Ya da "Teyzem bana kuzeninin nehrin diğer tarafında..." "...su birikintisi bulduğunu söyledi." | Open Subtitles | وقالت عمتي أن ابن عمها وجد بركة ماء بالجانب الآخر من هذا النهر. |
Ve şimdi sen, Isert'in kahrolası küçük beyaz kıçını, çamurlu su birikintisi içindeki batık bir kayıktan çıkardın diye benden iyi olduğunu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | لأنك انقذت زميلك من قارب فى بركة ماء هل انت افضل منى ؟ |
Düşünmüyorum. Biliyorum. Bu öğlen arabamın hemen yanında bir su birikintisi vardı. | Open Subtitles | ليس اعتقاداً وإنّما يقين، فقد كانت هناك بركة ماء قرب سيّارتي عصر اليوم |
- Dışarıda olmayı seviyorlar ben de kafeslerini balkona koydum sonrasında onları su birikintisi içinde ölü buldum. | Open Subtitles | -كانتا تحبان الخروج ، لذا أبقيتهما داخل قفص على الشرفة، ثم وجدتهما نافقتين وسط بركة ماء. |
Cılız bir su birikintisi herkesi bir araya getiriyor. | Open Subtitles | مجرّد بركة ماء حشدت الجميع عندها |