- Ben kimseye bıçak falan saplamam! | Open Subtitles | هذا ما يجب عليك فعله لن أغرس بسكينة في اي مكان |
Ya da dişlerinin arasına bir bıçak al. Kalbinin ortasına bir delik aç. | Open Subtitles | أو هاتي بسكينة صغيرة بأسنانك وضعيها مقابل قلبك وافتحي ثقبًا |
Tartının arkasını bıçakla açıp, senin kilonu ölçmeden önce yayları dışarı çıkartırdın. | Open Subtitles | من الذي كان يفتح الميزان بسكينة الزبدة ليعطله حتى لا أتمكن من أن أزنك؟ |
Biri antika bir bıçakla cinayet işleyince hemen bize mi geliyorsunuz? | Open Subtitles | شخص يقتل بسكينة أثرية وتذهبون إلينا مباشرةً ؟ |
Kasap bıçağıyla devam etmek istersen bana uyar. | Open Subtitles | اذا كنتى تريدى أن تواصلى بسكينة المطبخ فلا بأس عندى |
Birkaç yıl evvel, Shay'in üvey babasını bir biftek bıçağıyla yontmuş. | Open Subtitles | قامت بتقطيع والد شاي بالتبني بسكينة قبل بضع سنين |
Kavgaya ayırmaya çalışan adam her zaman sonunda göğsüne bıçağı yer. | Open Subtitles | الرجل الذى يحاول فض الشجار ينتهى بة الامر بسكينة فى صدره |
Eğer katı yiyecekleri sevseydi, etrafta düzgün bir bıçak bırakırdı. | Open Subtitles | لو كان مهتم بالمواد الصلبة, لإحتفظ بسكينة لائقة هنا |
Onun için konuşmamı istediğini sakın ha zannetme, seni gerçekten büyük bir bıçak ile bıçaklamak isteyecektir. | Open Subtitles | لا أظن أنه سيمانع عندما اتحدث نيابة عنه عندما أقول هذا هو سيحب أن يطعنك في عينك بسكينة كبيرة جداً |
Büyük olasılıkla, bıçak ve aletlerini sakladığı bir çantası var. | Open Subtitles | فى الغالب لديها حقيبة شيئا لتحتفظ فيه بسكينة وادوات |
Ben, gırtlağına bıçak sokmalıyım diye düşünüyorum. | Open Subtitles | أظن أنه يجب أن أُلوّح بسكينة على عنقك الأن |
Ama bunun sıradan bir bıçak olmadığını görüyorsun... ama bir cadı tuttuğunda ona özel bir yara açıyor. | Open Subtitles | ولكن كما ترى انها ليست بسكينة عادية ولكن هذه تلحق الضرر بالساحرات |
- Neden sırtına bir bıçak saplamıyorsun? | Open Subtitles | لم لا تأتي بسكينة وتغرسينها هنا؟ |
İyi bir headhunter yaşadığın köyü, ...akıl almaz bir güçle bir anda tuz buz eder ve kafanı tören eşliğinde bıçakla kesiverir. | Open Subtitles | و قاطع الرؤوس الحقيقي سيعصف بقريتك بقوة عظيمة و يقطع رأسك بسكينة. |
Çünkü beni en ufak bir şekilde tehdit ettiğini düşünürsem, polis olayım olmayayım, paslı ve kör bir bıçakla kalbini yerinden sökerim ve hala atıyorken çiğ çiğ yerim. | Open Subtitles | لأنه لو كان هنالك تلميح لذلك ، بإشارة أو بدون إشارة سوف أقطع قلبك بسكينة زبدة صدأة وسآكلهُ وهو لا يزال ينبض |
En anmaya değer Şükran Günüm ben on bir yaşımdaykenki. Anneme bıçakla saldırdıktan sonra defolup gitmişti. | Open Subtitles | آخر ذكرى لي عن عيد الشكرِ، عندما كنتٌ في 11 من العمرِ عندما قام والدي بمطاردة أمّي بسكينة |
Ondan sonra da şu bıçakla o sikini bir keseceğiz, sonra da seni kafandan vuracağım. | Open Subtitles | وبعد ذلك سأقتطع عضوك الذكري بسكينة وبعدها سأطلق رصاصة في رأسك |
Yerinde bir soru. Neden sen de etek tıraşını biftek bıçağıyla yapmıyorsun? | Open Subtitles | سؤال عادل.لماذا لا تقلم شعر خصيتك بسكينة اللحم؟ |
Şizofren annenin kardeşine et bıçağıyla saldırmasına şahit olmak zorunda kalmamışsın. | Open Subtitles | هذا يعني أنكِ لم تضطري لمشاهدة أمكِ المجنونة وهي تلاحق أخاكِ الصغير بسكينة لحم. |
Belki kalp krizi geçirmiştir ve biri et bıçağıyla kalp masajı yapmıştır. | Open Subtitles | ربما أُصابت بسكتة قلبية و أحدهم إنعش قلبها بسكينة طعن |
Eğer bu işe yaramazsa o pis dilini tereyağ bıçağıyla keser kopartırım. | Open Subtitles | وإذا لم ينجح هذا فسوف أقطع لسانك القذز بسكينة الزبد تلك |
Sonra bir yıl, söylentilere göre koca bir yılbaşı sabahı uyanmış büyük bir mutfak bıçağı almış, karısının boğazını kesmiş çocuklarını öldüresiye bıçaklamış ve kendi bileklerini kesmiş. | Open Subtitles | ثم في عام، يسقط المشروع يستيقظ الزوج في يوم رأس السنة يأتي بسكينة كبيرة، و ينحر عنق زوجته |