Yaptıklarımı yapmamış olsaydım, şimdi bir tramway şoförü ile evli, çoluk çocuğumla açlık ve sefalet çekiyor olurdum. | Open Subtitles | لو لم أعمل ما عملته لأصبحت الآن متزوجة بسائق ولا أجد لقمة آكلها أنا واطفالي |
şoförü yakalayamadıklarını biliyorum | Open Subtitles | أعرف أنهم لم يمسكوا بسائق السيارة هذا الحقير |
Bir hafta önce bir soygun ekibine şoför tavsiye ettin kadın şoför desek daha doğru olur. | Open Subtitles | لقد أوصيت بسائق أو بالأحرى سائقة إلى عصابة اقتحام وسرقة منذ أسبوع |
şoför değilim; şoförlerin patronuyum. | Open Subtitles | انا لست بسائق حافلة. انا مديرهم. |
Büyük araba, yavaş araba, şoförlü araba. | Open Subtitles | سيارة كبيرة، سيارة بطيئة سيارة بسائق |
Bir gecelik şoförlü araba. | Open Subtitles | سيارة للسهرة، بسائق |
Onlar malı alıyorlar, başka bir arabaya transfer ediyorlar ve başka bir sürücüye gönderiyorlar. | Open Subtitles | سيلتقطون البضاعة ويقومون بنقلها إلى سيارة اخرى وسيرسلون بسائق اخر |
- Limuzin şöförüyle bir alakası var mı? | Open Subtitles | -ألهذا علاقة بسائق الليموزين؟ |
Yani, bugün bir taksi şoförü kimin umurunda olur ki? | Open Subtitles | اعني, من يهتم بسائق تاكسي اليوم ؟ |
Artık Başbakanın şoförü değilsin. | Open Subtitles | انت الان لست بسائق رئيسة الوزراء |
- Ben taksi şoförü değilim bayım. | Open Subtitles | أنا لست بسائق أجرة - ماذا؟ - |
Ama Andy pek iyi bir şoför değil. İlk direksiyon dersinde kötü bir deneyim yaşadı... | Open Subtitles | "إندي" ليس بسائق ممتاز, لديه خبرة سيئه |
Hızlı bir şoför gelsin. | Open Subtitles | ! إتصل بسائق |
Bir sürücüyle buluşacağız, sonra bizi başka bir sürücüye götürecek ve sonra başka bir sürücüye daha. MK ne yaptığını biliyor. | Open Subtitles | سنلتقي بسائق وسيأخذنا إلى سائق آخر ومن ثم إلى آخر، تَعرف ما تفعله |
- Limuzin şöförüyle bir alakası var mı? | Open Subtitles | -ألهذا علاقة بسائق الليموزين؟ |