Brownie'nin bağırsaklarını öyle dolanmış görünce içimde bir şeylerin düğümlendiğini hissettim. | Open Subtitles | عندما رأيت براوني ممدد على الارض شـعرت بالحزن عليه |
Küçücük bir boşluğun içinde bir bebek yetişiyor, tıpkı Brownie kek gibi. | Open Subtitles | طفل كامل ينمو بالداخل من لاشيء مثل كعكة براوني |
Bir Brownie Tozumuzu Attırdığı, Veya Bir Morragh Seni Küvette | Open Subtitles | حتى عندما براوني ينفض غبار شبكات عناكبنا |
Fıstık ezmeli çikolata parçacıklı Brownie. | Open Subtitles | براوني بشوكولاتة مضاعفة مع رقائق الفول السوداني ذلك الذي كنت أعمل عليه |
- Olamaz. - Uyuşturuculu browni yedi. | Open Subtitles | لقد أكل براوني تحتوي على ماريغوانا |
Brownie'yi ne kadar sevdiğini bilirim. | Open Subtitles | أعلم ماذا يعني لك براوني الكلب |
Brownie'ye dedim ki, adam gelir de soru falan sorarsa sadece gerçeği söyle. | Open Subtitles | لقد أخبرت " براوني " إذا سألك سؤال فقط اخبر الحقيقة |
Brownie'ye de "Eğer sana gelip bişey sorarlarsa,sadece doğruyu söyle." dedim. | Open Subtitles | أخبرت (براوني) إذا الرجل جاء وسأله أيّ سؤال، فقط يخبره الحقيقة. |
Sana söyledim, Brownie,sen aptalın tekisin. Korkacak bir şey yok. | Open Subtitles | (قلت انك احمق (براوني لا يوجد شئ تخاف منه |
Aslında ben o kadar da dua etmem. Genellikle, burada Brownie yerim. | Open Subtitles | لا أصلّي كثيراً حقيقةً، عادةً ما أقوم بأكل كعكة (براوني) هنا |
16 parça Brownie yedikten sonra, ya belki kusmaya yada tuvalete gitmeye ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | "لعلّي احتجت التنفيس أو لعلّي كنتُ منتشياً من أكلي 16 كعكة (براوني)" |
Brownie'ler, tamamen zararsız mıdır yoksa şeker kızları hapseden cinsten midir? | Open Subtitles | (من فصيلة الـ (براوني غير مؤذين اطلاقاً او يقفلوا على احبابك ؟ |
Yıllar önce bir Brownie edinmeliydik. | Open Subtitles | كان من المفترض ان نحضر براوني) منذ عقود من الزمن) |
Brownie'ler aynı zamanda mükemmel kişisel alışverişler yaparlar. | Open Subtitles | الـ (براوني) هم ايضاً ممتازون كمتسوقين شخصيين |
Hayır, korkunç bir fikir bu! Brownie'yi çok seviyorum! | Open Subtitles | لا ، هذه فكرة سيئة أحب براوني |
En iyisi bakmamak, Brownie. | Open Subtitles | (الافضل ان تتوقف عن النظر (براوني |
Sen de onunla git, Brownie. Kızı yanlız bırakma. | Open Subtitles | حسنا اذهب (براوني) , اذهب خلفها |
Brownie, benim adımı ne zaman dağlara kazıyarak yazacaksın? | Open Subtitles | براوني) , متى ستنقش اسمي على الجبال) |
- Evet, efendim. - Brownie, beni şarttın. | Open Subtitles | نعم سيدي - براوني) انك تدهشني) - |
Küçük kahverengi bir çanta içinde browni vardı. | Open Subtitles | كيس بني صغير يحتوي على براوني |
Buraya bir çuval, çok taze, seçmece otlu kek gelecek. | Open Subtitles | لديَ كميَة كبيرَة، و طازجَة جداً حلوى براوني جيدة جداً ستأتي إلى هُنا |