma iradesinin birer örnekleri... TED ومع ذلك، الناس الذين يعيشون هنا هي أمثلة على براعة كبيرة وإرادة البقاء على قيد الحياة.
    Peki, hangi üçünüz, daha zeki, bilgili anlayışlı, merhametli? Open Subtitles من هم الثلاثة الاكثر براعة الاكثر ذكاء , الاكثر تفهما الاكثر تعاطفا؟
    Görevi bırakmanızın sebebi bu zeki katil mi? Open Subtitles هل براعة القاتل سبب لتقاعدك؟
    Dr. Brennan, siz sorgu sualsiz ülkedeki en zeki adli antropologsunuz. Open Subtitles (د. برينان ) انتي وبدون اي سؤال الاكثر براعة
    Dünyanın en zeki düşünürlerinden Madan Curie demiş ki, "Hayatta korkacak hiçbir şey yok. Sadece anlaşılması lazım." Open Subtitles مدام (كوري), واحدة من أكثر المفكرين في هذا العالم براعة قالت ذات مرة, "لا يوجد في هذا العالم ما نخافة "علينا أن نفهمه فقط
    Benim en başarılı askerim topal bir at gibi köşede duruyor. Open Subtitles اكثر جنودي براعة .. يقف في الزاوية كحصان أعرج
    Ve bu çok basit makineyi kullanarak benim labaratuarım ve diğerleri bebeklerin dünya hakkında öğrenmede ne kadar başarılı olduklarını gösteren yüzlerce çalışma yaptı. TED وباستخدام هذا الجهاز البسيط، قام معملي ومعامل أخرى بعشرات الدراسات التي تظهر مدى براعة الأطفال الصغار في التعلم عن العالم المحيط.
    Tahrik sanatında en başarılı olan kişi burada Yüce Han'ın Beş Arzular Salonu'na kalıcı olarak yerleşme ayrıcalığına sahip olacak. Open Subtitles الأكثر براعة في فن الإثارة ستكسب شرف الإقامة هنا بشكل دائم بقاعة "الرغبات الخمسة" للخان العظيم
    Hayır. zekice değil. Open Subtitles كلا ليس براعة بل تصرف فائق
    Olamaz. Hiç zekice değildi Jim. Open Subtitles -هذه ليست براعة يا (جيم )
    zekice. Open Subtitles إنها براعة
    O şeyleri servis etmede benden çok daha iyisin. Open Subtitles لماذا؟ أنت أكثر براعة منّي في هذه الأمور
    O şeyleri servis etmede benden çok daha iyisin. Open Subtitles أنت أكثر براعة منّي في هذه الأمور
    Bize şöyle daha az teknik beceri gerektirecek bir iş versen? Open Subtitles ربّما تودّين إعطاءنا مُهمّة تتطلّب براعة تقنيّة قليلة.
    Çalışmak için tehlikeli bir madde. Yetenek, ustalık ister. Open Subtitles إنها أشياء يصعب التعامل معها أيضاً فالأمر يتطلّب مهارة و براعة
    Teknoloji engelimi ortadan kaldırdı ve bana yeni bir tırmanma hüneri verdi. TED التكنولوجيا أزالت عجزي ومنحتني براعة تسلق جديدة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus