"بشدة لدرجة" - Traduction Arabe en Turc

• o kadar çok
• o kadar sert
• öyle bir
• ki nefretimi

Hamile olmayı o kadar çok istiyorum ki, zihnim oyunlar oynuyor.
أريد فقط أن أكون حاملا بشدة لدرجة ان عقلي يهيئ لي

Kancık o kadar çok bağırdı ki, kendimi kaybettim biraz.
ذلك العاهر الصغير كان يبكي بشدة لدرجة انني فقدت عقلي

Onları o kadar çok seviyorsun ki yalnız kalmak için 100 tane odan var.
أنت تحبهم بشدة لدرجة أنه لديك 100 غرفة لتبقى وحيداً فيها

Şu dakikadan itibaren seni o kadar sert yetiştireceğim ki kafan allak bullak olacak.
ومن الآن فصاعداً , سأربيك بشدة لدرجة أن رأيك سيدور

Birincisinde, gizli bir kumsal bulmak için araba sürüyordum ve kayboldum; ve kafamın yanına o kadar sert bir yumruk attı ki kafamın diğer yanı sürücü yan camına defalarca çarptı.
المرة الأولى، كنت أقود السيارة لأبحث عن شاطئ سري وضللت الطريق ولكمني على جانب رأسي بشدة لدرجة أن الجانب الآخر من رأسي ضرب بصورة متتالية النافذة الجانبية لسائق السيارة.

Yani, biraz şaka yaptım ama yani bir adamın öyle bir götü varsa ve bir ata benziyorsa ben ne yapayım.
أعني, إنها مزحة لكن في الحقيقة هي عندما الشاب لديه مؤخرة بارزة بشدة لدرجة أنه يبدو أن حصان كاملًا قُطع منه

Senden ve şirketinden o kadar nefret ediyorum ki nefretimi ifade edecek kelime bulamıyorum.
أكرهك أنت ومؤسستك بشدة لدرجة تعجز الكلمات عن وصفها.

- Evet. Dizleri o kadar çok ses çıkarıyordu ki neredeyse arkada ipleri elinde tutanın sen olduğunu anlamayacaktım.
وكانت ركبتاه تصطكان بشدة لدرجة أنني كدت لا أدرك أنك

Onu o kadar çok seviyorum ki benden istediği için senin o koca kafanı yere sürtüp kıvılcım çıkarmayacağım.
احبها بشدة لدرجة عدم ضرب راسك ضربا مبرحا تجاه الارض الان لانها طلبتلي عدم فعل ذلك

Birbirinizi o kadar çok sevdiğiniz için sonsuza dek diğerinize yastıkla vuracak olmanızı fark etmeniz yani.
إدراك أنكما تحبان بعضكما بشدة لدرجة أنكما ترغبان بضرب بعضكما بالوسائد إلى الأبد ؟

Sanırım duvardaki resme sen bakıyorsun ve oradaki adamın geri gelmesini o kadar çok istiyorsun ki bunu yapamayınca da tüm dünyadan nefret ediyorsun.
أعتقد أنك تنظر لهذه الصورة على الحائط وتريد أن تستعيد ذاتك بشدة لدرجة أنك مستعد أن تهتاج ضد العالم بدرجة لم يتخيلها أحد

Güneşin altında parıldıyor ve onu o kadar çok istiyorum ki çığlık atabilirim.
كانت تلمع في الشمس وأردتها بشدة لدرجة أن أصرخ

Buna o kadar çok inanmak istedik ki, gözlerimizi kapadık.
أردنا تصديق الأمر بشدة لدرجة أننا.. أغلقنا أعيننا

Tyler o kadar sert vurmuş ki adamın neredeyse kalbi duruyormuş.
لا , جدياً , لقد سمعت أن ( تايلر ) ضرب الفتى بشدة لدرجة أن قلبه توقف

Lily, içeriye Vancouver Canuckslı bir oyuncu girerse külotum yere o kadar sert düşer ki yerde Çin'e kestirme yol açılır.
(ليلي) إذا دخل أحد لاعبي فريق" فانكوفركنكس"إلىهنا .. فسروالي سيقع بشدة لدرجة أنه سيصنع فتحة بالأرض تؤدي إلى الصين

öyle bir kusmuş ki gözleri kanamış ve midesi gerçekten çözünmüş.
لقد تقيأ بشدة لدرجة أن عينيه نزفت دمًا وتهتّكت معدته بالكامل

Bir daha böyle ukalalık edersen sana öyle bir şaplak atarım ki torunların bile hisseder.
تعليق متحاذق آخر كهذا، سأضربك بشدة لدرجة أن أحفادك سيشعرون بها.