"بسرعة جداً" - Traduction Arabe en Turc

• çok çabuk
• kadar çabuk
• kadar hızlı
• çok hızlı
• hızlı bir şekilde

Numaramı aldıktan sonra çok çabuk aradın.
أنتِ تتصلي بي بسرعة جداً بعدما حصلتي على رقمي

Çalışmalarınızı takip ediyorum.Dersinize girmeye çalıştım ama sınıf çok çabuk doluyor.
أعرف أعمالك تعبت وأنا أحاول أن ألتحق بإحدى صفوفك ، ولكنها تمتلئ بسرعة جداً

Evet, ama insan virüsüne bu kadar çabuk dönüşmemeliydi.
نعم، لكن لم ينبغي أن يتحول إلى فيروس بشري بسرعة جداً

Evet, sıradan işleri o kadar çabuk bitirdiniz ki Top Ezen Kanyonu'nda gezmek için fazladan bir saatimiz kaldı.
صحيح , لقد انهيتما المهام بسرعة جداً لدينا ساعة إضافية لنمتطي الخيل طول الطريق حتي وادي الكرة المدمرة

Bunun bu kadar hızlı olmasının nedeni mobil işbirliği nedeniyledir.
السبب أنه يحدث بسرعة جداً هو بسبب التعاون بتقنيات الموبايل.

İlk yüz metrede yüzebildiğim kadar hızlı yüzdüm, sonra çok kısa sürede farkettim ki ellerimde büyük bir sorun vardı.
سبحت بأسرع ما أستطيع لأول مائة متر ثم أدركت بسرعة جداً أن لديّ مشكلة كبيرة في يديّ

Bak, sadece daha doğru dürüst tanımadığın bir adamla çok hızlı davranıyorsun.
أسمعي , أنتِ تنتقلين بسرعة جداً مع هذا الرجل الذي تعرفينه بالكاد

Çok basit görünmekle birlikte, aslında oldukça zor, çünkü insanları çok hızlı bir şekilde işbirliğine zorluyor.
ورغماً عن أنها تبدو بسيطة للغاية، إلا انها صعبة للغاية، لأنها تجبر الناس على التعاون بسرعة جداً.

Biraz garip hissediyorum farkına bile varamadım, her şey çok çabuk oldu.
..إنني أشعر ببعض الغرابة قليلاً ،كل شيء يحدث بسرعة جداً .حتى أنني لم ألاحظ ذلك

Ne yazık ki hayır. Virüs çok çabuk mutasyona uğruyor.
للأسف ، الفيرس يتحُول بسرعة . جداً

Onu çok çabuk bir şekilde ameliyata aldılar. Tanrıya şükür.
-لقد ادخلوه الجراحة بسرعة جداً

Rajiv, birbirimize çok çabuk yakınlaştık.
راجيف)، بسرعة جداً) أصبحنا قريبين من بعضنا

Her şey çok çabuk oldu.
وحدث ذلك بسرعة جداً

Toprak bir kap kadar çabuk parçalarımıza ayrılacağız.
. سوف نقطع إلى أجزاء بسرعة جداً

öyle mi? bu kadar çabuk solmaları çok yazık.
للأسف يذبلن بسرعة جداً

- Willie'nin atını ne kadar çabuk alırsak, buradan o kadar çabuk kurtuluruz.
(علينا إستعادة ذلك الحصان لـ(ويلي ونخرج من هنا بسرعة جداً

O kadar çabuk büyüdüler ki.
-تنمو بسرعة جداً

Ancak o kadar hızlı gidiyoruz ki, sürekli olarak ıskalıyoruz.
لكننا نتحرك حولها بسرعة جداً بحيث نستمر في تفاديها وهذا هو مفهوم المدار

O kadar hızlı oldu ki koşmaktan fazlasını yapamadım.
لقد حصل بسرعة جداً لدرجة لم نفعل أي شيء سوى الركض.

Bu kadar hızlı geldiğin için teşekkür ederim.
شكراً لكِ على قدومكِ بسرعة جداً

Gitmeliyiz. Arka tarafa doğru yürü. çok hızlı hareket etme.
يجب أن نذهب امشي للخلف ، ولكن لا تتحركي بسرعة جداً

Biliyor musun, konuşmanın bu kısmında senin boynuna dokuz on tane yumruğu yapıştırıyorum ve o noktaya çok hızlı bir şekilde gelecekmişiz gibi görünüyor.
أتعرف، ذلك الجزء من المحادثة عندما ألكمك على رقبتك تسع أو عشر مرات، وسوف نقوم بذلك بسرعة جداً