- Duyduğum ilk klise konuşmasıydı ama çok iyi hazırlanmıştı. | Open Subtitles | الخطبه الاولى التي اسمعها بحياتي ولكنها كانت متالفه بشكل جميل |
Bazı hayvanlar, tavuk mesela, sadece bir şeyi çok iyi yapmakla çok güzel uyuşuyorlar. | TED | حسنا، بعض الحيوانات ، كالدجاج، تبدو مهيأة بشكل جميل لتبرع في أمر واحد فقط |
Bence bu zarif böcekler gerçekten mucizevi çünkü evrimin yaratıcı doğaçlamasını çok güzel bir şekilde aydınlatıyorlar. | TED | وأعتقد أن هذه الحشرات الجميلة إعجازية حقًا لأنها تلقي ضوءًا بشكل جميل على البديهة الإبداعية للتطور. |
Kabine oyunumu güzel bir şekilde idare ettin. | Open Subtitles | انت , اه , أدرت . لعبتي بشكل جميل في كابانا |
Ama karşındadır işte özene bezene yapılmıştır ve çok güzel görünüyordur. | Open Subtitles | لكنها تكون هناك، وتكون مصنوعة بشكل جميل جدا، وتبدو جيدة للغاية. |
Konu neydi bilmem ama eminim Estella dikkatini güzelce dağıtmıştır. | Open Subtitles | حسنا، مهما كان، أنا متأكد يصرف إستيلا له بشكل جميل. |
Gloria, 2100 dolar ile birinci sıradasın. Çok da iyi gidiyorsun. | Open Subtitles | (غلوريا ) انت تتقدمين بـ 2100 دولار أنتِ تُؤدّين بشكل جميل |
"Blade Runner," gibi karanlık ve klasik filmlere bakıyoruz çünkü bu tür filmler çok iyi tasarlanmış ve oldukça karanlık oluyorlar. | Open Subtitles | بعض الاشياء من الأفلام المظلمة الكلاسيكية لمجرد أنها مصممة بشكل جميل ومظلمة |
Bu harika, Richie. 8 yıllık terapi meyvelerini çok iyi veriyor. | Open Subtitles | أوه، هذا شيء عظيم، ريتشي. ثماني سنوات من العلاج تم العمل بها بشكل جميل. |
Onun takım elbisesini gördün mü? çok iyi kesimi vardı, en az 10 yıllık. | Open Subtitles | مصممة بشكل جميل لكن على الأقل أعقاد من العمر |
Bence yaratıcılığın yöntemleri öğretilip paylaşılabilir ve kendi şahsi fiziksel imzanız ile zihinsel alışkanlıklarınızı bularak bunları güzel bir şekilde yaramazlık yapmak için hareket noktası olarak kullanabilirsiniz. | TED | أنا أعتقد أن تقنية الإبداع بالإمكان تدريسها ومشاركتها، وأنا أيضا اعتقد أنه يمكنك إيجاد أشياء عن توقيعك الحقيقي الخاص بك، عن عاداتك المقربة لك، واستخدامات التي هي كنقطة رحيل لإساءة التصرف بشكل جميل. |
Çünkü makinalar işlerimizi alıp onları daha verimli şekilde yapınca, biz insanlara kalan, verimliden ziyade güzel bir şekilde yapılması gereken işler olacak. | TED | لأنه بمجرد ان تاخذ الالات مكان البشر و تنتج لكبار المستثمرين انتاجا اكثر سوف يصبح العمل الذي يقوم به البشر قريبا يُنجز بشكل جميل عوضاً من الإتقان |
Kimlikle ilgili. 75 yıl önce, güzel bir şekilde ekmek hakkında konuşanın, ... ... Mahatma Gandhi olduğunu kim söylerdi. | TED | مسألة هويّة. عبّر عن هذا بشكل جميل "المهاتما غاندي"، قبل 75 عاما ، عندما تحدث عن الخبز. |
Hailey çok yetenekli bir genç kızımız çok güzel obua çalıyor. | Open Subtitles | إن هايلي شابة موهوبة جداً تقوم بالعزف على المزمار بشكل جميل |
Gazetelerdeki gibi yıldızlı derecelerle çok güzel bir araya getirilir. | Open Subtitles | مُنّتج بشكل جميل. و يوجد تقيّم للمقطع كأنها تقيّم صحيفة. |
İşte benim en iyi fiziksel terapistimin, fareyi tek bir adım atmak için cesaretlendirirken tamamen çuvallayışı. Oysa aynı fare, beş dakika önce koşu bandı üzerinde güzelce yürümüştü. | TED | هنا ترون أفضل معالجة فيزيائية لدي تفشل بشكل تام في تشجيع الفأر على القيام بخطوة واحدة بينما كان نفس الفأر, منذ خمس دقائق يمشي بشكل جميل على جهاز التدويس. |
Bu, 2006'da Michael Poter ve Elizabeth Teisberg'in yazdığı bir kitapta güzelce anlatılmıştı. | TED | هذا مشروحاً بشكل جميل في كتاب في عام 2006 بواسطة مايكل بورتر و إليزابيت تيسبرج. |
Doğa bu sorunlar için melez çözümleri kullanır, tek bir çözüm yoktur, ve onlar entegre edilip güzelce sağlamlaştırılmıştır. | TED | تلك الطبيعة تستخدم حلولاً عديدة، وليس حلاً واحداً فقط، لهذه المشاكل, وهي متكاملة، وقوية بشكل جميل. |
Gloria, 2100 dolar ile birinci sıradasın. Çok da iyi gidiyorsun. | Open Subtitles | (غلوريا ) انت تتقدمين بـ 2100 دولار أنتِ تُؤدّين بشكل جميل |