"بسفينة" - Traduction Arabe en Turc

    • gemiyle
        
    • gemi
        
    • gemisi
        
    • gemisini
        
    • gemisiyle
        
    • gemide
        
    • gemisine
        
    • gemisinde
        
    • gemiyi
        
    • gemiye
        
    • gemimle yola
        
    Eğer bir gemiyle veya bir yolcu gemisi ile denize açılıp gemisi bacasına bakarsanız, çok siyah duman görürsünüz. TED حسناً، إن خرجتم إلى البحر بسفينة أو على متن سفينة سياحية، و نظرتم إلى المدخنة في الأعلى، سترون دخاناً شديد السواد.
    Buharlı gemiyle Pongo das Mortes'e gidip gelmek kırılamayacak bir rekordur. Open Subtitles ركوب شلالات الموت بسفينة بخارية.. ..أمر استثنائي لن يتكرر
    Bizim yaşamımızda bir gemi gelmesini bekleyemeyecek kadar uzak. Open Subtitles بعيد جدا حتى نتمنى ان نصله بسفينة في حياتنا
    Madde akımının yolunu kesebilmek için, Kargo gemisini Sokar'ın gemisi ile gezegen arasına uçurmalısın. Open Subtitles لتعترض الشعاع.. لابد أن تطير بسفينة الشحن بين سفينة سوكار و الكوكب
    İnsanlardan uzak iki haftanın ardından, Tori, ÇYF telsizi sayesinde yerel bir kargo gemisiyle irtibat kurdu. TED بعد أسبوعين من انقطاع الاتصال، استطاعت توري أن تتصل بسفينة محلية للشحن باستخدام الأمواج عالية التردد.
    Artık tanınmaz haldeki bir ülkeyi kurtarma görevine çıkmış her zaman ne yaptığını bilen 20 yaşında insanlar ile dolu bir gemide dolaşıyorum. Open Subtitles أنا أتجول بسفينة مليئة بالذين تتراوح أعمارهم بين 20 عاما الذين يعرفون بالضبط ما يفعلونه في جميع الأوقات في مهمة لإنقاذ البلاد التي بالكاد يمكن التعرف عليها
    Çocukların yaptığı şu küçük oyunu çalıştırabilirsem, uzay gemisine çarpacak. TED إذا بدأت اللعبة الصغيرة التي صنعها الأطفال هنا، ستؤدي بسفينة الفضاء للاصدام.
    Savaşı Hudson Körfezindeki bir Fransız esir gemisinde geçirmektense son adama kadar savaşmayı tercih edeceklerdir. Cevabınızı aldınız, sayın Markiz. Open Subtitles يفضلون القتال للنهاية عن قضاء الحرب بسفينة احتجاز فرنسية بميناء هادسون
    Ama şansımızı deneyip buradan sıvışmak daha iyi olmaz mı, yüzeyden giden bir gemiyle, Alman bile olsa. Open Subtitles لكنّه يبدو أفضل للإسراع الآن ويأخذ فرصنا بسفينة سطحيّة , حتى إذاه ألماني.
    Nasıl bir insan, böyle bir gemiyle okyanusu geçmeye karar verebilir. Open Subtitles أي نوع من الرجال يحاول العبور بسفينة كهذه عبر المحيط؟
    Görünüşe göre bu sahtekar, büyük bir gemiyle Dünya'yı terk etmiş. Open Subtitles يبدو أنه كائناً مَن كان ذاك المنتحل فقد غادر بسفينة طيران كبيرة
    Oldukça uzun bir gemi düşünün gürültü yapan bir motor ve pervanesi hiçbirinin konuyla alakası yok. Open Subtitles إن فكّرت بسفينة طويلة فمحرّكها الذي يحدث الضوضاء و دافع السفينة كلاهما بعيدان خلفيّ السفينة
    Ve görüyoruz ki, mavi balinalar gün içine nazaran, zamanlarının neredeyse üçte ikisini geceleyin, gemi çarpmasına karşı korunmasız olacakları yüzey kısmında geçiriyorlar. Open Subtitles و نرى أن الحيتان تقضي في الليل ضعف الوقت تقريبًا قرب السطح حيث تكون أكثر عرضة للارتطام بسفينة مقارنة بالنهار
    Görünen o ki bana bir gemi borçlusun. Open Subtitles لذلك على حسب ما أعتقد أنت مدين لي بسفينة جديدة
    İsyancı Jaffa'lar bana bir kargo gemisi verirler ve ben de Dünya'ya dönerim. Open Subtitles الجافا الثائرون , سيزودونني بسفينة ومن بعدها سأتجه للأرض
    Bir savaş gemisini, bir kano ile yakalama şansımız hiç yok. Open Subtitles لا يمكن أن نلحق بسفينة حربية فى هذا الشئ
    Galaksilerarası Sözleşme Kuralları'nın Yargılama Hakkı 2 emrince Sontaran merkez gemisini arıyorum. Open Subtitles أنا أتصل بسفينة القائد سونتارن تحت نطاق القضاء الثاني
    Yani nasıl ya da ne zaman kaza yaptığını ya da neden uzay gemisiyle buraya geldiğini bilmiyor musunuz? Open Subtitles إذاً، لا تعرفون كيف ومتى اصطدم، أو لماذا أتى هنا بسفينة فضاء مِن الأساس؟
    Beni dönüştürüp kafaları olmayan cesetlerin arasında bir gemide bıraktın. Open Subtitles "حوّلتني وتركتني بسفينة ركّاب ملأى بالجثث مقطوع الرأس"
    Umarım burada kalma sebebin, bir uzay gemisine olan ani ilgin değil. Open Subtitles أرجو أنك لن تبقى لأهتمامك المفاجئ بسفينة فضائية
    Savaşı Hudson körfezinde bir Fransız tutsak gemisinde geçirmektense sonuna kadar çarpışırlar. Open Subtitles يفضلون القتال للنهاية عن قضاء الحرب بسفينة احتجاز فرنسية بميناء هادسون
    Daha önce içinde insan olan bir gemiyi uzaktan kontrol etmemiştik. Open Subtitles لم نحظى بسفينة فضائية مأهولة يتحكم بها عن بُعد من قبل
    Benim ailem eve bir bebek getirdiklerinde tavan arasında bir kutu buldum ve bebeği bu kutuyla bir gemiye atıp Çin'e göndermek istedim. Open Subtitles عندما احضرا والديّ اخي الصغير للمنزل وجدت هذا الصندوق في العليّه و اردت ان ارسله إلى الصين بسفينة
    Hayat gemimle yola çıkmak üzereyken... yanımda ikinci kaptanımla birlikte... şurada oturan güzel sarışın kızla, selam bebeğim! Open Subtitles لأننى استعد للابحار بسفينة حياتى, مع مساعد القبطان,

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus