Yaptıkları en harika şeylerden biri en azından görsel olarak hatırladığım, yemek arama davranışıydı. | TED | وأحد أروع المناظر التي أتذكرها, أو على الأقل بصريا كان تصرفهم للبحث عن المؤونة |
Bu eşyalar kurbanların görsel olarak teşhis edilmesinde adli tıp ekipmanı olarak kullanıldı, bunun yanında devam eden savaş suçları davalarında çok değerli adli deliller olarak da kullanıldılar. | TED | تُستَعمل هذه الأشياء كأداة للطب الشرعي للتعرف بصريا على هوية الضحايا، لكنها تستعمل أيضا كأدلة شرعية قيمة في محاكمات الجرائم الحربية الجارية. |
Ve bu teknoloji gerçekten güçlü çünkü normalde dokunarak deneyimlememiz gereken bütün bu durumları görsel olarak ve müdahalesizce elde etmemizi sağlıyor. | TED | وبهذا فإن هذه التكنولوجبا قوية فعلا لأنها تأخذ مثل هذه الظواهر التي نمارسها عادة باللمس وتسمح لنا بالتقاطها بصريا وبدون احتكاك |
Bu düşünceyi görsel olarak göstereyim. | TED | دعوني أوضح لكم هذا الأمر بصريا. |
Diğer yollarla öğrenemediğim şeyleri, görsel olarak öğrenebildiğimi fark ettikten sonra, bu benim için bir stratejiye dönüştü, her şeyi anlayabilmek için taktiğim oldu. | TED | بسبب هذه الحقيقة أدركت أنني يمكنني تعلم الأشياء بصريا و ليس بطريقة أخرى غير ذلك أصـبـحـت هذه هي استراتيجيتي ونهجي لفهم كل شيء. |
Dünya boyunca, eğer gece çekilen resimdeki ışıklara bakarsak, bizi yanıltan tek şey, görsel olarak, dünyanın büyük bir bölümünün zaten inşa edilmiş gibi görünüyor olması. | TED | حسنا ، في جميع أنحاء العالم ، إذا نظرنا إلى الأضواء في الليل ، الشيء الوحيد المضلل بصريا هو أن يبدو ان معظم دول العالم قد بنيت. |
ile düşünüyoruz. görsel olarak düşünüyoruz, | TED | حواسنا. نفكر بصريا |
Bayan Groves'un bana gönderdiği reklam görsel olarak bir spam ile bire bir aynı. | Open Subtitles | (الاحداتيات التي اعطتني السيدة (جروفز. مطابق بصريا إلى صورة. ارسلت شيوعا كدعاية. |