"برهاناً" - Traduction Arabe en Turc

    • kanıt
        
    • kanıtı
        
    • kanıta
        
    • Delile
        
    • kanıtıydı
        
    Size şu anda kesin bir kanıt veremeyiz, fakat sözümüze güvenmelisiniz. Open Subtitles ليس لدينا برهاناً قوياً لكي نعطيك إياه يا سيدي لكن يجب أن تثق بكلامنا
    Sizin gibi eğitimli birinin böylesi bir iddiaya karşı kanıt isteyeceğini düşünüyorum. Open Subtitles أعرف أن رجلاً متعلماً مثلك سيطلب برهاناً على هذه المزاعم
    Annesi kanıt isterse diye fotoğrafını da çektim. Open Subtitles التقطت له صورة, في حال طلبت الأم برهاناً.
    Ve tarihçi El Mas'udi, satrancı, şans oyunlarına nazaran insanın hür iradesinin bir kanıtı olarak görüyordu. TED واعتبر المؤرخ المسعودي اللعبة برهاناً على إرادة الإنسان الحرة مقارنة بألعاب الحظ.
    Daha fazla zaman gerektiğini söyle. Kocanın sağ olduğuna dair kanıta ihtiyacın olduğunu söyle. Open Subtitles أخبريهم أنك تحتاجين وقت أكثر أخبريهم أنك تحتاجين برهاناً أن زوجك حيّ
    Delile ihtiyacımız var. Open Subtitles نحتاج برهاناً حقيقياً
    Tüm o inanmayan insanlar için küçük bir kanıt. Open Subtitles برهاناً صغير لكل هؤلاء الناس الذين لا يحاولون التصديق
    Doğruyu söylediğime dair kanıt mı istiyorsun? Open Subtitles أتريد برهاناً على أني أقول الحقيقة؟
    Benden kanıt istedi. Ona, senin günlüğünü okumasını söyledim. Open Subtitles لقد أراد برهاناً فأخبرته أن يقرأ مفكرتك
    Size daha ne kadar kanıt lazım? Open Subtitles هل تريدون برهاناً أكثر من هذا؟
    - Aslında, bunu kanıtlayabilirim bile - kanıt? Open Subtitles -في الواقع، لقد أعطتني برهاناً
    Bilimsel kanıt mı istiyorsun? Open Subtitles تَحتاجُ برهاناً علمياً؟
    Çalıştığına dair bir kanıt istiyorum,şimdi! Open Subtitles أريد برهاناً ان هذا يعمل الآن
    Gözlerimle görüp, kanıt olarak saydığım Professör Montesquino'nun becerisi tamamen gerçekti. Open Subtitles وقد رأيت ما أعتبره برهاناً على أن الأعمال التي يقوم بها مونتسكينو) حقيقية)
    Yüzleşmeden önce kanıt görmek istiyor. Open Subtitles يحتاج برهاناً قبل أن يواجهها
    Yaşadığına dair kanıt istiyorum. Open Subtitles أُريدُ برهاناً انه حيُّ
    Çünkü ona sahip olmak, yeni imparatorluğun dünyanın geri kalanı üzerinde üstünlüğün kanıtı olarak görülüyordu. Open Subtitles لأن امتلاكها كان يُرى برهاناً على تفوّق الإمبراطورية الجديدة على بقيّة العالم
    Aynen söylediğin gibi, bunu yapmayı başlarsam kanıtı görürüm. Open Subtitles كما قلت أنت عندما أبدأ بالمهمة سأرى برهاناً
    - Evet. - Yaşam kanıtı istiyorum. Open Subtitles ـ أجل ـ أريد برهاناً على إنه على قيد الحياة
    Michael'a nişanlısının zeka özürlü olabileceği gösterilmişti ama onun kanıta ihtiyacı vardı. Open Subtitles مايكل كَانَ عِنْدَهُ فقط شُوّفَ بأنّ خطيبتَه قَدْ تُتحدّى عقلياً، لَكنَّه إحتاجَ برهاناً.
    - Delile kimin ihtiyacı var? Open Subtitles ! مَنْ يَحتاجُ برهاناً ؟
    Yani Saddam'ın nükleer bomba yaptığının bir kanıtıydı. Open Subtitles وبحد ذاته برهاناً على إن (صدام) يصنع قنبلة نووية

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus