"بساعه" - Traduction Arabe en Turc

• saat

Onur konuğumuzun dönmesine yaklaşık bir saat var.
يجب أن تبدأ الإعداد قبل أن يأتى ضيف الشرف بساعه

Şimdi ona mermer şöminesi için bir saat alabilirim.
الآن ، يمكنها أن تحظى بساعه على قطعه الرخام المدخنه

Soygundan bir saat önce kuyumcu dükkanından iki blok ötede bir parkmetredeydin.
كنت عند عداد الموقف على بعد مربعين من محل المجوهرات بساعه قبل السرقه

Siz burada beraber bir saat geçirebilirsiniz.
حسناً, انتما الإثنان تستطيعون البقاء بساعه هنا

Kırk yıldan daha fazla süre önce, kayıt etmeye başladığımda, 10 saat kayıt yapıp kullanışlı bir saatlik malzeme yakalayabiliyordum. Bu da bir albüm, bir film müziği veya bir müze kurulumu için yeterince iyi.
عندما بدأت بالقيام بالتسجيل منذ اكثر من اربع عقود كنت اسجل لمدة عشر ساعات واحظى بساعه واحده صالحه للاستعمال لانتاج البوم او موسيقى تصويريه او لافتتاح متحف

Miranda işe bir saat geç kaldı ama fark etmedi bile.
كانت "ميراندا" متأخره على عملها بساعه ولم تلاحظ

Bir dahaki sefere bir saat erken gelebilir miyim?
هل يمكنني المجيء قبل الجميع بساعه

Demek, cinayetten bir saat önce Büyükelçi'yle beraber buradaydınız.
اذا كنت هنا مع السفير قبل الحادث بساعه

Fakat daha bir saat var. Ben henüz hazır değilim. Üzgünüm, Majesteleri.
-لكن هذا قبل الوقت بساعه, انا لست مستعده بعد

Her toplantıya bir saat gecikiyorsun. Buna isim bile koyduk:
أنت متأخره بساعه على كل إجتماع

Şafaktan bir saat önce burada ol.
عد قبل الفجر بساعه

George Michael uyandığında Reno'dan bir saat uzaklaşmışlardı.
خرجوا من "رينو" بساعه عندما استفاق (جورج مايكل)

Bana hala bir saat borcun var.
إنك مدين لي بساعه

Abby o sabah Kevin'le 3 kere konuştu, vurulmadan 1 saat önce... ve sonra hiç.
(وقد تحدثت (أبى) الى (كيفن ثلاث مرات هذا الصباح قبل إطلاق النار عليه بساعه

- Parti başlamadan bir saat önce.
- قبل بدأ الحفل بساعه