Düşmanı kendi silahıyla vurmak ne zamandan beri seni hain yapıyor? | Open Subtitles | منذ متى كان ضرب العدو بسلاحه الخاص... . يجعل المرء خائناً؟ |
Doğrulamadan önce kesin konuşamam ama adam kendi silahıyla vurulmuş da olabilir. | Open Subtitles | لكنني قد أقول من الممكن أنه قتل بسلاحه |
- Evet, öyle deyince tabi. Bir adamı kendi silahıyla dövmek kadar basit. | Open Subtitles | -أجل، طبعاً حين تصيغه بهذا الشكل يبدو بسيطاً كسحق رجل بسلاحه الخاص |
Bana her zaman bir polis olarak amacının, iş için bu Silahı ateşlemek olmadığını söylerdi. | Open Subtitles | لطالما أخبرني أن هدفه كضابط شرطة كان عدم إضطراره إطلاقاً للتصويب بسلاحه أثناء عمله |
Hiç birşey bir adamı.. ..kendi Silahı ile dövmek kadar haz vermiyor. | Open Subtitles | لا يوجد شعوراً مرضياً كسحق رجل بسلاحه الخاصّ |
Sözümü dinlersen seni öldürmem. Yardımcına söyle silahını atsın. Söyle! | Open Subtitles | الآن ، كن مطيعاً ولن أقتلك أخبر نائبك بأن يُلقى بسلاحه ، أخبره. |
Hepimizin hayatta kalmaya çalışması gerekiyor ama polisin silahını almamışlar. | Open Subtitles | كلنا علينا المحاولة و البقاء أحياء... لكنهم تركوا الشرطي بسلاحه. |
O beni silahıyla alt ettiğinde canımı bağışladı. | Open Subtitles | ولكن عندما تغلب بسلاحه علي، عفا عني |
Polis, onun kendi silahıyla öldüğünü düşünüyor. | Open Subtitles | و أعتقدت الشّرطة أن قُتل بسلاحه |
Onun silahıyla öldürülmüş. Duydum. | Open Subtitles | قتلوا بسلاحه الخاص, سمعت |
Kendi silahıyla öldürüldü. | Open Subtitles | لقد قتلَ بسلاحه الخاص |
Onun silahıyla öldürüldü. | Open Subtitles | لقد قٌتلت بسلاحه |
- Denizci kendi silahıyla mı öldürülmüş? | Open Subtitles | -جندي بحرية قتل بسلاحه الخاص؟ |
Donovan kendi silahıyla vurulmuş. | Open Subtitles | "دونوفان" قُتِل بسلاحه. |
Çıkan münakaşa sonrasında Oswald, kendi silahıyla... | Open Subtitles | "ونتيجة المشادة، قتل (أوزوالد) بسلاحه..." |
- Kendi silahıyla vurdun onu. | Open Subtitles | -أرديته بسلاحه الخاص . |
Bana her zaman bir polis olarak amacının, iş için bu Silahı ateşlemek olmadığını söylerdi. | Open Subtitles | لطالما أخبرني أن هدفه كضابط شرطة كان عدم إضطراره إطلاقاً للتصويب بسلاحه أثناء عمله |
Na'onak ona enerji Silahı ile ateş etti. | Open Subtitles | نيوناك ضربه بسلاحه. |
Silahı sana sadakati olan bir düzenbaz görüyorum. | Open Subtitles | أرى مخادعاً يطعنك بسلاحه |
Şüpheli silahını attı. Yakaladım. | Open Subtitles | لقد ألقى المشتبه به بسلاحه سأتولى أمره |
Adam silahını sallayıp duruyordu. | Open Subtitles | واستمر في التلويح بسلاحه |
silahını polislere doğrulttu. | Open Subtitles | لقد لوح بسلاحه مهدداً الشرطة |