| Fazla tepki gösteriyorsun. O hep senin küçük kızın olmayacak. | Open Subtitles | أنتَ تبالغ بردّة فعلكَ، إنّها لم تعُد طفلتكَ التي عهدتَها. |
| Majesteleri. Bu günün özelliği yüzünden aşırı tepki gösteriyor olabilir misiniz? | Open Subtitles | يا صاحبة الجلالة، لعلّك تبالغين بردّة فعلك بسبب ذكرى هذا اليوم |
| Belki ben aşırı tepki veriyorum ama onu daha önce böyle görmemiştim. | Open Subtitles | و ربما أبالغ بردّة فعلي، لكنني لم أشاهدها بهذه الحالة سابقاً |
| Fakat sence de biraz fazla tepki vermedin mi? | Open Subtitles | لكن ألا تعتقدين أنّك تبالغين بردّة فعلك ؟ |
| Bir insanın nasıl tepki vereceğini tahmin etmek çok zordur. | Open Subtitles | أظنّ أنّه من الصعب التنبؤ بردّة فعل أحدهم |
| Bak ben sadece annenin parasını aldım. Babanın aşırı tepki göstermesi benim suçum değildi. | Open Subtitles | اسمع، لم آخذ سوى مالها، ليس ذنبي أنّ والدك بالغ بردّة فعله |
| Geçen sefer verdiğim aşırı tepki için özür dilemek istiyorum. | Open Subtitles | أردت الاعتذار عن المبالغة بردّة فعلي في لقائنا السابق |
| O şekilde tepki verdiğim için çok özür dilerim. | Open Subtitles | آسفة لمبالغتي بردّة فعلي هكذا. |
| Biraz fazla tepki verdiğini düşünmüyor musun, Leila? | Open Subtitles | ألا تعتقدين أنّكِ تباغين بردّة فعلك قليلاً يا (ليلى)؟ |
| - Jozef belki biraz aşırı tepki veriyorsun... | Open Subtitles | ( يوزف)، ربما أنت تُبالغ بردّة فعلك قليلاً.. |