Hatırlaman için bir sebep yok. İki yaş daha küçüktüm ve sen de çocuktun. | Open Subtitles | ليس هناك سبب لجعلك تتذكر، كنت أصغر بسنتان وأنت كنت كالشيطان |
Kasıtsız adam öldürmeden dolayı suçlu bulundun ve bu sebepten dolayı iki yıl hapse ve ceza sürenin bitiminde başlayacak olan 5 yıllık bir şartlı tahliye cezasına çarptırıldın. | Open Subtitles | انت مذنب بالقتل غير العمد لقد حكم عليك بسنتان مع وقف التنفيذ والاختبار خمس سنوات |
Ölmeden iki yıl önce kendini asmaya çalıştığını söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قلت أنها أرادت شنق نفسها قبل أن تموت بسنتان |
Onlar da seni mahkemeye çıkartıp en az iki sene yemeni sağlarlar. | Open Subtitles | و بسابقتك ، سيحكم القاضي بسنتان |
Bizden iki sınıf büyükler. | Open Subtitles | انهما اعلى منا بسنتان |
- Senden iki yaş küçük. | Open Subtitles | -أصغر منك بسنتان |
Frank, senden iki yas gencim. | Open Subtitles | (فرانك) انا اصغر منك بسنتان |