"بسهوله" - Traduction Arabe en Turc

    • kolay
        
    • kolayca
        
    • kolaylıkla
        
    • çabuk
        
    • Yavaş
        
    • rahatlıkla
        
    • Sakin
        
    • öylece
        
    Onunla çalışman kolay olsun diye, sert bir şekilde onu dövmelisin. Open Subtitles لابد أن تتمكن من العجينه .. حتى تستطيع أن تشكلها بسهوله
    Uyumsuz alan taraf da onlara biraz farklı bir isim vermenize rağmen kolay ayırt edilir. TED الغير وفاقيون تعرفهم بسهوله ايضاً، ويمكن أن تُطلق عليهم لقب آخر.
    Bir kişiyi kolay hallederiz. Open Subtitles حسنآ، يمكننا التعامل مع رجل واحد بسهوله.
    Ama kulübe çok havasız ekselansları. kolayca zatüre olabilir. Open Subtitles لكن الكوخ ملئ بالرطوبه يمكن بسهوله أن يصاب بإلتهاب رئوى
    Bu yerleştirme bir bilgisayar sayesinde kolayca halledilebilir. Open Subtitles لن يكون هذا ضرورياً سيدى الرئيس يمكن تنفيذه بسهوله من خلال الحاسب
    Bu kolaylıkla tutuşuyordu. Open Subtitles وبأطلاق النيران على ذلك الجزء تحترق الطائره بسهوله
    Burayi kimse kolay kolay bulamaz. Open Subtitles وحدود الولايه مكان جميل يمكن أيجاده بسهوله.
    Karım nüfus patlamasından nefret ediyor ama çocuk sahibi olmaya aldırmıyor, çünkü çok kolay çocuğu oluyor. Open Subtitles زوجتي أيضاً تكره الإنفجار السكاني و لكنها لا تمانع بالإحتفاظ بهم. لأنها تصبح حبلى بسهوله, صحيح
    Çikolata kaplı olması, daha kolay yutulmasını sağlıyor. Open Subtitles طبقة الشيكولاته ستجعلها تدخل الجسم بسهوله
    Belki bu kadar kolay vazgeçmemelisin. Open Subtitles ربما أنتِ يجب أَن لا تستسلمي هكذا بسهوله
    Ve buna sanatla ulaşılırdı. Ama sanata ulaşmak kolay değildi. Open Subtitles والنعمة تأتي من خلال الفن والفن لا يأتي بسهوله.
    Karen, Michael'a kolay gelen tüm işler sen de onlardan biri miydin? Open Subtitles كارين ,كل الاشياء جاءت بسهوله مع مايكل هل أنتِ واحدة منها؟
    Bence kolay sıyrılıyorsun. Daha büyük bir ricada bulunabilirdi. Open Subtitles إذا سألتني أنت تتخلص منه بسهوله كان بإمكانه أن يطلب منك معروفا أكبر
    Orayı doldurabilirseniz, 5 bin doları kolayca kazanabilirsiniz. Open Subtitles املوا يا شباب هذه الصاله و سوف تحصلون على 5 الاف دولار بسهوله
    Dünya tuzaklarla dolu, kolayca herkese güvenemezsin. Open Subtitles انه العالم كالمصيده لا تستطيعين الثقة فى اى شخص بسهوله
    Koç senin kolayca konuşabileceğini söylüyor. Tamam. Acı çekmeden oyun kazanılmaz Mary Brave. Open Subtitles المدربه تقول أنها يجب ان تكون قادرع على الكلام بسهوله حسنا إن لم تتعبي لن تفلحي ماري الشجاعه
    kolayca, farkedilir ve devletin önlemleri var. Open Subtitles انها قابله للكشف بسهوله وهناك وسائل حماية حكومية
    kolayca, farkedilir ve devletin önlemleri var. Open Subtitles انها قابله للكشف بسهوله وهناك وسائل حماية حكومية.
    Burada tam 500 kg ağırlık var kolaylıkla bir tutam saçı bu ağırlığı kaldırabiliyor. Open Subtitles يمكننا ان نرى هنا حمل بمقدار ..1000رطل ..معلقه بسهوله بشعره وحيده
    Günümüzde kadınlar, onurlarını giysilerinden daha çabuk gözden çıkarıyorlar. Open Subtitles هذه الأيام النساء يتخلين عن شرفهن بسهوله أكثر من تخليهن عن ملابسهن
    Yavaş. Zorlama, zorlama. Open Subtitles بسهوله , لا تجذبه بعنف لا تجذبه بعنف
    Bu aptalca olur. Bu oda için istediğiniz fiyatı rahatlıkla elde edebilirsiniz. Open Subtitles هذا امر سخيف يمكنك ان تحصلين على السعر الذى تريديه بسهوله
    Hayır. Sanırım kolayca yaklaşabilirim oraya. Sakin ol! Open Subtitles لا اظين اننى استطيع استمالتها بسهوله اشعر بذلك
    32 kilometrekarelik alanı, on iki bin Japon savunuyor. Ve öylece terketmeye de hiç niyetleri yok beyler. Open Subtitles هناك 12 الف مدفع ياباني بمساحة 8 اميال لن يغادروا بسهوله

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus