bağımsız olarak çalışıyorlardı ve hiçbir yere varmıyorlardı. | TED | وكانوا يعملون بشكل مستقل ولم يصلوا الى نتيجة ما |
Tıpkı kamu yerleri gibi işleyen, devlet tarafından para alan fakat bağımsız olarak yürüyen bir yer. | TED | و كل ذلك سيتم عمله في اطار النظام التعليمي العام، و يتم تمويله من الموازنة العامة، لكنه يدار بشكل مستقل. |
Ayrıca bağımsız olarak gerilebilen yapılar inşa edebilirler. | TED | ويمكنها كذلك بناء هياكل مرنة بشكل مستقل |
Evet, artık orada çalışmıyor onlar için Serbest çalışıyor ve kesinlikle hâlâ Los Angeles'ta. | Open Subtitles | لم يعد يعمل هناك ولكنه يعمل بشكل مستقل لهم ولازال في لوس أنجلوس |
Şimdi Serbest takılıyoruz ve belki hizmetlerimizden yararlanmak istersin. | Open Subtitles | والان نعمل بشكل مستقل أعتقدت انك قد سمعت عن هذا الآمر |
Hakkında bulabildiğimiz tek şey... zengin, iyi eğitimli... ve tamamen deli olduğu. | Open Subtitles | أنه غنى بشكل مستقل ومثقف جيدا ومجنون كليا |
Aurora kollarını taliplerinden bağımsız olarak atarken zarif ve sakin olabilir. | TED | تكون أورورا بعض الأحيان أنيقة ومقيّّدة، تلقي بذراعيها بشكل مستقل عن خاطبيها. |
Onlar bağımsız olarak iki yıl bunu araştırdılar ve sonuçlarını 1999'da Science dergisinde yayınladılar. | TED | استغرق عملهم حوالي سنتين بحث الموضوع بشكل مستقل ومن ثم نشر نتائجهم في مجلة العلوم في 1999. |
Akım durduğunda, ölü kurbağa dış güç kaynaklarından bağımsız olarak canlanır. | Open Subtitles | بعد إزالة التيار الضفدع الميت يجب أن يحتفظ بالصور المتحركة لكن بشكل مستقل عن مصادر الكهرباء الخارجية |
Havadaki müthiş çevikliklerinin altında yatan neden kanatlarını birbirinden bağımsız olarak çırpabilmeleridir. | Open Subtitles | رشاقتهم الكبيرة في الجو تأتي من قدرتهم على تحريك كل زوج من أجنحتها بشكل مستقل تماما. |
Gözler hayvanlar aleminde birbirinden bağımsız olarak en az 40 farklı şekilde evrilmiştir. | Open Subtitles | العين تطورت بشكل مستقل 40مرة على الأقل، في مملكة الحيوان. |
Şimdi, yavaşça ve dikkatlice silahını kaldır parmağını avucundan ve kolundan bağımsız olarak çalıştır ve nazik ve kayıtsız bir biçimde tetiği çek. | Open Subtitles | لذلك ببطء وعناية ارفعي سلاحك اجعلي إصبعكي يعمل بشكل مستقل عن قبضة يدكِ وذراعك |
Gruptan bağımsız olarak tek doğrulayabildiğimiz internet sitesi olan bir çocuk oldu. | Open Subtitles | كل ما أمكننا التحقق منه بشكل مستقل عن المجموعة كان طفلا مع موقع على الإنترنت |
Benim de bağımsız olarak test edebileceğim kanıttan bir örnek getirmeyi ihmal etmişsiniz sanırım. | Open Subtitles | يبدو أنك أهملت تضمين عينة من الدليل والتي كان بإمكاني فحصها بشكل مستقل |
Patronunuzun dul eşi ve İngiliz Hükümeti adına bağımsız olarak ölümünü araştırıyorum. | Open Subtitles | أنا هنا للتحقيق في وفاة رئيسك بالعمل بشكل مستقل بالنيابة عن أرملته والحكومة البريطانية |
Her neyse ordu beni kovdu. Ben de Serbest çalışmaya başladım. | Open Subtitles | على اي حال، الجيش اخرجني لذا اصبحت بشكل مستقل |
Çeşitli finans şirketlerinde Serbest olarak çalışmış. | Open Subtitles | ويعمل بشكل مستقل مع مجموعة من الشركات المالية |
Serbest ateş! | Open Subtitles | بشكل مستقل.. إطلقوا كما تشاءون |
Serbest ateş! | Open Subtitles | بشكل مستقل.. إطلقوا حسب الموقف |
Hakkında bulabildiğimiz tek şey zengin, iyi eğitimli ve tamamen deli olduğu. | Open Subtitles | كل مانعرفه عنه أنه غنى بشكل مستقل ومثقف جيدا |