"بشكل مناسب" - Traduction Arabe en Turc

• uygun bir şekilde
• düzgünce
• düzgün bir şekilde
• doğru dürüst
• doğru düzgün
• uygun şekilde
• doğru bir biçimde

Gücüne uygun bir şekilde geldiysen endişe edecek bir şey olmamalı.
لا ينبغي أن تقلق بهذا، لو حصلت على القوة بشكل مناسب

Onun için biraz para harcayalım ve doğumunu uygun bir şekilde kutlayalım diyorum.
لذلك أعتقد انه يجب أن ننفق القليل و نحتفل بميلاده بشكل مناسب

Belki de torunu olacağı için heyecanlanmış ve düzgünce olaya motive olmamı istiyordur.
ربما أنّها متحمسة لأجل أن تحظى بحفيد تريد أن تدفعني بشكل مناسب ألا يخيفك ذلك ؟

Artık seni düzgünce koruyacağız, güvenli bir yere götüreceğiz.
سنحميكِ بشكل مناسب من الآن فصاعدا وسننقلكِ مكان آمن

Evet ve bunun şirket için önemini biliyor olsaydım düzgün bir şekilde hallederdim.
نعم، ولو كنت أعلم أهميتها للشركة لكنت تعاملت مع الأمر بشكل مناسب

Humus ve votkayla doğru dürüst kutlarız sanmıştım.
إعتقدت بأننا سنحتفل بشكل مناسب بالحمص و الفودكا

Arabayı durdur, şunu doğru düzgün çalıştıralım.
أوقف السيارة فلنجعل هذا الشيء يعمل بشكل مناسب

Eğer biraz daha ısınmış olsaydım, sana uygun şekilde zehirli bir cevap verebilirdim.
,لو كنتُ دافيء أكثر لكان لدي ردٍّ سامٌ بشكل مناسب

İnsanlar doğru bir biçimde motive edilirse, ...neler yapabileceklerini aklın almaz.
سوف تتفاجىء عمّا يمكن للناس القيام به إذا تمّ تحفيزهم بشكل مناسب

Oğlunuzla uygun bir şekilde ilgileneceğinize güvenebilirim değil mi?
أنا واثق أنك ستتعامل مع ابنك بشكل مناسب, صح؟

Yonge caddesindeki Bay Acoustic'e soygundan hemen önce soyguncular büyük bir parti elektronik malzemenin uygun bir şekilde alınacağını söylediler.
وعد بأنّ يكون مسروقاً، وعد أنّ يستقبل شحنة هائلة من الألكترونيات بشكل مناسب

Kendisiyle sizin uygun bir şekilde ilgileneceğinizi düşündüm.
أعتقد أنك قد ترغب في التعامل معها بشكل مناسب

Eşyalarıma baktığında hep anlıyorum. uygun bir şekilde yerlerine koymuyorsun.
.أعرف دوماً عندما تنظر إلى أشيائي .فإنّك لا ترجعهم بشكل مناسب

İkiniz de ebeveynlerinizin boşanmalarıyla düzgünce baş edebilme için bu çevreden kurtulmalıyız.
محتاجون ان تخرجوا من هذه البيئة لكي نتعامل بشكل مناسب مع طلاق والديكم

[Tanrı?] Birisi koşulları düzgünce açıklayana dek, Tanrının varlığı konusundaki soruyla karşılaşmak istemiyorum.
[الإله؟] أنا أرفض أن أسأل إن كان هناك إله حتى يقوم أحدهم بتعريف هذه الكلمة بشكل مناسب.

Teknolojiyi tüm problemlerimizin çözümü olarak görmek yerine, bu problemlerin aslında ne olduğunu gösteren bir rehber olarak görmeliyiz ki böylece onlar hakkında düzgünce düşünüp çözüm bulabilelim.
نحتاج أن نكف عن التفكير في التكنولوجيا كحل لكل مشاكلنا، ولكن نفكر فيها كدليل لمعرفة ما هي تلك المشاكل بالفعل، لكي نبدأ بالتفكير فيهم بشكل مناسب ونبدأ في مواجهتهم.

Ama o yer ve orada bulunanlar düzgün bir şekilde teşhis edilemezler.
لكن ذلك المكان وتلك البقايا... لم يكن لها أن يتم التعرف عليه بشكل مناسب

Bu olayı düzgün bir şekilde yapabileceğimizden bile emin değilim.
لست متأكّدة أننا سنفعلها بشكل مناسب.

Oliver evinizde doğru dürüst yemek yiyemediğini söyledi.
...قال لي أوليفر أنه لا يشعر أنه يمكن أن يأكل بشكل مناسب في شقّتكَ

Tony'nin onu doğru düzgün sevmediğini, ama senin sevdiğini ve tatlı olduğunu bulup, onu deli gibi sevmesinin çok boktan bir durum olduğunu söyledi.
قالت أن طوني لا يحبها بشكل مناسب كما تفعل انت وهذا صعب، لإنها تحبه جدا بالرغم من ذلك

Çünkü uygun şekilde korkmak çok zor.
لأنه من الصعب جدا ليكون خائفا بشكل مناسب.