Kiliseye bu kadar çok gelen kişi kendini, yaptığı bir şey yüzünden affetmeyen kişidir. | Open Subtitles | الشخص الذى يأتى إلى الكنيسة هكذا هو شخص لا يستطيع مسامحة نفسه بسبب شيء ما |
bir şey yüzünden çok üzgündüm. bir şey yüzünden çok mutsuzdum. | Open Subtitles | و لكني كنت حقا غاضب بشأن شيء ما و أشعر بالكئابة بسبب شيء ما |
Demek istediğim, onun geçmişindeki bir şey yüzünden böyle oldu, değil mi? | Open Subtitles | أعني ، هذا حدث بسبب شيء ما في ماضيه ، أليس كذلك ؟ |
Benim yaptığım bir şeyden mi, gözden kaçırdığım bir şeyden mi diye. | Open Subtitles | هل هو بسبب شيء ما فعلته؟ أو بسبب شيء لم أقم بملاحظته |
Neredeyse her zaman, bir çocuk sunucuda yaramazlık yaptığında o gün içinde okulda veya evde olan bir şeyden ötürüydü. | TED | في تسع حالات من أصل عشرة، عند تواصل الأطفال في اللعبة كان ذلك بسبب شيء ما حدث أثناء اليوم سواءً في المدرسة أو المنزل. |
Ateşin yok. Yediğin bir şey yüzünden mi? | Open Subtitles | لا توجد حمى هل يكون بسبب شيء ما تناولتيه؟ |
Macy bulduğu bir şey yüzünden öldürüldü. | Open Subtitles | لقد قتل ميسي بسبب شيء ما كان قد وجده |
bir şey yüzünden kafam karışmıştı. | Open Subtitles | أعتقد أنني كنتُ فى مشكلة بسبب شيء ما. |
Birisinin bana dün gece anlattığı bir şey yüzünden. | Open Subtitles | بسبب شيء ما قيل لي أمس. |
Onu bulduğumda baygındı, yediği bir şeyden olduğunu söyledi ama E. Coil, salmonella testleri falan negatifti. | Open Subtitles | لقد كان فاقد الوعي عندما وجدته لقد قال إنه بسبب شيء ما أكله لكن نتائج الاختبارات للبكتيريا المسببة لتسمم الطعام جميعها سلبية |
bir şeyden ötürü kafayı yemek üzeresin. | Open Subtitles | أنت علي وشك أن تجن تماما بسبب شيء ما |
Yediği ya da içtiği bir şeyden kaynaklanabilir. | Open Subtitles | ربما بسبب شيء ما تناوله |