Ama yine de yapmam gereken şeyi yapacağım. Senin bunları almana izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | بس انا برضه هانفذ اللي اتفقت عليه معاه مش هخليك تاخدهم يا مان |
Hem de cumartesi günkü maçtan sonra onu becerdi. | Open Subtitles | ؟ وبعد ماتش السبت اللي فات كان مظبطها برضه |
Başkan'la birlikte ben de Dr Meinheimer'ın tavsiyelerine desteğimi dile getiriyorum. | Open Subtitles | أنا برضه أوعدكم أنا أساند طلبات الدكتور مينهيمر |
Ben de biraz önce beni koydukları o bantlı yere elveda dedim. | Open Subtitles | أنا لسه مودع برضه الحتة المقفولة اللى كانوا بيقعدونى فيها |
Bize özen göstermek istediğini biliyorum ve bu harika bir şey ama kendine de özen göstermelisin. | Open Subtitles | بص, أنا عارفة انك عاوز تهتم بينا ودى حاجة كويسة بس لازم تهتم بنفسك برضه |
Bunca insanın hayatını değiştirdim. Sizinkini de değiştirebilirim. | Open Subtitles | غيرت حياة كل الناس دي وأقدر اغيير حياتك برضه |
Sizi pek de ilgilendirmiyor ama cinsel hayatımız da daha iyi. | Open Subtitles | ده ميخوصكيش بس حياتنا الجنسيه احسن برضه |
Ben de tam olarak bundan bahsediyordum değil mi? - Bir kadının dokunuşu. - Angier'den ayrıldım. | Open Subtitles | ما انا بقول كدة برضه لمسة نسائية - لقد تركت العمل لدى أنجير - |
Bunu yapmayı ben de düşündüm tabi. | Open Subtitles | انا فكرت في كده برضه |
Benim de böyle bir köpeğim vardı. Bir kaniş. | Open Subtitles | انا عندي كلب برضه ابو ديل |
İç İşlerinin de bulaştığını sanıyor. | Open Subtitles | هو بيقول انهم متورطين برضه |
- Şimdi benim de oldu. | Open Subtitles | وبقت المفضلة عندى دلوقتى برضه |
Onunla ilgili başka şeyler de vardı ışıldayan beyaz dişleri gibi. | Open Subtitles | و متقولش لـ(سوزان) بكسمك بقى ده حاجة ملهاش دعوة بيها بس كان فى حاجة بخصوصه برضه زى أسنانه البيضاء اللامعة |