50 sene önce eski Sovyetler Birliği'nde, bir grup mühendis, büyük bir objeyi gizlice tenha bir kırsala taşıyordu. | TED | منذ خمسون عام في الإتحاد السوفيتي القديم كان فريق من المهندسين ينقلون بسرية جسما كبيرا عبر الريف المهجور |
Şimdi eğer nükleer silahların yayılmasının nükleer enerjinin yayılması ile bağlantılı olduğu gerçeğini değerlendirirseniz, çünkü bunu biliyoruz, örneğin: Hindistan ve Pakistan nükleer silahları, nükleer enerji tesislerinde uranyum zenginleştirerek gizlice geliştirdi. | TED | الآن إذا وضعت في الإعتبار حقيقة أن إنتشار السلاح النووي مرتبط بانتشار الطاقة النووية، لأننا نعلم على سبيل المثال، الهند وباكستان طورتا أسلحة نووية بسرية عبر تخصيب اليورانيوم في منشآت الطاقة النووية. |
Dikkat çekmeyen bir sağlık kurumunda insanlar üzerinde gizlice deneyler yapmış. | Open Subtitles | لقد مضى فى تجاربه البشرية بسرية على مريض خارجى |
Ama, şu iş konusunda neden bukadar gizli davrandığını inan anlayamıyorum. | Open Subtitles | ولكني لا أفهم لما تبقين الأمور بسرية تامة لكونكِ بحاجة لوظيفة |
Bunu kimse bilmiyor ama iş arkadaşları karısından aldığı özel bir belgeden sonra son birkaç gündür çok gizli kapaklı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لا يبدو أن أحداً يعلم ذلك، لكن زملائه يقولون أنه كان يتصرف بسرية اليومين الماضيين، منذ أن تلقى بلاغاً سرياً من زوجته |
Onlar orada 7/24 gizlilik içinde dinler ve çoğunlukla tavsiye vermezler. | TED | على مدار الساعة، يستمعون بسرية و في أغلب الأحيان لا يسدون أي نصيحة |
Dikkat çekmeyen bir sağlık kurumunda insanlar üzerinde gizlice deneyler yapmış. | Open Subtitles | لقد مضى فى تجاربه البشرية بسرية على مريض خارجى |
Öyleyse en başından beri buraya takip edilmeyi ve gizlice kaçmayı planlıyordu. | Open Subtitles | إذا من البدأ,خطط بأن يطارد إلى هنا ومن ثم يهرب بسرية |
Buraya geldiğimde Güneş Savaşçıları'nın medeniyetinin gizlice hayatta kaldığını öğreneceğimi hayal bile edemezdim. Huzurunuzda gerçekten aciz bir şekilde bulunuyorum. | Open Subtitles | ان حضارة محاربي الشمس تعيش بسرية و أنا أتواضع الآن في حضرتكم |
Ya da kurşun yaralarını gizlice iyileştirirler. Doğru. | Open Subtitles | أو عندما يشفون أنفسهم بسرية من جروح طلقة نار صحيح |
Neden böyle gizlice buluşuyoruz? Ödevimiz şu demiştiniz; "Charlie Price'ın hayatından bir gün" | Open Subtitles | لما اردتم لقاءنا بسرية قلتم انكم تريدون توقيع تشارلي برايس |
Bak bu çok hassas bir konu ama biz bunu kendi aramızda gizlice halledebiliriz. | Open Subtitles | الان , اسمعى , هناك مسألة لكن اشعر اننا يمكننا التعامل معها بسرية |
Örneğin, onların Eskimolar'ın su yollarını gizlice kirlettiklerini düşünüyoruz. | Open Subtitles | على سبيل المثال, نحن نظن أنهم يخططون بسرية لتلويث مجرى مياه الاسكيمو |
Sen hala bir polissin bundan dolayı gizli çalışıyordun. | Open Subtitles | حسنا، أنت لا تزال جوال لذا كنت تعمل بسرية |
Bunun, devletin talimatıyla üretimini gizli tuttuğumuz bir ilaçla ilişkili olması muhtemel. | Open Subtitles | هناك إمكانية أن يكون كل هذا متصلاً بالدواء.. الذي كنا نطوّره بسرية تامة بأوامر من الحكومة. |
gizli gizli bir sürü ilginç şey geliştiriyorlardı fare gibi, ekranda bir dolu sayı yerine grafik çıkarmak gibi. | Open Subtitles | كانوا يطورون بسرية كل هذه الاشياء المدهشة كالفأرة والواجهة الرسومية بدل شاشة الأرقام |
Nükleer saldırılar fırlatma kodu ister, evet. Ancak Birleşmiş Milletler bunu gizli tutar. | Open Subtitles | الضربات النووية تحتاج لرمز تشغيل وهذه الرموز محفوظة بسرية فى الأمم المتحدة |
Ben kişisel olarak bir gizlilik, komplo ve bu tür şeyler olduğu konusunda endişeliydim. | Open Subtitles | بأنّ هناك مشكلة خطيرة جدا بسرية البيانات المؤامرة وأشياء من هذا القبيل. |
Aile içi anlaşmazlıklarımızı özel olarak konuşacağız. | Open Subtitles | أننا سوف نتحدث عن الخلافات الأسرية بسرية |
Bunların hepsi avukat-müvekkil gizliliği altında korunmaktadır. | Open Subtitles | هذه معلومات محمية بسرية علاقة المحامي وموكله. |
Her şey, onun sınavının hızına ve gizliliğine bağlı. | Open Subtitles | كل الأشياء الآن يعتمد على السرعة و بسرية مغامرته |
Seyircilerin arasında olmayı ve mütevâzi sanatımın bir sır olarak kalmasını yeğlerim. | Open Subtitles | فإنني أفضل أن أكون من ضمن الجمهور وأن أجعل من فني ينمو بسرية |
Ama sessizce, çünkü askeriye böyle bir haberi kaldıramaz. | Open Subtitles | و بسرية لان الجيش لا يستطيع منع انتشار هذا |