Şok tabancası! Eyvah eyvah. Ben göğsünden vurmaya çalışmıştım aslında, aile mücevherlerinden değil. | Open Subtitles | سأصعقك, سأصعقك اللعنة من الواضح, اني كنت احاول ان اطلق بصدره |
Aynı senin gibi bir kabile üyesinin kendini bir kavak ağacına, göğsünden metal kancalarla asmasını izledim. | Open Subtitles | لقد راقبت أحد أفراد القبيلة ، يُشبهك كثيراً كان مُعلقاً من شجرة حور قطنية مع وجود خُطافات لحم بصدره |
Babamı; bu güçlü, atletik, enerjik adamı çıplak göğsüne kablo sarılmış hâlde görmek yürek parçalayıcıydı. | TED | كان من المفجع رؤية والدي، ذلك الرجل القوي الرياضي النشيط، مستلقًا على السرير والأقطاب الكهربائية موصلة بصدره العاري. |
Manny Cortez. Ne yazık ki, biri göğsüne bir 45 kalibrelik yerleştirmiş. | Open Subtitles | ماني كورتس، للأسف شخص ما وضع رصاصة من عيار 45 بصدره |
Birden göğsünü tuttu ve gökyüzünden aşağı düşmeye başladık. | Open Subtitles | لكن بعدها، أمسك بصدره قم بدأنا نسقط من السماء |
Göğüs tüpüne ihtiyacı var yoksa bildikleriyle mezara gidecek. | Open Subtitles | يحتاج أنبوبة تنفس بصدره أو سيموت والتخابرات ستموت معه |
göğsünde bir kesik açmam lazım ama onu olabildiğince sabit tutmalısınız. | Open Subtitles | يجب أن أصنع شقاً بصدره وأحتاجكم أن تجعلوه ثابتاً قدر الإمكان. |
Aynı senin gibi bir kabile üyesinin kendini bir kavak ağacına, göğsünden metal kancalarla asmasını izledim. | Open Subtitles | لقد راقبت أحد أفراد القبيلة ، يُشبهك كثيراً كان مُعلقاً من شجرة حور قطنية مع وجود خُطافات لحم بصدره |
göğsünden vurulmuş. Cesette bir tek giriş yarası ve iki kurşun var. | Open Subtitles | جثّة رجل ذكر أثر طلقة نارية بصدره |
intiharcınız göğsünden vurulmuş. | Open Subtitles | رجلك الذي قام بالقفز تلقى رصاصة بصدره |
göğsünden tek bıçak darbesiyle ölmüş. | Open Subtitles | توفّي إثر طعنة يتيمة بصدره |
göğsünden pompalı tüfekle vurulmuş. | Open Subtitles | مطلقٌ عليه النار بصدره |
Oğlunuz göğsüne bir bomba bağlayıp sınıfındaki öğrencileri rehin aldı ve ölmüş annesini görmek istiyor. | Open Subtitles | قيد أبنك قنبله بصدره و أختطف زملاءه و يطلب رؤيه والدته الميته |
Çocukken, surat yapıp ağacın tekine tırmanırdı ve ben onu aşağı indirmeye çalıştığımda göğsüne yumruk atıp bana kükrerdi. | Open Subtitles | عندما كان طفلاً، تسلّق شجرة لشدّة إستيائه، وعندما حاولتُ إنزاله، أمسك بصدره وبدأ بالصراخ عليّ. |
- Bak, eğer bir adam göğsüne bir bomba bağlamışsa hayatının bir önemi olmadığına inanıyordur. | Open Subtitles | انظري، لو أن شخصًا ما ربط قنبلة بصدره فلابد أنه يعتقد أن حياته لا قيمة لها |
- Bak, eğer bir adam göğsüne bir bomba bağlamışsa hayatının bir önemi olmadığına inanıyordur. | Open Subtitles | انظري، لو أن شخصًا ما ربط قنبلة بصدره فلابد أنه يعتقد أن حياته لا قيمة لها |
Çocuk göğsünü tutuyormuş, belki kan basıncı yükseldi. | Open Subtitles | الطفل أمسك بصدره ضغط الدم كان مرتفعاً. |
Nefes alamıyormuş gibi göğsünü tuttu. | Open Subtitles | وأمسك بصدره, كأنه لم يستطع التنفس |
Eğer gerçek anlamda göğsünü delip bir kamışla çekip çıkarmam gerekse bile. | Open Subtitles | حتى لو توجب علي حفر حفرة بصدره وسحبهابواسطةقشة ! |
Göğüs lenfatik sistemini kontrol edeceğiz. | Open Subtitles | سنتفقد الجهاز اللمفاوي بصدره |
Göğüs lenf sistemini de kontrol ettik. | Open Subtitles | فحصنا الجهاز اللمفاوي بصدره |
Bir doktor çağır. Yol kazıcının göğsünde ağrı var. | Open Subtitles | ، أستدعى الطبيب حفار الطريق عنده آلام بصدره |
Arkamı döndüm, Gitomer orada yatıyordu, göğsünde bir bıçakla. | Open Subtitles | إستدرت وشاهدت جيتمور على كرسي اللعبة وسكين مغروزة بصدره |