| Masumiyet karinesine göre kanıtlanana dek ikiniz de masumsunuz. | Open Subtitles | طبقاً للقانون كلاكما بريئان ولحينإثباتإدانتكما. |
| Ione'nin aç kalmış pirana gibi erkek arkadaşlarını ısırmasına bakınca ikiniz de masumsunuz. | Open Subtitles | هذا و آيوني تتنقل من بين الفتيان مثل سمكة فيرانا جائعه فأظن بأنكما بريئان |
| Jeff ve Britta, gidebilirsiniz çünkü öne çıkmadınız ve bu yüzden masumsunuz. | Open Subtitles | جيف) و (بريتا) يمكنكما الذهاب الان) بما أنكما لم تتقدما هذا يعني أنكما بريئان |
| Lordum, itiraz ediyorum biz masumuz! | Open Subtitles | -سيّدي، أؤكّد لكَ أنّنا بريئان |
| - Biz masumuz. Hiçbir şey yapmadık! | Open Subtitles | - نحن بريئان ، نحن لم نفعل أي شيء ! |
| Kendim için değil, fakat kardeşlerim için. Onlar masumlar. | Open Subtitles | ليس مِنْ أجل نفسي وإنّما لأجل شقيقَيّ فهما بريئان |
| Çocuklarım masumlar ve babalarının yaptıklarından haberleri bile yok. | Open Subtitles | طفلاي بريئان لا علاقة لهما بمشاكل والدهما |
| Yani siz yarışa katılan Masum yarışçılardınız, öyle mi? | Open Subtitles | تقولان أنّكما مشاركان بريئان فى سباق العربات الصغيرة والذى لا أجد له ترخيصاً؟ |
| Biz masumuz. Masum! | Open Subtitles | نحن بريئان! "بريئان"! |
| - Sırf İtalyan oldukları için sandalyeye oturtulan iki Masum adam. | Open Subtitles | إنهما إثنان بريئان أعدموا لأنهم من الأيطاليين |
| İki Masum insan burada spor yapıyoruz. | Open Subtitles | حسناً، نحن مجرد شخصان بريئان تصادف أننا نعمل بالقرب من بعضنا البعض |