Onun mutluluğunu düşündüğüm için beni kötü yaptı, canı cehenneme onun. | Open Subtitles | مهلاً هي من قررت جعلي الشخص السيء للإهتمام بسعادتها |
Diğerleri mutlu olsun diye kendi mutluluğunu harcamasını isteyemeyiz ondan. | Open Subtitles | يجب ألّا نطلب منها التضحية بسعادتها لضمان سعادة الآخرين |
Benim kızım kendi mutluluğunu feda etmeyecek. | Open Subtitles | يا سمران بنتى لن يضحّي بسعادتها |
Benim kızım kendi mutluluğunu feda etmeyecek. | Open Subtitles | يا سمران ابنتى لن تضحّي بسعادتها |
Onun aksiliklerini hoş görmek için kendi mutluluğunu feda etti. | Open Subtitles | .... ضحت بسعادتها من أجل رغباته هو |