"بصماته على" - Traduction Arabe en Turc

    • parmak izleri
        
    • parmak izi
        
    • parmak izlerini
        
    • da parmak
        
    • parmak izlerinin
        
    Ölen kadının evinde bulunan Pentagon'a ait gizli bir teçhizatta parmak izleri bulundu. Open Subtitles وجدت بصماته على شريحة سرية تابعه للبنتاغون إسترجعناها من منزل المرأة الميتة
    Bıçakta parmak izleri var. Buz dolabı üzerinde bir not. Open Subtitles وجدنا بصماته على السكين وورقة ملاحظة على الثلاجة
    Ayrıca bizim gözetimde tuttuğumuz bir şüphelimiz var... ..ki parmak izleri silahtaydı, ve hatta itiraf etti.. Open Subtitles الى جانب ذلك ، لدينا بالفعل احد المشتبه فيهم في الحجز الذي بصماته على سلاح الجريمة وأعترف
    Yoksa üstünde kan, her yerde parmak izi, cebinde cinayet silahı olan mı? Open Subtitles ام الشخص الملطخ بالدم و بصماته على كل شئ وسلاح الجريمه فى جيبه؟
    Silahta onun parmak izi, elinde de barut kalıntısı vardı. Open Subtitles وكانت بصماته على المسدّس، ورواسب الطلق الناريّ على يده
    Bir tanık çıktı, cinayet silahında da parmak izlerini bulduk. Open Subtitles كان هناك شاهد ووجدنا بصماته على سلاح الجريمة
    Polis raporları, Clay'in parmak izlerinin silahın üzeirnde olduğunu gösteriyor. Open Subtitles التقرير الجنائي يؤكد كانت بصماته على السلاح
    O her yerde, Howie. Bulmacaları, kapı pervazlarındaki parmak izleri... Open Subtitles إنـّي أراه بكلّ مكان، بصماته على عضائد الأبواب،
    Hayır. parmak izleri vardı, ama o da bunu biliyordu. Open Subtitles لا, بصماته على الحقيبة لكنه كان يعرف هذا
    Birkaç gün önceki klinik yangınında arabada onun parmak izleri çıktı. Open Subtitles حصلنا على بصماته على السيارة التي حجزتها من أن العيادة النار بضعة أيام.
    parmak izleri, Queens'de altı ay önceki bir soygundaki silahla eşleşti. Open Subtitles وُجدت بصماته على مسدس استخدم في عملية سطو منذ ستة شهور في كوينز
    45'liğin üstünde parmak izleri var. Tavanda silahlar var. Open Subtitles بصماته على المسدس من عيار 45.0 ثمة كيس من الأسلحة في السقف
    Cinayet silahında parmak izleri bulunmuş. Open Subtitles هارب؟ وجدوا بصماته على سلاح الجريمة
    Kendi dolabında parmak izi olması bir şeyi ispatlamaz. Open Subtitles بصماته على خزانته الخاصة لا يثبت أي شئ
    Spor malzemeleri mağazasının sahibi olan Harding de cinayet silahında neden parmak izi olduğunu açıkladı. Open Subtitles و " هاردينغ " الرجل الذي يعمل في متجر القطع لقد شرح لنا لماذا بصماته على سلاح الجريمة
    Yani parmak izi klavyede olabilir. Open Subtitles لذا يمكن أن تكون بصماته على لوح المفاتيح، لكنّ المشكلة...
    Ve silahın üzerinde parmak izlerini de teşhis ettik. Open Subtitles لقد تحققت أيضًا ان بصماته على المسدس.
    Sistemde parmak izlerini arattınız. Open Subtitles لقد طابقتم بصماته على قاعدة البيانات
    Lisa Bayle'nin vücudunda parmak izlerini bulduk. Open Subtitles فقد وجدنا بصماته على جثة ليزا بايل
    ellerine kan sürdülerse bıçağa da parmak izini almışlardır. Open Subtitles إذا كان من المنطق أنها سكبت الدماء على يده فقد وضعت بصماته على السكين
    parmak izlerinin Allen'ın ceketinin üstünde çıkması... cinayeti onun işlediğini göstermez. Open Subtitles ليس لأن وجدنا بصماته على سترة آلن يعني أنه قتله

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus