"بسيدة" - Traduction Arabe en Turc

• kadını
• leydi
• hanımla
• leydiye
• bayanla
• bayana
• hanım getirdi

Senin gibi sert bir kadını, karşımda duran sulugözlü zavallı haline getiren şey nedir?
ماذا دفع بسيدة صارمة مثلك إلي هذا الإنهيار الذي شاهدتهُ أمامي؟

Yazık, yaşlı bir kadını kandırıyorsun. Çalınacak değerli bir şeyim yok.
عيب عليك أن تهزأ بسيدة عجوز لا يوجد لدي ما يستحق السرقة

Ormanda bir dev Bir leydi yakalarsa, bu kötüdür
عندما يمسك أوجر بسيدة في الغابة -فهذا أمر سئ.. -هذا أمر سئ..

Geri döndüğümde beni kendi seçtikleri bir hanımla eşleştirmeye çalışacaklar.
عندما سأعود سيحاولون إقتراني بسيدة من إختيارهم

Sanırım beni bir leydiye yakışmayan bir pozisyonda yakaladın.
أخشى أنك شاهدتني في لحظة لا تليق بسيدة

Ama bu Charlie kızların kulübesine doğru gitti ve o gece genç bir bayanla tanıştı.
و لكن تشارلى هنا قد مضى قدمآ إلى أكواخ الفتيات وإلتقى بسيدة شابة في تلك الليلة صدق أو لا تصدق

Bir bayana hiç yakışmayacak olan bu hareketi yapmayacağınıza eminim.
أنا متأكدة بأنكِ لن تفعلي شيئا لا يليق بسيدة نبيلة.

Geçmişte yaptığı hatalar için, yaşlı bir kadını tuzağa düşüremeyeceksiniz.
لن توقعوا بسيدة مسنة بسبب أخطاء ارتكبتها في الماضي

Caddede yaşlı bir kadını devirmiş olabilirim. Bilemiyorum, arkama bakmadım.
ولربما أكون قد اصدمتُ بسيدة عجوز في الشارع ، لستُ متأكدة

Son kez söylüyorum, başka bir kadını Italy on Ice'a davet etmek için arıyorum. - Sıkıntı yok, ara hadi.
لأكون واضحاً ، أنا أتصل بسيدة لأري إذا كانت تريد الذهاب إلى الاحتفال الأن

Ayrıca bana yazar, sanatçı yada iş kadını da diyebilirsin.
يمكنك أيضاً مناداتي بالمؤلفة، بالفنانة، بسيدة الأعمال

Filli kadını yakaladın mı?
هل أمسكتِ بسيدة الفيل؟

Bir leydi ile ilgilenilmesine izin verilmemeli.
لا يجب أن يُسمح له الإعتناء بسيدة.

leydi değilim ben.
أنا لست بسيدة.

Aslında ben bir tek hanımla ilgileniyorum.
في الواقع، أنا مهتم بسيدة واحدة فقط "اسمها "ديانا لونج

Şehirde oturursan güzel bir hanımla tanışma ihtimalin var.
لديك فرصة للقاء بسيدة جميلة

Askeri kamplar, bir leydiye uygun yerler değil.
المعسكر الحربي مكان لا يليق بسيدة.

Çok hoş bir bayanla tanıştım; adı Masal.
التقيت بسيدة لطيفة جداً اسمها ستوري

Bir bayanla buluşmak için harika bir yer.
مكان مثالي للتعرف بسيدة

Sokağın ortasında bu şekilde bağırmak bir bayana yakışıyor mu sence?
صياحك في الشارع ليس تصرف لائق بسيدة نبيلة، حسناً؟

Quinn dün akşam bir hanım getirdi.
"كوين" حلق بسيدة متجها إليك الليلة الماضية