temelli değil. | Open Subtitles | أو أنه سوف يسلب قوته بشكل دائم؟ ليس بشكل دائم. |
temelli bir gidiş için toplanıyormuş. | Open Subtitles | كلا لقد كانت تحزم أغراضها للرحيل بشكل دائم |
Uzaklaştırmaya gelince... buradaki öğrencilerin çoğu, sonsuza kadar... bir yerlerden uzaklaştırılmıştır. | Open Subtitles | إذا تم العمل بموجب الطرد فإن معظم الطلاب هنا سيكون قد تم طردهم بالفعل من مكان آخر بشكل دائم |
Ve sadece az bir değişimle burada kalıcı olarak yaşayabilir duruma gelebilirler. | Open Subtitles | وهي تحتاج لتعديلات طفيفة لكي تمكنها من العيش على اليابسة بشكل دائم |
Kaybedenin oyunu sona erecek ve oyundan hemen ve Sonsuza dek, ihraç edilecek. | Open Subtitles | الخاسر سيخرج من اللعبة وسيجلي بشكل دائم من اللعبة |
Bunların 180 milyonu fakir ülkelerden ve düzenli olarak ülkelerine para gönderiyorlar. | TED | حوالي 180 مليون منهم من بلدان فقيرة يرسلون المال لبلدانهم بشكل دائم |
her zaman yeni fırsatlar aramamı öğreten de sendin ayrıca. | Open Subtitles | ولكنك انت الذي اخبرتني ان اطلع بشكل دائم لفرص جديدة |
Bir asistana, tam zamanlı elemanlara ve ofise ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | أحتاج الى مساعده بشكل دائم وجناح بمكاتبه .. |
Şimdi, o hücreleri kalıcı bir şekilde etkisiz hale getirmiş olabiliriz ya da olayı sadece o an için bastırmış olabiliriz. | Open Subtitles | والآن .. ربما نكون قد عادلنا هذه الخلايا بشكل دائم وربما نكون قد أوقفنا هذا التحول هذه المرة فقط |
Buraya temelli yerleşeceksiniz ve kasabanın size ihtiyacı olduğu her an hatasız bir şekilde hayvanlarla ilgileneceksiniz. | Open Subtitles | سوف تستقران هنا بشكل دائم وسوف ترعيان الحيونات دون فشل كلما احتاجت هذه البلدة لكما |
İyileşmiş Kaplan köpekbalığı bu cumartesi, temelli olarak okyanusa salınmış. | Open Subtitles | هناك قرشٌ نمري مؤهل تم إطلاقه بشكل دائم إلى المحيط هذا السبت |
Annem ve babam boşanıyor bu yüzden annem temelli olarak burada kalacağımızı söyledi. | Open Subtitles | ، أمي و أبي تطلقا فالآن تقول أمي أننا مضطرون للعيش هنا بشكل دائم |
Biraz daha kaynaşırsak, sonsuza kadar birbirimize yapışık kalacağız. | Open Subtitles | إذا التصقنا أيّ أبعد، نحن سَنُدْمَجُ بشكل دائم سوية. |
Şimdi, bize bu insanların sonsuza kadar bir deliğe atılmadıklarına dair nasıl bir garanti verebilirsin? | Open Subtitles | الان , ما هي الضمانات التي يمكنك اعطائها لنا بأن هؤلاء الناس لن يبقوا هكذا بشكل دائم |
Hayatını kalıcı olarak değiştirecek bir konuda sana neden mi danışmadım? | Open Subtitles | لماذا لا أستشير لكم في قرار بشكل دائم قد تغير حياتك؟ |
5 dosya da sabahın erken saatlerinde kalıcı olarak silinmiş. | Open Subtitles | وكانت الملفات الخمسة بشكل دائم حذف في وقت سابق اليوم. |
Bugüne kadar geçirdiğimiz en berbat tatilin anısına, ...otel lobisinden Sonsuza dek ödünç alınmış vazoyu sunuyoruz. | Open Subtitles | نقدم لكِ آنية الأزهار اقترضتها بشكل دائم من ردهة الفندق |
Başkan, resmi olarak bunun bir adalet meselesi olduğunu söylüyor ama aslında Hani Jibril'in Sonsuza dek... | Open Subtitles | رسميا، انه يدعو هذه مسألة عدالة بشكل غير رسمي يريد إسكات هاني جبريل بشكل دائم |
Felç geçirmiş ve düzenli olarak sosyalleşen erkekler -- bu yapabilecekleri en güçlü şey. | TED | لماذا الرجال المصابون بالسكتة ويلتقون بشكل دائم ذلك أمر في غاية القوة وبإمكانهم فعله. |
Mahkeme görevlilerine, vazifelerine karşı ihmalde bulunma karşılığında, düzenli olarak yüksek miktarlarda paralar ödüyordunuz. | Open Subtitles | كنت تنفق كثيرا من المال بشكل دائم لموظفي المحاكم ليقوموا بأمور ضد واجبهم |
Alışmasaydık, en küçük detayları bile her zaman fark ederdik. | TED | فإن لم تفعل ذلك سننتبه إلى كل تفصيل صغير بشكل دائم. |
Aslında tam zamanlı işle ilgilenip ilgilenmediğimi sordular bana. | Open Subtitles | حسنا,لقد سألوني ان كنت مهتما بالعمل بشكل دائم |
Biri süngerin yanında esrar içecek olsa eminim ki koku kalıcı bir şekilde emilmezdi, bayan. | Open Subtitles | سأعلم لو قام أحدهم بتدخين المخدرات بجانب الأسفنجة و الرائحة لن تمتصها بشكل دائم يا سيدتي |
Görünen o ki, birisi bu projeyi Tamamen sonlandırmak istemiş. | Open Subtitles | يشاهد مثل شخص ما أراد أن يضع هذا العملية بشكل دائم خارج اللجنة. |
İsteğin devam edebilmesi için objesinin sürekli olarak eksik olması gerekir. | Open Subtitles | لكي يستمرّ بالوجود الرغبة يجب أن تكون أهدافها غائبة بشكل دائم |
Benzer şekilde, sürekli hareket halinde olan atmosfer nedeniyle, astronomik kaynakları görmek çok zordur. | TED | و بشكل مشابه جداً بنفس الطريقة، انه لمن الصعب جداً رؤية المصادر الفلكية، بسبب الغلاف الجوي الذي يترك بشكل دائم |