"بشأن عدم" - Traduction Arabe en Turc

    • konusunda
        
    • için
        
    Bree ile bir daha görüşmeyeceğimiz konusunda ciddi miydin sen? Open Subtitles انتظر. هل كنت جادا بشأن عدم تحدثنا مع بري مجددا؟
    Stajyerlerle birlikte olmama konusunda oldukça açık konuşmuştum. O herif puştun teki ya. Open Subtitles و كنت واضحا بشأن عدم مضاجعة المتدربين ا وتعلم ان ذلك الوغد اللقيط
    Artık onu kırmak konusunda endişelenmene gerek yok. Open Subtitles حسنا، الان ليس عليكِ ان تقلقي بشأن عدم جرح مشاعره
    Bir daha sizinle görüşemeyeceği ve doktoru değişeceği için üzülüyor. Open Subtitles هو حزين بشأن عدم رؤيته لكِ مجددًا و تغيير أطباءه
    Umarım geçmiş yaşamlarımızdaki birlikteliğimizden sana bahsetmediğim için bana hala kızgın değilsindir. Open Subtitles لذا آمل بأنكِ لم تزالي غاضبة منّي كما تعلمين، بشأن عدم إخباركِ عن أرواحنا السابقة معاً
    Dün biraz fazla içtiğim için çok emin olamadım ama seni bir daha görmek istemediğimi hayli açık ifade ettiğimi sanıyordum. Open Subtitles لم أكن متأكّدة، منذ أن كنت هنا ليلة أمس. لكنّني كنت محدّدة جداً بشأن عدم رؤيتك مجدداً.
    Yalancı olmak konusunda bile dürüst olamıyorsun. Open Subtitles لا يمكنك حتى أن تكون صادقاً بشأن عدم صدقك
    Buraya gelme zamanları konusunda beni dinlemeliydin. Open Subtitles كان يجب أن تستمع لي أيضاً بشأن عدم النزول هنا
    Buraya gelme zamanları konusunda beni dinlemeliydin. Open Subtitles كان يجب أن تستمع لي أيضاً بشأن عدم النزول هنا
    Buraya gelme zamanları konusunda beni dinlemeliydin. Open Subtitles نعم، حسناً، لم يكن عليك إخباره كان يجب أن تستمع لي أيضاً بشأن عدم النزول هنا
    Daha önce söylediğin şey bana güvenemediğin konusunda. Open Subtitles حول ما قلتيه سابقاً، بشأن عدم قدرتكِ على الوثوق بي
    Artık sevdikleri uzmanlıkta kalmanın yasak olması konusunda kızacak sinirlere sahipler. Open Subtitles ولديهم الجرأة ليكونوا ناقمين بشأن عدم السماح لهم باختيار اختصاصاتهم
    Teyzenizin bilgi vermeme konusunda kesin talimatı vardı. Open Subtitles أخشى من عمتكِ كانت صريحة جداً بشأن عدم الافصاح عن هذه المعلومة
    Teyzenizin bilgi vermeme konusunda kesin talimatı vardı. Open Subtitles أخشى من عمتكِ كانت صريحة جداً بشأن عدم الافصاح عن هذه المعلومة
    Hayatındaki doğru insanları bularak ona Bilgisayar'ı olmaması konusunda baskı yaparsak iyice telaşlanacak ve beyni onu çakmaya zorlayacak. Open Subtitles عندما نجد المزيج الصحيح من الناس في حياته للضغط عليه فسيصبح قلقاً للغاية بشأن عدم وجود التداخل
    Lisede birileriyle yiyişmediğim için büyük üzüntü duyuyorum. Open Subtitles لازلت غاضباً بشأن عدم ممارسة الجنس خلال الثانوية
    Sizlerden birisinin bu cezanın uygulanmaması için yasal gerekçesi var mı? Open Subtitles والآن, ألدى أياً منكما أية أسباب قانونية يقدمها للمحكمة بشأن عدم وجوب فرض عقوبة؟
    Hükümetin beni savaş için kullanmamasıyla ilgili yaygara kopardım. Open Subtitles أنا قد أحدثت جلبة بشأن عدم إستخدامي من قبل الحكومة لأجل المجهود الحربي.
    Bilim projesi için mutfağı kullanmama kuralının sadece yiyeceklerin güvenliği için olmaması gibi baba. Open Subtitles مثل قواعدك بشأن عدم إستخدام المطبخ في المشاريع العلمية لقد كان يتعلق الأمر بسلامة الطعام يا أبي
    - Oraya beraber gidemediğiniz için üzgünüm. Open Subtitles أنا آسفة بشأن عدم ذهابكما إلى هناك معاً.
    Sam'in ilişkisini öğrendikten sonra hemen polise gitmediğim için onlara fotoğraftakinin o olduğunu söylemediğim için. Open Subtitles بشأن عدم الذهاب للشرطة في أقرب وقت وإخبارهم بشأن العلاقة وإخبارهم أنه هو الرجل الموجود بالصورة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus