Birkaç hafta sonra ise farklı düşünen biriyle buluşmak için 12 bin Alman kayıt oldu. | TED | وبعد عدة أسابيع، كان 12000 من الألمان قد سجَّلوا ليلتقي كلٌّ منهم بشخصٍ آخر ذي رأيٍ مُخالفٍ لرأيه. |
Yok etme amacıyla içine sızdığım Konoha Köyü'nde hayatımda ilk kez dostum diyebildiğim biriyle tanıştım. | Open Subtitles | عندما تسللت إلى كونوها بقصد تدميرها هناك، وللمرة الأولى، التقيتُ بشخصٍ يمكنني أن أعتبره صديقاً |
Mumbai'daki ilk gecemde biriyle tanıştım. | Open Subtitles | إلتقيت بشخصٍ ما في أول ليلة لي في مومباي |
Şey, gelinim dediki, eğer birine değer veriyorsan onun için çaba harcamalısın. | Open Subtitles | حسناً، إبنتي بالقانون قالت إن كـنتَ تهتم بشخصٍ عليكَ أن تبذل الجهد |
birine bağlılık gösteren tuhaf kısmı mesafeli olsa da. | Open Subtitles | على الرغم من أن احتمالات وجود التزام بشخصٍ آخر بعيدة |
Güzellik salonunda çalışan birisiyle herhangi bir ilişkisi olan var mı? | Open Subtitles | الآن، أهُناك أيّ أحدٍ هُنا على علاقة بشخصٍ من مجال الجمال؟ |
Hani, biriyle tanışırsın ve hemen o anda bir çekim hissedersin. | Open Subtitles | حسناً، أسبق وأن إلتقيتِ بشخصٍ وشعرتِ بـ... الجاذبيّة الشديدة على الفور. |
Başka biriyle ilgileniyor olmalı. | Open Subtitles | حسناً، لابُد أن يكون مُهتماً بشخصٍ ما. إنهُ شابٌ، أليس كذلك؟ |
biriyle tanıştığın zaman tek endişen onu öldürmen gerekip gerekmediği. | Open Subtitles | همُّك الوحيدُ عندما تلتقي بشخصٍ هو فيما إذا كانَ ينبغي عليه قتله أم لا |
Umurunda olan biriyle karıştırdın beni. | Open Subtitles | , يومٌ و نصف ؟ أنتِ تشتبهين بي بشخصٍ يأبه |
Hayır, asıl, biriyle tanışıp o kişinin mükemmel biri olduğunu öğrenmem ve bir daha yalnız kalmamam büyük olay olurdu. | Open Subtitles | ،لا، التقدّم الكبير سيكون إن إلتقيت بشخصٍ ما مثاليّ وبعدها لا أكون وحيداً أبداً |
Kendisi gibi biriyle tanışacak, zeki ve geleceği olan biriyle, ve senden ayrılacak. | Open Subtitles | وسوف تلتقي بشخصٍ يشبهها، ذكيّ و لديه مستقبل. وسوف تغادر. |
Ama deşifre etmek için başka birine ihtiyacın var. Neden bahsediyorsun lan sen? | Open Subtitles | لكن يجب أن تأتي بشخصٍ آخر إلى هنا لفكّ شفرتها. |
birine gerçekten değer verdiğinde her türlü korkunun üstesinden gelirsin. | Open Subtitles | انت يمكنك التغلب على اي خوف اذا انت تهتم بشخصٍ ما, |
Hasmını öldürmeyi başaramayıp üstüne bir de kaza geçiren birine göre fazla neşelisin. | Open Subtitles | أنتَ أكثر مرحاً مقارنةً بشخصٍ فشل بقتل عدوّه، ثمّ صدمَتْه سيّارة |
Deniz tutmasına karşı direncin gemiye ilk defa adım atan birine göre fena değil. | Open Subtitles | لا بأس بتوازنك مقارنةً بشخصٍ غير معتاد على البحر |
birine bu kadar güvenmek, güzel olmalı. | Open Subtitles | لا بد بأنّه أمرٌ رائِع أن تثق بشخصٍ آخر بذلك القدر |
İnsanlar hayatlarını birini bulmaya birine bağlanmaya çalışmakla harcıyor. | Open Subtitles | الناس يقضون كل حياتهم يحاولون أيجاد شخص ما ليرتبطوا بشخصٍ ما |
Bu Ninkana, 5 dakika boyunca el sıkışacağız... birisiyle tanışınca böyle yapmanız gerekiyor. | Open Subtitles | هذه نينكانا, ونحن نفتتح التصافح بالايدي ذو الخمس دقائق والذي يبدو أنَّه ضروري عِندما تلتقي بشخصٍ ما. |
Anlaşılan benim de birisiyle olmamı istiyor. | Open Subtitles | علي مايبدو هو يريدني أن أحظي بشخصٍ ما ايضاً |
Onu böyle kullanmak doğru değil biliyorum ama birisiyle iletişim halinde kalmalıydım. | Open Subtitles | أعلم أنّه كان أمراً خاطئاً إستغلاله بتلك الطريقة، لكنّي احتجتُ للبقاء على إتّصال بشخصٍ. |