Peki ya bahsi geçen karakterin malum İngiliz özel ajanı olduğunu söylersem? | Open Subtitles | ماذا لو قلتُ لك أنّ الشخصيّة التي نتحدّث عنها هي عميل بريطانيّ سرّي؟ |
O bara gidip, sıska bir İngiliz ezik gibi oturup oturmadığını görelim. | Open Subtitles | سنذهب للحانة لنراه يجلس كخاسرٍ بريطانيّ نحيف، |
Sıla hasreti çekiyorum ve İngiliz olan her şey için canımı veririm. | Open Subtitles | إنّي أشتاق كثيراً للوطنِ وقد أقتل لنيل أيّ شيءٍ بريطانيّ. |
Az önce İngiliz herifin teki topladığımız kadarını vermeyi kabul etti. | Open Subtitles | ثمّة رجلٌ بريطانيّ تبرّع للتوّ بأكبر مبلغ تبرّعات استقبلناه قبلاً. |
İngiliz erkekleri, kana bulanmış halde. | Open Subtitles | إنّه شابٌّ بريطانيّ مغطّى بالدماء. |
Eski İngiliz SAS kuvvetleri, Liberya'da kanlı elmas ticaretine girişirler. | Open Subtitles | بريطانيّ سابق في القوّات الجوّيّة يبيع ألماس الدّمّ في "ليبيريا"... |
Yalan! Ben İngiliz bile değilim. | Open Subtitles | أكاذيب, أنا لست بريطانيّ |
Agnes'in son erkek arkadaşı iki şeyiyle ünlü bir İngiliz Formula 2 pilotuydu pistte biraz deli olması ve gecesini gündüzünü yatakta geçiriyor olmasıydı. | Open Subtitles | خليل (أجنس) الأخير كان سائق (فورملا تو) بريطانيّ... والذي اشتهر بشيئين، الجنون في حلبة السباق... وقضاء الليل والنهار، ثم الليل والنهار مُجددًا في مطارحة الغرام. |