"بشئٍ" - Traduction Arabe en Turc

    • bir şey
        
    • şeyler
        
    Seni teknemde bikinili halde görmekten başka istediğim bir şey yok. Open Subtitles لن أرغب بشئٍ أكثر من ركوبكِ في قاربي وأنتِ مرتديةً البكيني
    İkna edici bir şey söyleyeceğim ve beni bir daha görmeyecek. Open Subtitles اخبرها بشئٍ مقنع ثم أرحل عنها, ولن تراني مجدداً
    Şu çöp kutusunu geçmeden sana bir şey söyleyeceğim. Open Subtitles قبل أن نتخطى سلة المهملات سأقوم بإخباركِ بشئٍ ما
    Onları dinlediğinizde bir şeyler hissetmiyor musunuz yoksa değer verdiğiniz hiçbir şey yok mu? Open Subtitles ألا تشعر بشئٍ حينما تستمع إليهم ؟ أم أن أحساسك الساخر عميقٌ إلى تلك الدرجة ؟
    Peki, konuşmaya devam etmemi istiyor musun yoksa sen de sonunda bir şeyler söyleyecek misin? Open Subtitles إذن، أتريدُ منّي أن أستمرَ بالحديث أم إنّك ستتفوهُ بشئٍ في النهاية ؟
    Asla yapmayacağım bir şey hakkında benden garanti istiyorsun. Open Subtitles تريدين أن تضمني منّي ألاّ أقوم بشئٍ ماكنت لأفعله أبداً
    Ben bir şey içinde ölmek hissettim düşünüyorum. Aw. Open Subtitles أعتقد, أنّني شعرت بشئٍ يموتُ بالداخل هنا
    Lütfen cevap vermeyin; kazara işe yarar bir şey yaparsınız falan! Open Subtitles لا .. أرجوكم أجيبوا لا سمح الله، قوموا بشئٍ مفيد في حياتكم
    Belki de sen bir iyilik borcusundur, birileri birisine bir şey borçludur, sen de borç senedisindir. Open Subtitles إلا إذا كانَ الأمر مُـجامَلةً، شَخص ما يَـدين بشئٍ لشَـخصٍ مـا، وأنتَمَـنأصبَحتَمَّـتمُجامَـلته.
    - Daha iyi ya. - Üzgünüm yanlış bir şey mi yaptım? Open Subtitles وهذا سببٌ إضافيٌ لتتصل بهم - معذرة، هل قمت بشئٍ خاطئ ؟
    Bu konunun neyle alakalı olduğuna dair bir şey söyledi mi sana? Open Subtitles هل أخبرتكـِ بشئٍ عن ماذا يدورُ هذا الأمرُ كله؟
    Şüpheli bir şey geliyor sende durum, bize bildirin. Open Subtitles وأبلغينا في حالِ تعثركـِ بشئٍ مثيرٍ للشكـ
    Henüz değil ama Arkady'nin evinden aldığımız bu foto bize bir şey söyleyebilir. Open Subtitles ولكن الصورة التي حصلنا عليها من منزلِ أركادي قد تخبرنا بشئٍ من الواضحِ أنَّ ديكس إكتشفَ ذلك
    Oh.Bu kadar basit bir şey olduğunu düşünmeliydim. Open Subtitles كان علي ان افكر بشئٍ بسيطٍ كهذا
    Bu tarih size bir şey ifade ediyor mu? Open Subtitles هل يذكرك هذا التاريخ بشئٍ مهم ؟
    Bush bu büyüklük sadece bir şey için iyidir ve o şey de sikini saklamak içindir! Open Subtitles شجيرة بذلك الحجم, تفيد بشئٍ واحد! و ذلك الشيى يخفي القضيب!
    Bana başka bir şey söylemek için gelmeni. Open Subtitles أريدك أن تأتي لإخباري بشئٍ آخر
    Ayrıca geçen sefer birlikte bir şeyler yapmaya çalıştık. Open Subtitles بجانب، في آخر مرة حاولنا أن نقوم بشئٍ معاً
    Daha kötü şeyler de vardır ama gerçekten aklıma getiremedim. Open Subtitles أعني, أنَّ هنالك أشياء أسوأ بالفعل من ذلك ولكن في الواقع لا يمكنني التفكيرُ بشئٍ في الوقت الحالي
    O yüzden öldüğü gece yaptıkları alışılmadık şeyler değildi. Open Subtitles لذا فإنّ ما كان يفعله ليلة وفاته لمْ يكُن بشئٍ جديد.
    Hadi ama, bir şeyler yapalım. Open Subtitles -أوه, هيّا لنقم بشئٍ ما , إنها مجرد مقالة سخيفة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus