"بشكل صحيح" - Traduction Arabe en Turc

    • doğru düzgün
        
    • düzgünce
        
    • Yanlış
        
    • doğru dürüst
        
    • Düzgün şekilde
        
    • uygun şekilde
        
    • doğru bir şekilde
        
    • - Doğru
        
    • doğrusunu
        
    • tam olarak
        
    • doğru yoldan
        
    • gerektiği gibi
        
    • doğru şekilde
        
    • düzgün bir
        
    • doğru olarak
        
    Mike, sen daha intihar antlaşmasını doğru düzgün açıklayamıyorsun bile. Open Subtitles مايك، أنت لا تَستطيعُ الإعْلان حتى حلف إنتحارِ بشكل صحيح.
    Sheldon, sana en basit işleri verdim ama birini bile doğru düzgün yapamadın. Open Subtitles شيلدون لقد منحتك أبسط الامور لتفعلها و لم تقم بأي منها بشكل صحيح
    Bana güçlü ve dirençli olmayı yeleğimi düzgünce ütülemeyi öğretti. Open Subtitles لقد علمتني القوة المرونة وكيف أقوم بكي صدرياتي بشكل صحيح
    Alzheimer Hastalığı, düzgün bir şekilde katlanmış olması gereken bir proteinin, bir tür karışmış origami şeklinde Yanlış olarak katlanması sonucu başlıyor. TED مرض النسيان يبدا حين يغير بروتين ينبغي ان يكون مطويا بشكل صحيح ليتمحور الي نوع من المنظومة الجنونية
    Bu yüzden her şeyi doğru dürüst ifade etmek bana zor geliyor. Open Subtitles .. ولذلك فمن الصعب بالنسبة لي للتعبير عن كل شيء بشكل صحيح.
    Bunun anlamı, beyni Düzgün şekilde biçimlenmemişti, çünkü kafatasının parçası eksikti. TED هذا يعني أن مخه لم يكن قد تكوّن بشكل صحيح لأن جزءً من جمجمته كان مفقودًا
    O gece konu mahallesindeki elektrik şeyi de doğru düzgün kapatılmamıştı. Open Subtitles وأقطاب الكهرباء تلك في الأحياء الفقيرة لم تكن محمية بشكل صحيح
    Bir anne olarak, çocuklarımın güne doğru düzgün başlamasını isterim. Open Subtitles كـ أم .. أريد أطفالي أن يبدأوا يومهم بشكل صحيح
    Jake, bu sefer doğru düzgün oynasan, iyi olur. Open Subtitles من الأحسن لك أن تقوم به بشكل صحيح هذه المرة
    Ben bir şeyler düşüneyim, sen de doğru düzgün düşündüğümde bana söylersin! Open Subtitles سافكر في اشياء، وأنتي ستخبريني عندما أفكر بشكل صحيح
    İlişkimize düzgünce başlayabilmek için en uygun zamanı beklemeliyiz belki de. Open Subtitles ربما علينا انتظار اللحظة المثالية لنتمكن من بدء علاقتنا بشكل صحيح.
    deneme şansım olmadığından, hepsinin düzgünce çalıştığından emin olmam gerek. TED العمل مع هذه الآلات الحاسبة، أحتاج لأن أتأكد من أنها تعمل جميعاً بشكل صحيح.
    Diğer değişiklikler hücrelerimizin işlevi düzgünce gerçekleştirmesiyle ilgili. TED كما تتمحور التغيرات الأخرى حول قدرة الخلايا على العمل بشكل صحيح.
    "Ben böyle demedim, sen Yanlış anladın" gibi şeyler de söyleyemezsin. Open Subtitles أنت لم تسمعني بشكل صحيح أو لم أقل ذلك ، لقد فهمتني بالخطأ
    Yanlış hatırlamıyorsam, dün akşam onları kullanarak bana nihai aydınlanmayı öğretiyordun. Open Subtitles السبب ، إذا كنت أتذكر بشكل صحيح ، ليلة أمس كنت استخدامها لمحاولة علمني التنوير في نهاية المطاف.
    Evet, en son gittiğimde, eğere Yanlış hatırlamıyorsam... Open Subtitles حسناً.. المرة السابقة إذا لاحظت بشكل صحيح
    Ve doktor raporları gösteriyor ki bu kırık hiç doğru dürüst iyileşememiş. Open Subtitles ولدي تقرير الدكتور الذي يظهر ان الكسر لم يلتئم ابدا بشكل صحيح
    Babamı öldüren bomba için sana doğru dürüst bir teşekkür bile edemedim. Open Subtitles انا لم اشكرك بشكل صحيح لأعلامك لي بقنبلة السيارة التي قتلت والدي
    Oksijenimizin hastane boyunca Düzgün şekilde dağıtıldığından emin ol. Open Subtitles تأكّد ان الأوكسجين ينشر بشكل صحيح في المستشفى.
    Onları uygun şekilde düzene sokmazsam iki saat içinde sokakların altını üstüne getirirler. Open Subtitles إذا لم أقبض عليهم بشكل صحيح سوف يفجرون الشارع في ساعتين
    Bu aslında Notre Dame'ın doğru bir şekilde kaydedilen bir posteri. TED هذا في الحقيقة ملصق لكاتدرائية نوتردام الذي تم تسجيله بشكل صحيح
    Acıtması gerekiyor mu? - Doğru yaparsak acıtmaz. Open Subtitles هل من المفروض أن يؤلم ليس إذا أدخلناها بشكل صحيح
    İlk başlarda birçok çocuk gibi bir şeyler hecelediler. Ancak daha sonra bir topluluğun parçası olarak, diğer kişilerin doğru şekilde nasıl söylediklerini duydular ve hemen doğrusunu kaptılar. TED ولكن لأنهم كانوا جزءًا من مجتمع، رأوا أشخاصًا آخرين يتهجؤون الكلمات نفسها بشكل صحيح فنطقوها بشكل صحيح.
    Özür dilerim baba. tam olarak hatırlayamadığım için özür dilerim. Open Subtitles آسفة يا أبي آسفة لأنني لا أستطيع التذكر بشكل صحيح
    Babana bunu, doğru yoldan yapacağımızı söyle. Open Subtitles أخبرْ أبّاكَ نحن يَعْملُ هذا بشكل صحيح طريقاً.
    Bu bölgede suç düşük seviyededir. Herşeyi gerektiği gibi yapıyoruz. Open Subtitles الجريمة قليلة في هذه الدائرة نحن نفعل الأشياء بشكل صحيح
    Devam edebilirsin. Her şeyi yeniden yapabilirsin ama bu sefer doğru şekilde. Open Subtitles يمكنك المضي قدماً إفعل كل شيء من جديد، ولكن إفعله بشكل صحيح
    Ancak eninde sonunda tekrarlanan kasılmalar sırasında sistemi düzgün bir şekilde yeniden başlatmak için kas hücresinin zarının yakınında anında uygun durumda bulunan potasyum, sodyum ve kalsiyum iyonlarının yeterli miktarda yoğunluğu olmayabilir. TED ولكن في النهاية، وخلال تكرار عملية انقباض وانبساط العضلات قد لا تتوفر تركيزات كافية من أيونات البوتاسيوم أو الصوديوم أو الكالسيوم على الفور بالقرب من غشاء الخلية العضلية لإعادة ضبط النظام بشكل صحيح.
    Uranyum gibi. Güçlü ve doğru olarak işlenirse kurtuluşumuz olabilir. Open Subtitles انه مثل اليورانيوم , قوي واذا تحكمت به بشكل صحيح

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus