"بصدره" - Traduction Arabe en Turc

    • göğsünden
        
    • göğsüne
        
    • göğsünü
        
    • Göğüs
        
    • göğsünde
        
    Şok tabancası! Eyvah eyvah. Ben göğsünden vurmaya çalışmıştım aslında, aile mücevherlerinden değil. Open Subtitles سأصعقك, سأصعقك اللعنة من الواضح, اني كنت احاول ان اطلق بصدره
    Aynı senin gibi bir kabile üyesinin kendini bir kavak ağacına, göğsünden metal kancalarla asmasını izledim. Open Subtitles لقد راقبت أحد أفراد القبيلة ، يُشبهك كثيراً كان مُعلقاً من شجرة حور قطنية مع وجود خُطافات لحم بصدره
    Babamı; bu güçlü, atletik, enerjik adamı çıplak göğsüne kablo sarılmış hâlde görmek yürek parçalayıcıydı. TED كان من المفجع رؤية والدي، ذلك الرجل القوي الرياضي النشيط، مستلقًا على السرير والأقطاب الكهربائية موصلة بصدره العاري.
    Manny Cortez. Ne yazık ki, biri göğsüne bir 45 kalibrelik yerleştirmiş. Open Subtitles ماني كورتس، للأسف شخص ما وضع رصاصة من عيار 45 بصدره
    Birden göğsünü tuttu ve gökyüzünden aşağı düşmeye başladık. Open Subtitles لكن بعدها، أمسك بصدره قم بدأنا نسقط من السماء
    Göğüs tüpüne ihtiyacı var yoksa bildikleriyle mezara gidecek. Open Subtitles يحتاج أنبوبة تنفس بصدره أو سيموت والتخابرات ستموت معه
    göğsünde bir kesik açmam lazım ama onu olabildiğince sabit tutmalısınız. Open Subtitles يجب أن أصنع شقاً بصدره وأحتاجكم أن تجعلوه ثابتاً قدر الإمكان.
    Aynı senin gibi bir kabile üyesinin kendini bir kavak ağacına, göğsünden metal kancalarla asmasını izledim. Open Subtitles لقد راقبت أحد أفراد القبيلة ، يُشبهك كثيراً كان مُعلقاً من شجرة حور قطنية مع وجود خُطافات لحم بصدره
    göğsünden vurulmuş. Cesette bir tek giriş yarası ve iki kurşun var. Open Subtitles جثّة رجل ذكر أثر طلقة نارية بصدره
    intiharcınız göğsünden vurulmuş. Open Subtitles رجلك الذي قام بالقفز تلقى رصاصة بصدره
    göğsünden tek bıçak darbesiyle ölmüş. Open Subtitles توفّي إثر طعنة يتيمة بصدره
    göğsünden pompalı tüfekle vurulmuş. Open Subtitles مطلقٌ عليه النار بصدره
    Oğlunuz göğsüne bir bomba bağlayıp sınıfındaki öğrencileri rehin aldı ve ölmüş annesini görmek istiyor. Open Subtitles قيد أبنك قنبله بصدره و أختطف زملاءه و يطلب رؤيه والدته الميته
    Çocukken, surat yapıp ağacın tekine tırmanırdı ve ben onu aşağı indirmeye çalıştığımda göğsüne yumruk atıp bana kükrerdi. Open Subtitles عندما كان طفلاً، تسلّق شجرة لشدّة إستيائه، وعندما حاولتُ إنزاله، أمسك بصدره وبدأ بالصراخ عليّ.
    - Bak, eğer bir adam göğsüne bir bomba bağlamışsa hayatının bir önemi olmadığına inanıyordur. Open Subtitles انظري، لو أن شخصًا ما ربط قنبلة بصدره فلابد أنه يعتقد أن حياته لا قيمة لها
    - Bak, eğer bir adam göğsüne bir bomba bağlamışsa hayatının bir önemi olmadığına inanıyordur. Open Subtitles انظري، لو أن شخصًا ما ربط قنبلة بصدره فلابد أنه يعتقد أن حياته لا قيمة لها
    Çocuk göğsünü tutuyormuş, belki kan basıncı yükseldi. Open Subtitles الطفل أمسك بصدره ضغط الدم كان مرتفعاً.
    Nefes alamıyormuş gibi göğsünü tuttu. Open Subtitles وأمسك بصدره, كأنه لم يستطع التنفس
    Eğer gerçek anlamda göğsünü delip bir kamışla çekip çıkarmam gerekse bile. Open Subtitles حتى لو توجب علي حفر حفرة بصدره وسحبهابواسطةقشة !
    Göğüs lenfatik sistemini kontrol edeceğiz. Open Subtitles سنتفقد الجهاز اللمفاوي بصدره
    Göğüs lenf sistemini de kontrol ettik. Open Subtitles فحصنا الجهاز اللمفاوي بصدره
    Bir doktor çağır. Yol kazıcının göğsünde ağrı var. Open Subtitles ، أستدعى الطبيب حفار الطريق عنده آلام بصدره
    Arkamı döndüm, Gitomer orada yatıyordu, göğsünde bir bıçakla. Open Subtitles إستدرت وشاهدت جيتمور على كرسي اللعبة وسكين مغروزة بصدره

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus