"بشهادتك" - Traduction Arabe en Turc

    • tanıklık
        
    • ifade
        
    • İfadende
        
    Sen tanık sandalyesinde ayağa kalkıp tanıklık yapılacağını düşünüyorsun,Hepsi bu kadar mı? Open Subtitles أتعتقدين أنك بمجرد أن تقفين على المنصة وتدلين بشهادتك ، ينتهي الأمر؟
    Başka bir davada tanıklık yapmak için Westin'da kalıyorsunuz değil mi? Open Subtitles أنت تقيم في فندق ويستن بينما أنت تدلي بشهادتك هنا نعم
    Kendi davanıza karşı tanıklık etmek istemezseniz mahkeme bunu anlayışla karşılar. Open Subtitles إن المحكمة سوف تساندك إذا كنت ترغب فى التراجع عن الإدلاء بشهادتك كشاهد ضد قضيتك أنت
    -2 ay saklanır, sonra ifade verirsin. Open Subtitles شهرين.سوف نخبأك لمدة شهرين, وبعدها تدلي بشهادتك.
    Eğer ifade vermzsen karının bir hiç uğruna ölmüş olacağını düşündün mü hiç? Open Subtitles هل أخذت بعين الاعتبار أنك إن لم تدلي بشهادتك فإن زوجتك تكون قد ماتت بلا فائدة؟
    Söyleyin, Bayan Kelly, acaba Bay Harrison'la bir anlaşma yaptınız mı burada tanıklık ederseniz, belki hakkınızdaki suçlamalar düşer mi? Open Subtitles أخبريني مس كيلي .. أعقدت اتفاقا مع السيد هاريسون ؟ ربما لاسقاط التهم عنك بشهادتك هنا اليوم ؟
    Meclis Araştırma Komisyonu huzurunda tanıklık etmeniz için çağrıldınız. Oturumlara başlanmış. Open Subtitles تم استدعائك الي الكونغرس للادلاء بشهادتك
    Eğer bu davada tanıklık etmen gerekirse ve... kurbanın ailesinden biriyle ilişkin ortaya çıkarsa... bütün iş bozulur. Open Subtitles ولو طلب منك أن تدلي بشهادتك في هذه القضية الأمر كله سينكشف لو اكتشف أحدهم أنك كنت متعلق
    Bence eyalet başsavcılığı için tanıklık yapmalısın. Open Subtitles أظن أن عليك أن تقوم بالإدلاء بشهادتك لمصلحة مكتب المدعي العام للولاية
    tanıklık et biz de seninle ilgilenelim. Open Subtitles ادلى بشهادتك و سنعمل على أن يتم الإعتناء بك
    tanıklık etseydin, iki ya da üç yıl ceza alacaktın. Open Subtitles لو أنّك فقط أدليت بشهادتك ، ربما كنت ستحصل على سنتين ، أو ربما ثلاث سنوات
    Sırf eski karına ulaşmak için tanıklık etmek istedin. Open Subtitles هو أنك وافقت علي ان تدلي بشهادتك كي تتعقب زوجتك السابقة
    Arkadaşınız Elisha lehine tanıklık yapmak için mi buradasınız? Open Subtitles أنت هنا للإدلاء بشهادتك بصفتك صديقاً لإليشا؟
    Jüri heyetinin önünde tanıklık etmeni istiyoruz. Open Subtitles نريدك أن تُدلي بشهادتك أمام هيئة المحلفين عليا
    Bak, tanıklık etmezsen jüri sadece bu davayla alakalı gerçekleri duyar. Open Subtitles اسمع، إن لم تدلي بشهادتك فإن هيئة المحلقين ستستمع فقط إلى الحقائق المتعلقة بهذه القضية
    Hayır, hayır. Aslına bakarsanız ülkenin hemen her yerinde ifade verdiniz. Open Subtitles لا ، لا ، في الـواقع ، لـقد أدليت بشهادتك في جميع أنحاء البلاد
    Kocanız ifade vermek istemediğinizi biliyor, ama birden bire öngörülemez oluyorsunuz. Open Subtitles زوجك يعرف كنت قد مترددة فى الإدلاء بشهادتك ولكن ستدلين بها فجوة
    Sizin ifade vermek durumunda kalmanızdan bahsetmiştik ama tahminimizden daha önce olabilir. Open Subtitles أعرف بأنّنا تحدّثنا بأنك عليك أن تدلين بشهادتك لكنة من الممكن أن يحدث أقرب مم نتوقع
    Soruşturma kurulu önünde ifade vermeni istiyoruz. Open Subtitles تحتاجين للإدلاء بشهادتك أمام هيئة المحلفين
    - Bayan Jennings, ifade vermenizi istiyoruz. Open Subtitles آنسة جينينغز, سنحتاج منك الإدلاء بشهادتك في المحكمة.
    İfadende bunun sadece ilk aşama olduğunu söylemişsin. Open Subtitles لكن بشهادتك قلت أن تلك هي المرحلة الأولى

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus