Londra bu yükselişin yayılmadan hızlı ve çabuk bir şekilde durdurulmasını istiyor. | Open Subtitles | لندن تريد أن تخمد التمرد بسرعة و قوة , قبل أن ينتشر |
{\ i1} "bir toparlanma romantizm hızlı ve bir çekim yıldız gibi sıcak yakar" | Open Subtitles | قصة حب تحترق بسرعة و بسخونة مثل نجمة ساطعة |
Ve bu iblis duyu sihirli, hızlı ve sert gelecek. | Open Subtitles | و عندما يشعر المشعوذ بسحرك سيأتي بسرعة و بقوة |
Çabuk ve iyi yapacak. Gerçek profesyonel. | Open Subtitles | قوموا بذلك بسرعة و بشكل جيد نحن نبحث عن محترفين |
Adamlarimiz bu isi Çabuk ve etkili bir sekilde halleder. | Open Subtitles | هؤلاء المحترفون سيتعاملون مع الأمر بسرعة و إحترافية |
ve hızlı öğrenirim, hiçbir şey beni ürkütemez. Ölmekten korkmam. | Open Subtitles | أنا أتعلم بسرعة و لا أخشى شيئاً لا أخشى الموت |
Ama siz bana malların geri kalanını verince. Gayet hızlı ve temiz olacak. Ve de güvenli. | Open Subtitles | عندما تعطيني بقيتها و عندما تصل إلى هناك بسرعة و بأمان |
Dik olarak girmek isteyeceksin ama püf noktası... balon patlatır gibi hızlı ve derine batırmak. | Open Subtitles | يجبأنتدخليعمودياً, لكن الخدعة هي أن تحقني بسرعة و عميقاً كأنكِ تنفخين بالوناً |
Yani, hızlı ve dikkatsiz kullanırlar. Ama profesyoneldirler. | Open Subtitles | تعلمون, إنه يقود بسرعة و بتهور لكنه محترف |
hızlı ve dikkatsiz kullanıyor. O bir profesyonel. | Open Subtitles | تعلمون, إنه يقود بسرعة و بتهور لكنه محترف |
Bu işi düzgünce, hızlı ve sağduyulu bir şekilde halledeceğinize ve Dr. Stutzer'ı çok iyi koruyacağınıza dair güvence almak için bizzat kendim geldim. | Open Subtitles | لقد أتيت لمقابلتكم شخصياً كي أحصل على تأكيد من أنّ هذا الأمر سيحل بالطريقة الملائمة بسرعة و اجتهاد |
Onu hızlı ve güvenli bir şekilde indirin. Bayıltıcı iğneler ile. | Open Subtitles | ,أن تطيحوا به بسرعة و بشكل آمن طلقة مخدرة |
Şüphesiz hızlı ve sürekli terfi alır durur değil mi? | Open Subtitles | و بالتأكيد كان سيتحصل على ترقيات بسرعة و شكل متكرر, اليس كذلك؟ |
Güvenin bana, çeneler hızlı ve öfkeli çalışmaya başladığında keşke bu bebeklerden olsaydı diyeceksiniz. | Open Subtitles | ثق بي, عندما يبدأ العمل الجدي بسرعة و بغضب, ستتمنى لو كان لديك واحد من هؤلاء الأطفال. |
Merak etmeyin çocuklar. Çabuk ve acısız olacak. | Open Subtitles | لا تقلقوا يا شباب, سأنهي الأمر بسرعة و بدون ألم |
İkiniz arasındaki ilişki göz önüne alındığında, senin bu problemi Çabuk ve ketum bir şekilde çözemeyeceğin anlaşılıyor. | Open Subtitles | و نظراً لعلاقتك به فأنت في افضل وضع لاتمام المهمة بسرعة و بسرية تامة |
Eğer ölüm buysa, çok Çabuk ve nazikçe gelmişti. | Open Subtitles | ان كانوا جميعا ميتون بهذه الطريقة فلابد أن الموت جاءهم بسرعة و سكينة |
Bu gerçekten acıyı Çabuk ve kolay şekilde alıp götürür. Pes ettiğini kimsenin bilmesi de gerekmez. Bunu yaparım. | Open Subtitles | و هذا سيزيل المعاناة بسرعة و لن يعلم أحد حتّى، أنّك استسلمت، يمكنني فعل ذلك |
Güney bahçesindeki güllerin neden o kadar Çabuk ve gür çıktıklarını hiç merak etmedin mi? | Open Subtitles | ألم تتسائل يوماً عن سبب نمو شجرة الورود في الحديقة الجنوبية بسرعة و بامتلاء؟ |
Pastayı her kim yerse kötü ve çabuk ölür. | Open Subtitles | كل من يأكل من هذه الفطيرة يموت بسرعة و بأسوأ الطرق |
Şimdi dinleyin, Bu işi doğru ve hızlı yapacağım... çünkü, tıpkı sizin gibi benim de tek istediğim eve gidip... güzel bir kadınla sıcak yatağa girip maçı izlemek! | Open Subtitles | والآن اسمعوا , سأتكلم بسرعة و باختصار لأنني مثلكم , كل ما أريده هو العودة الى منزلي وأنام في فراشي الدافئ |