Toparlanmam gerekiyor. Akşam yemeği yemek istediğine emin misin? | Open Subtitles | لازلت أحتاج لأوضّب أغراضي متأكد برغبتك في العشاء ؟ |
Bunu yapmak istediğine emin misin? | Open Subtitles | أأنت واثقة برغبتك في القيام بذلك؟ |
Bu yüzden aramızı düzeltme isteğini kabul edebileceğimi sanıyorum. | Open Subtitles | لذلك أستطيع أن أتقبل شخصكِ برغبتك في جعل الأمور أفضل بيننا |
Onu değil isteğini sorguluyorum. | Open Subtitles | لا أشك بقدراتك أشك برغبتك |
Yani güreşmek istemenle abinin bir alakası var? | Open Subtitles | إذاً , هل لشقيقك أي ارتباط برغبتك للمصارعة ؟ |
Hep benimle beraber olmak istediğinden bahsediyorsun ama ama hayallerin ve umutların hakkında gerçeği söyleyemiyorsun. | Open Subtitles | دائماً ما تخبرني برغبتك بمواعدتي لكنك لا تكون صادقاً بخصوص آمالك وأحلامك |
Bunu yapmak istediğine emin misin? | Open Subtitles | هل أنت متأكد برغبتك بالقيام بذلك ؟ |
Bunu vermek istediğine emin misin? | Open Subtitles | أواثقة برغبتك في التخلص منه؟ - ..نعم - |
Batiatus senin özgürlük isteğini biliyor, ve görüşme şartları için baya tantana yapıyor. | Open Subtitles | (باتياتوس) يعلم برغبتك في الحرية وانزعج من مناقشة الشروط |
- Hadi git. Dinle, bu velayeti almayı istemenle alakalı değil. | Open Subtitles | إسمع, الأمر لا يتعلق برغبتك بوصاية الأولاد |
Bunu yapmak istediğinden emin misin? | Open Subtitles | أأنت واثقة برغبتك في القيام بذلك؟ |
- Rach, bunu istediğinden emin misin? | Open Subtitles | -رايتش)، هل أنتِ متأكدة برغبتك بالقيام بهذا؟ |
Erik'in silahlarla arası hep iyiydi. - Bu işe devam etmek istediğinden emin misin? | Open Subtitles | لطالما كان لـ(إيريك) أساليبٌ مع الأسلحة متأكدٌ برغبتك في إكمال الأمر؟ |