"بساحة" - Traduction Arabe en Turc

    • Meydanı
        
    • bahçesinde
        
    • Plaza
        
    • alanı
        
    • otoparkta
        
    • meydanında
        
    • park
        
    • alanında
        
    • parkında
        
    1907'den beri Times Meydanı'nda küre bırakılır. Open Subtitles مُنذ العام 1907 كان هناك تقليد لسقوط الكرة بساحة التايمز،
    Times Meydanı'nda endişe dorukta. Open Subtitles التوتّر هو الحالة السائدة هنا بساحة التايمز.
    İlk bomba, Donanma bahçesinde idi. Open Subtitles ، حدث الإنفجار الأول بساحة القوات البحرية
    Hatta Van Aken Plaza'da pratik bile yaptım ama Wendy's'in müdürü oturma yerlerini işgal ettiğim için beni engelledi. Open Subtitles حتى أنني مارست عملي "بساحة "فان آكين "قبل أن يوقفني مُدير محلات "وينديز عن حجز المكان بأكمله
    Belki oyun alanı gibi bir şeydi, ama o çiğ balık değil mi? Open Subtitles ربما تلك من الكلمات التي نسمعها بساحة اللعب ولكن أليس ذلك سمكاً نيئاً؟
    Çünkü her sabah otoparkta karşılaşıp içeri yürüyoruz. Open Subtitles لأنه يمكننا أن نتقابل بساحة الانتظار و ندخل معاً
    Yüzünü görmeye geldim ki, savaş meydanında seni tanıyabileyim. Open Subtitles جئت كى أرى وجهك حتى أستطيع إيجادك بساحة القتال
    Birileri senin park alanında olacağını biliyordu. Open Subtitles أحدهم كان يعلم انك ستكون بساحة الانتظار هذه
    Ordular savaş alanlarında yenilmeliler, gösteri alanında değil. Open Subtitles تُهزم الجيوش في ساحات المعارك، ليس بساحة الاصطفاف.
    Uzun QT sendromuysa paten parkında tedirgin edici herhangi bir uyarıcı ritim bozukluğunu tetiklemiş olabilir. Open Subtitles إن كانت متلازمة عودة الاستقطاب الممتدة فأيّ مثير مفاجئ بساحة التزحلق يمكنه تحفيز اضطراب النظم
    Sen buradaysan, Times Meydanı'nda kim var? Open Subtitles إن كنت تقف هنا من يقوم بإحياء الحفل بساحة التايمز؟
    Tatlım, üzgünüm. Times Meydanı'nda seni yalnız bırakacak kadar rahat değilim. Open Subtitles آسفة يا عزيزتي، لست مرتاحة لأسمح لكِ بالبقاء بساحة التايمز...
    Bana okul bahçesinde böcek yedirmişti. Onu hatırlıyorum. Open Subtitles أرغمني على أكل حشرة بساحة اللعب.
    Ona saat 3'te P.S. 163 okulunun bahçesinde buluşacağını söyle dedi. Open Subtitles -قال : "أخبره بموعد في الثالثة بساحة المدرسة 163 ب.س
    Benle P.S. 163'ün bahçesinde buluşmak istiyor. Open Subtitles يريد ملاقاتي بساحة مدرسة في 163 ب.س
    Boylan Plaza önünde İŞGAL ET! Protestosunun 36. gününe girdik. Open Subtitles أنا هنا اليوم بساحة (بويلان) في اليوم السادس والثلاثين لإحتجاجات "اِحتلّوا!".
    - Treer Plaza'ya hoş geldiniz, 1.kat. Open Subtitles - مرحبا بكم بساحة (ترير) البرج الأول
    Dışarısı savaş alanı gibi. Open Subtitles الأمر أشبه بساحة قتال بالخارج.
    Tüm gün bu otoparkta duramayız. Open Subtitles . لا يُمكننا البقاء بساحة الإنتظار طيلة اليوم
    ޞey, sinemada değildim. Times meydanında bir gösterideydim. Open Subtitles حسنًا، ليست السينما، كنت بساحة "التايمز سكوير" في عرض صغير.
    Bil diye söylüyorum, park yerindeki adam bana çarpmıştı. Open Subtitles صه لعلمك فحسب، ذلك الشخص بساحة انتظار السيارات اصطدم بي
    Uzun QT sendromuysa paten parkında tedirgin edici herhangi bir uyarıcı ritim bozukluğunu tetiklemiş olabilir. Open Subtitles إن كانت متلازمة عودة الاستقطاب الممتدة فأيّ مثير مفاجئ بساحة التزحلق يمكنه تحفيز اضطراب النظم

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus