"بسببِ" - Traduction Arabe en Turc

    • yüzünden
        
    • dolayı
        
    Memur Rivera'ya yaptıkları yüzünden... tecritteki gardiyanlar onu aç bırakıyorlar. Open Subtitles بسببِ ما فَعلهُ للضابط رفيرا الضُباط في الانفرادي يُحاولونَ تَجويعَهُ
    Bugün seninle Alvarez arasında olanlar yüzünden Sara işi bırakmayı düşünüyor. Open Subtitles حسناً، تُفكرُ سارة بتركِ العمَل بسببِ ما جرى اليوم بينكَ و بينَ ألفاريز
    Senin sikik saçmalıkların yüzünden bir savaş başlatacak değilim. Open Subtitles لن أذهبَ إلى الحَرب بسببِ تفاهاتكَ يا رجُل
    Andrew Schillinger'ın ölümündeki payın yüzünden bana geldin... ve Tanrı'ya daha yakın olmayı öğrenmek istediğini söyledin. Open Subtitles أتَيتَني تُريدُ أن تتعلَّم كيفَ تَتَقرَّبُ إلى الله بسببِ تَوَرُطُكَ بمَوتِ آندرو شيلينجَر
    Ve geleneklerimizden dolayı her birimiz onun kim olduğunu ve Tanrı'nın ondan ne beklediğini bilir. Open Subtitles و بسببِ تقاليدنا كلّ واحدٍ منّا يعرفُ من هُوَ وماذا يتوقّع منه الربّ ليفعله
    Seçim kampanyası yüzünden aldırmaz ve kaygısız biri olmuş. Open Subtitles حاولتُ ذلكَ أيضاً. لكنهُ لا يُبالي على ما يَبدو مُلتَهياً بسببِ حَملَتِهِ الانتِخابيَة
    Senin ve yaptıkların yüzünden açık tabut işini pas geçmemiz gerekecek. Open Subtitles بسببِك و بسببِ ما فعلتهُ , سأُضطرُ لتركِ الكفنِ مغلقًا.
    Senin yüzünden hiçbir şeyi doğru yapamıyorum, biliyor musun? Open Subtitles هل تعلم أنَ لا شيئ من الذي أقومُ بهِ صحيح بسببِ , لا شيئ.
    Kar yüzünden bugün okullar kapalı. Open Subtitles لقد أغلقت المدرسة أبوابها اليوم بسببِ تساقط الجليد
    Fikirlerimiz yüzünden hükümet tarafından izlenmeme hakkımız var. Open Subtitles لدينا الحق ألا نكونَ مراقبين من قبلِ الحكومة , بسببِ آرائنا.
    Eğer o senin yüzünden gittiyse, işimizi kaybederiz. Open Subtitles إن هربَ بسببِ عشقكِ العاطفيّ في المكتبِ، سنخسر وظائفنا.
    Bu sürücüdeki şeyler yüzünden beni beni gördükleri zaman öldürecekler. Open Subtitles حالما يأخذوني، سيقتلوني مُباشرةً بسببِ ما على هذه الأقراص.
    İşimiz ve annesi yüzünden saklamak zorundaydık. Open Subtitles كانَ علينا أن نبقي الأمرَ سراً بسببِ عملها ووالدتها؟
    Fakat olduğun kişi yüzünden çıkış yolu falan kalmıyor. Open Subtitles و لكن لا يوجدُ أي مخرجٌ، بسببِ ماهيّتكَ.
    Geçen sene, birleşme pazarlıklarımızı bir kedi yüzünden mahvetti. Open Subtitles بالسنةِ الفائتة , لقد أفسد مفاوضاتنا للإندماج بسببِ قطة.
    Bir ameliyat yüzünden değil, ...gidip, istediğinde, o şeyi elde etme cesaretine sahip olduğun için. Open Subtitles وليسَ بسببِ عمليّةٍ ما, لكن بسبب أنك قويّ بما فيه الكفاية لخروجك .ولحصولك على شيءٍ عندما تريده
    - Arkadaşının sattığı esrar yüzünden böyle oldu. Open Subtitles ماخطبهُ بحقّ الجحيم؟ ذلك بسببِ الحشيش الذي باعهُ لنا صديقك.
    - Evet. O adam yüzünden kızımın katili hala elini kolunu sallaya sallaya dolaşıyor. Open Subtitles إن قاتل ابنتي لايزال حرًّا بسببِ هذا الرجل.
    Çatışma yüzünden, bir şeyler olduğunu anlamış olmalı. Open Subtitles حسناً, لا بدَّ وأنَّهُ قد علمَ أنَّ هنالكَـ خطبٌ ما بسببِ إطلاقِ النار
    Rüşvetçiliğin koşullarından dolayı, müvekkilimin doğal hakkı olan adil bir jüri önünde yargılanma hakkı göz ardı edilmiştir, ve bu sebepten dolayı, Augustus Hill mahkûmiyetinde bir geri dönüşü hak etmektedir. Open Subtitles بسببِ ظرفِ الفَساد حيثُ حُرِمَ موكلي من حقِهِ الأساسي بمُحاكمَة عادلَة مرؤوسَةً بقاضٍ نزيه
    Müvekkilim ve ben mahkûm olduğumuzdan dolayı, ve kesin kısıtlamalarımız olduğundan zaman ve kaynak bakımından, daha fazla delil toplamak için fırsatımız olmadı. Open Subtitles بسببِ كوني و موكلي سجينين و تَمَ وضعُ بعضِ القيود على وقتِنا و مواردِنا ليسَ لدينا الفُرصَة للحصول على أدِّلَة أُخرى

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus