Sokağın bizim bulunduğumuz tarafında senin gibi birine sahip olmak mutluluk verici. | Open Subtitles | من اللطيف أن نحظى بشخص مثلك على نفس الجانب من الشارع |
Açıkçası senin gibi birine rastlamak büyük şans,evlat-- | Open Subtitles | انه لمن دواعى سرورى أن ألتقى .... بشخص مثلك , لأننى بصراحة |
Belki de senin gibi biriyle daha önce tanışaydı şu an bu durumda olmazdı. | Open Subtitles | ربما لو.. التقى بشخص مثلك في القريب العاجل لم يكن ليوجد حيث هو الآن. |
Benim gibi çiroz, kısmen yakışıklı, baş belası birinin senin gibi biriyle birlikte olabileceğine bahse gidiyorum. | Open Subtitles | أنا أراهن أن نحيفا ، حسن المظهر بإعتدال مكسور الرقبة مثلي يمكن أن يحظى بشخص مثلك |
Şirketimde senin gibi birini kullanabilirim. | Open Subtitles | لذلك فانا يمكننى ان استعين بشخص مثلك فى المنظمة الخاصة بى |
Ayrıca senin gibi bir pisliğin ölümü için çok da ayrıntılı araştırma yapacaklarını sanmıyorum. | Open Subtitles | حتى أني لا أظن مكتب المدعي العام سيفتح تحقيقا حول جرعة زائدة بشخص مثلك |
Ekipte senin gibi birinin olması harika bir şey. | Open Subtitles | من المذهل أن نحظى بشخص مثلك في الفريق |
Elliot gibi bir kız asla senin gibi birinden hoşlanmaz. | Open Subtitles | إن فتاة مثل (إليوت) لايمكن أن تهتم حقاً بشخص مثلك |
Benim için neyin iyi olacağını bilseydim senin gibi birine âşık olurdum. | Open Subtitles | لو كنت أعي صالحي، لأغرمت بشخص مثلك |
- Demiştim ki, "senin gibi birine aşık olabilirim" - Tanrım. | Open Subtitles | قلت : "كان عليّ أن أُغرم بشخص مثلك" |
Kaçarak yaşamak, senin gibi birine göre bir hayat değil. | Open Subtitles | حياة الهرب لا تليق بشخص مثلك |
Ve senin gibi biriyle çalışmak isteyecek birkaç kliniği olan birini tanıyorum. | Open Subtitles | ويصادف أني أعرف امرأة تمتلك عيادات طبية عدة ويمكن لها الاستعانة بشخص مثلك |
Her zaman senin gibi biriyle tanışma şansım olmasını ümit etmiştim. | Open Subtitles | لطالما رجوت أن يتسنى لي اللقاء بشخص مثلك |
Jack, her zaman senin gibi biriyle tanışmak istedim. Her zaman... | Open Subtitles | جاك , كنت أرغب دوما أن ألتقي بشخص مثلك |
Gerçeği kabul edelim, senin gibi birini yeğlemesi için deli olması gerekiyordu. | Open Subtitles | دعنا نواجه الأمر, لابد وانها اصبحت مجنونة لكى ترضى بشخص مثلك |
Sanki senin gibi birini sevebilirmişim gibi. | Open Subtitles | كما لو كنت استطيع الأعجاب بشخص مثلك |
Ayrıca senin gibi bir pisliğin ölümü için çok da ayrıntılı araştırma yapacaklarını sanmıyorum. | Open Subtitles | حتى أني لا أظن مكتب المدعي العام سيفتح تحقيقا حول جرعة زائدة بشخص مثلك |
GAtes te senin gibi birinin olması güzel, Sarah. | Open Subtitles | من الجيد أن نحضى بشخص مثلك في المجمّع يا (ساره) |
Elliot'ın senin gibi birinden hoşlanmayacağını söylerken annesinin tavan arasında yaşayan 35 yaşında bir barmen olmanı ve bir değişiklik işareti göstermesi kestetmiştim. | Open Subtitles | عندما قلت إن (إليوت) لن تهتم أبداً بشخص مثلك... كان ذلك لأنك ساقِ حانه في الـ35 من عمره ولا يزال يقيم في علية أمه ولا يظهر أي علامات للتغير |