Ve dünyada hiç kimse çayını şekersiz içmek istemediği için dünyanın ileri gelen şeker şirketlerinin işleri artmaya devam etti. | Open Subtitles | وبما انه لا احد في العالم يرغب بشرب الشاي بدون سكر تواصلت الاعمال لتحقيق الازدهار لشركات السكر الرائدة في العالم |
Ama bir tane yetmez. Başka bir kadın daha içmek istersin! | Open Subtitles | لكن لا يمكنك التوقف على واحدة ، فسترغب بشرب امرأة أخرى |
Kamışım, odanın diğer tarafına uzanıp senin meyveli sütünden içmeye başlıyor. | Open Subtitles | والآن تصل ماصّتي للجهة الأخرى من الغرفة وتبدأ بشرب مخفوق حليبك |
O kadar erken yaşta içmeye başlıyorlar ki ne zaman başladıklarını bilmiyorlar bile. | Open Subtitles | بدأو بشرب الديو من سن جدا صغير لدرجة انهم لا يتذكرون متى بدأو |
Öncesinde, bu bir tonluk yavru, annesinin yağ varsıllı sütünden 1650 litre içerek şimdiki ağırlığının iki katına çıkmalı. | Open Subtitles | قبل ذلك، يجب على هذا العجل بوزن طن أن يضاعف حجمه بشرب 1656 لترًا من حليب والدته الغني بالدهون |
Ama kendine saygısı olmayan hak delisi, Fransız şarabı içecek. | Open Subtitles | و لكن لا وغد يمينى متطرف يحترم نفسه يهتم بشرب النبيذ الفرنسى |
Aşığı kocasının bardağını zehirler, ve sonra, adamın dikkati başka yerdeyken, eşi onun içkisini içer. | Open Subtitles | لقد وضع العاشق السم في كأس الزوج ثم عندما التها عنها الزوج, قامت المرأة بشرب الكأس |
Senin, arada sırada bir kaç bira içme lüksün olamaz. | Open Subtitles | ليس لديك الحرية بشرب كأسين من البيرة بين الحين والآخر |
- Artık sen de mi kola içiyorsun? Ama yine de seni, Amerika'da postacı yapmazlar. | Open Subtitles | قمت بشرب الكوكا كولا ولكن ذلك لن يجعلك مثل ساعي البريد الأميريكي. |
Her gün, annesiyle çay içmek zorunda kalıyorum. | Open Subtitles | و كان ينتهي بي الأمر بشرب الشاي مع أمها كل يوم |
"Tek başıma çay içmek, benim kaderim mi acaba?" | Open Subtitles | أيعقل أن أكون مُداناً بشرب الشاي وحيداً؟ |
Herkes fareleri sever, ama farelerin sütlerini içmek istemiyorlar mı? | Open Subtitles | الجميع يحبون الفئران, لكنهم لا يرغبون بشرب حليب الفئران؟ |
Biri lütfen burada olup biteni bana anlatabilir mi... tabii ben sabah sabah içmeye başlamadan önce? | Open Subtitles | هل يشرح لي اى شخص ما يحدث هنا من فضلكم قبل ان ابدء بشرب مياه القناه للأستعداد للفطور |
Ne zaman hetrosesksüeller erkek içkisi içmeye başladılar. | Open Subtitles | متى بدأ الشواذ بشرب شراب الرجال المستقيمين؟ |
Şimdi de kola falan mı içmeye başlayacağız? | Open Subtitles | هذا هو الجزء الذى نقوم فيه بشرب الخمر, اليس كذلك؟ |
14 kız, zehri içerek acılarını sonlandırmaya karar verdi. | TED | قررت الفتيات الـ 14 إنهاء معاناتهن بشرب السم. |
Ve şimdi günlerimi, ucuz viski içerek ve Comedy Central izleyerek geçiriyorum. | Open Subtitles | والآن أقضي أيامي بشرب الخمر الرخيص ومشاهدة العروض الكوميدية |
- Boots, içecek bir şey ister misin? | Open Subtitles | -بوتس " ، هل ترغب بشرب شيء ؟ " |
Bir şeyler içer misiniz? Mesela, çay? İsterseniz başka bir şey ikram edeyim. | Open Subtitles | هل ترغب بشرب شئ ,شاي او ربما شراب اقوى |
Eğer bu tekilayı içmeme izin verirseniz, söz veriyorum cenazemde içmeyeceğim. | Open Subtitles | وإذا سمحت لي بشرب هذا النبيذ... سأعدك بألا أشرب في جنازتي |
Doğru hatırlıyorsam, karın evde kahve içmene izin vermiyordu değil mi? | Open Subtitles | لو كنت أتذكر بشكل صحيح, زوجتك لا تسمح لك بشرب القهوة في المنزل |
Böyle olunca da bir iki düzine içki içmeden kendime gelemiyordum. | Open Subtitles | وعندمــاكانيحدثذلك ، الشيء الــوحيد الذي يجعلني أنسى ذلك كان بشرب الخــمر. |
Bilmiyorum. Dün gece birkaç içki içmiştim. | Open Subtitles | ربما قمت بشرب ببعض الكؤوس البارحة |