"بشجاعة" - Traduction Arabe en Turc

    • cesaret
        
    • cesur
        
    • cesaretle
        
    • kahramanca
        
    • cesursun
        
    • cesurca
        
    • yiğitçe
        
    • etti
        
    • Şerefiyle
        
    Anlaşılan cesaret gösterim, diğer üç kişiye de cesaret vermişti. Open Subtitles اتضح أن تصرفي الشجاع ألهم ثلاثة آخرين بالتصرف بشجاعة أيضاً
    Büyük bir cesaret gösterip buraya seni desteklemeye gelen anneni mi? Open Subtitles أيجب ان تكون أمك ؟ التي آتت بشجاعة كي تدعمك ؟
    Horozum kendi sikletinde olmayan bir horozla dövüşüyordu. Ama yine de açık ara öndeydi. Çok cesur bir hayvandı. Open Subtitles و لكن بالرغم من ذلك ظل يقاتل حتى النهاية و بشجاعة لقد كان شجاعاً جداً , و لذيذاً أيضاً
    Yalnız HakYaratanlar'a üye olanlar değil ayni zamanda cesur ve avukatlardan ağ oluşturarak ileri sistemi taşıyabilecekler de katılabilirler. TED وليس فقط عبر صانعوا العدالة لكن أيضاً الناس الذين نشهد بشجاعة ونتعرف على شبكاتهم وكيف يمكنهم المضي قدماً
    İnsanlar olarak, çözümleri ihtiyatın yanı sıra cesaretle tartışmak ve kabul etmek için bir araya gelmeliyiz. TED علينا كبشر أن نلتقي ونتحدث ونتبنى الحلول ليس فقط بدافع الخوف لكن بشجاعة أيضاً.
    Arthur ve şövalyeleri bu son sınır görevinde Roma'nın onurunu korumak için büyük cesaretle savaşarak başarılı oldular. Open Subtitles آرثر وفرسانه يخدمون بشجاعة لدعم شرف الإمبراطورية الرومانية فى هذه القاعدة الأخيرة لمجدنا
    Huzurunda toplandığımız arkadaşlarımız kahramanca savaşıp bizim için öldüler. Open Subtitles الرجال الذين نشرفهم الليلة حاربوا بشجاعة وضحوا بحياتهم لأجلنا
    Onlar cesaret ve dinginlikle savaş verirler ve aynı zamanda da iyi teçhizatla. TED يقاتلون في المعارك بشجاعة ورباطة جأش، ولكن أيضًا بمعدات جيدة.
    Bir daha öyle cesaret gösterisi yapma. Yaralandığın zaman bağır. Open Subtitles المرة القادمة لاتحاول التصرف بشجاعة اذا جرحت اطلب المساعدة
    Eğer bu olayların üzerine cesaret ve samimiyetle gidersek, sorumluları bulup,tutuklayabiliriz, ve onları uyuşturucu kaçakçılığı, yolsuzluk ve cinayetten mahkum ettirebiliriz. Open Subtitles لو أمضينا قدما فيها بشجاعة وصدق يمكننا اعتقال هؤلاء المسؤولين وادانتهم بتهريب المخدرات والفساد والقتل
    Bu yüzden cesur bir yüz ifadesi takındım ve Amerikan hayat tarzı hakkındaki her şeyi kavradım. TED لذا قررت أن أتعامل بشجاعة وأن أفعل كل ما بوسعي للعيش على الطريقة الأمريكية
    Erica gibi cesur olmalı, teslim olmamalıydım, o yüzden her gün duruma direnecek kararlar verdim. TED كان عليّ أن أكون بشجاعة إيريكا وأرفض الإستسلام، لذلك في كل يوم، أتخذ قرارًا بالقتال
    - Çok cesur davranıyorsun. - Ne kadar zamandır buradasınız? Open Subtitles لا, لقد تصرفت بشجاعة كم المدة التى ظللت فيها هنا ؟
    Arthur ve şövalyeleri cesaretle Roma'nın onuru için bu son zafer için hizmet ettiler. Open Subtitles آرثر وفرسانه يخدمون بشجاعة لدعم شرف الإمبراطورية الرومانية فى هذه القاعدة الأخيرة لمجدنا
    Büyük bir cesaretle Bay Enderby'ye yetişme kararını vermeden önce malzemeyi pencereden dışarı attın ama aceleden kapamayı unuttun. Open Subtitles قبل ان تُقرر بشجاعة أصطحاب السيد اندرباى, فقد قذفت ما سوف تحتاجه عبر النافذة ولكنك اهملت ان تغلقها فى اثناء تسرعك
    Yani o doğru çizgide konuştuğu zaman, biz onun deli olduğunu düşünüyoruz, cesaretle konuşursa, sinirleniyoruz, Open Subtitles أعني عندما يتحدث مباشرة نشعر إنه مجنون وإذا تحدث بشجاعة نغضب
    "Ayaklanma" patlak verdiğinde savaşa gönüllü olarak katıldı ve dört korkunç yıldan daha uzun bir süre boyunca kahramanca çarpıştı. Open Subtitles عندما بدأت الثورة تطوع للقتال و قام بشجاعة كبيرة لأربع سنين ضارية
    Çöl Fırtınası'nda kahramanca görev yaparken kaybolan asker. Open Subtitles فقد أثناء الخدمة بشجاعة في عاصفة الصحراء
    cesurca kahvesini içen duygularını aktarmak için kan döken kahramanca çabası internetten porno izlemek ya da abur cubur almak için kesilmeden iki, bilemedin üç sayfa yazan yazar ne olacak! Open Subtitles في سيراليون، ولكن أين هو تيليثون للكاتب النبيل؟ بشجاعة شرب القهوة،
    - Karşında kadın olunca çok cesursun. Open Subtitles تتصرف بشجاعة عندما يؤول الامر لمواجهة امرأة ماذا ؟
    Hayallerin öldüğünde, umut etmeye devam etmek. Umutlarımız söndüğünde dua etmek. Kaybetmek, düşmekten korkmamak, eğer cesurca elimizden geleni yapmışsak. TED بالأمل عندما تموت أحلامنا. بالصلاة عندما نفقد آمالنا. ومع ذلك، لا أخشى الخسارة، إذا كنت قد قدمت كل شئ بشجاعة.
    Orada, yiğitçe yaşamaya devam edebileceğimiz, ya da solgun bir anı bırakarak öleceğimiz bir düzlük var! Open Subtitles أليس هذا شيئا جميلا لأن نحيا ...بشجاعة منقطعة النظير وأن نموت تاركين خلفنا شهرة خالدة؟
    Polis memuru, çatışma sırasında cesurca hayatını feda etti. Open Subtitles بشجاعة خلال الواجب، ضابط الشرطة دائماً ما يضحي
    Silahın Şerefiyle, biz askerler olarak onların değerini ödüllendirmeyi istiyoruz. Open Subtitles باعطائكم سلاح الاحترام, اردنا ان تعترف بشجاعة جنودكم.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus