Sorun şu ki, bulunmayı istemediği taktirde, kelimenin tam anlamıyla sırra kadem basabiliyor. | Open Subtitles | المشكلة هي إذا لم يرد أن يعثر عليه يمكن أن يختفي بشكل حرفي |
Hiç kelimenin tam anlamıyla birini korkudan öldüren bir obje var mı? | Open Subtitles | نعم، هناك أيّ مصنوعات يدوية الذي يُمْكِنُ أَنْ يُخيفَ بشكل حرفي شخص ما إلى الموتِ؟ |
Bunun Gerçek anlamda hayalini kurdun. | Open Subtitles | كنتِ تعني حلمت بشكل حرفي حول هذا الموضوع |
Yani ilişkimiz Gerçek anlamda savaşla test edildi. | Open Subtitles | أعني ، علاقتنا أُختبرت للمعارك بشكل حرفي |
Shel, eşcinsel evlilik için mücadele ediyorum dediğinde... tam olarak bunu kastettiğini sanmıyorum. | Open Subtitles | عندما شيل قالتْ بأنّه أرادَ للكفاح من أجل الزواجِ المرحِ، أنا ما كَانَ عِنْدي فكرةُ عَنى بشكل حرفي. |
Gigapet'imi öldürmüştüm. resmen. Üstüne oturup kırmıştım onu. | Open Subtitles | قتلت حيوان أليف غريب بشكل حرفي جلست عليه فأنكسر |
Sevgili kardeşim gerçek anlamıyla beni dünyanın öteki ucuna gönderdi. | Open Subtitles | أخي العزيز وضعني بشكل حرفي في الجهة الاخرى من العالم |
Ve o kelimenin tam anlamıyla hayatımızı değiştirdi. Biz bunu yapabilirsiniz. | Open Subtitles | ـ وهذا غيّر حياتنا بشكل حرفي ـ يمكننا فعل هذا |
kelimenin tam anlamıyla, yapamam... | Open Subtitles | لا لا أعني بشكل حرفي لا أستطيع أن |
Bugün sizlere duyuracağım yeni element teraziye artık denge getirebilir kelimenin tam anlamıyla diyorum hem de. | Open Subtitles | حسناً، أنا اليوم أعلن عن شيء جديد... عنصر قادر على موازنة هاتين الكفتين، وأنا أعني هذا بشكل حرفي. |
kelimenin tam anlamıyla mükemmel bir cinayetti. | Open Subtitles | كانت بشكل حرفي الجريمة الكاملة |
kelimenin tam anlamıyla gereksiz... yüzlerce dolarlık tahlil kaydı bilgisayardan siliniyor. | Open Subtitles | {y: i} بشكل حرفي مِئات الدولاراتِ تساوي... ... { y: |
Evet. kelimenin tam anlamıyla. | Open Subtitles | نعم، بشكل حرفي. |
Gerçek anlamda vücudumun içerisinde olduğunu kast etmemiştim. | Open Subtitles | انا لم اقصد بأن انها كانت تسكن جسدها بشكل حرفي |
Ama bir iki şey öğrenebilirsin. Gerçek anlamda bir iki şey. | Open Subtitles | و لكن قد تتعلم شيئاً أو شيئين و أعني شيئاً أو شيئين بشكل حرفي |
Gerçek anlamda değil, şu an gidiyorum ama gizliden gizliye hep sizleydim. | Open Subtitles | ليس بشكل حرفي لأني سأغادر الأن و لكن دائماً سأكون معكم بشكل سري |
Bu... Gerçek anlamda yediğim en inanılmaz şey. | Open Subtitles | هذا مثل الأكثر... بشكل حرفي الأكثر دهشة الشيء الذي أنا أَبَداً أَكلتُ. |
İlaçla uyarılmış panik katilimiz, kızları tam olarak ölümüne mi korkutmuş? | Open Subtitles | هل قاتلنا يخيف الفتيات بشكل حرفي حتّى الموت؟ |
Yanlışım varsa düzeltin ama saldırgan tam olarak size bir kol uzaklığından daha fazla uzakta olamaz, değil mi? | Open Subtitles | صححيني لو كنت على خطأ كان الخانق بشكل حرفي لاتبعدي اكثر من طول ذراعين عن الخاطف ايمكن ان يكون ابعد؟ |
tam olarak bahane aramak için üşündüğünü duyabiliyorum. | Open Subtitles | أنا يمكن أن أسمعك بشكل حرفي يحاول إبتداع عذر. |
- Et kemikten resmen koparılmış. | Open Subtitles | اللحم كَانَ بشكل حرفي مزّقَ مِنْ العظمِ. |
Kontak lenslerim resmen gözüme yapıştı. | Open Subtitles | إتصالاتي ذابَت بشكل حرفي في مقلِة عيوني. موجة الحرا مثل المرور المجاني لفعل ما تُريدُ. |
Evren gerçek anlamıyla... - ...hiç olmadı. - Peki, biz nasıl burada oluyoruz? | Open Subtitles | انهيار كلي للأحداث الكون لم يوجد قط بشكل حرفي |