Zulüm gören siyah Güney Afrikalılar için sahte evraklar yaptı. | TED | وقام بصنع أوراق رسمية مزورة للمضطهدين السود في جنوب افريقيا |
Seyircinin önüne çıkmak, şarkı söylemek... Rap yapmak, tarzımı ortaya koymak. | Open Subtitles | أريد الوقوف أمام الجمهور وأقوم بصنع أغني بنفسي وأتمنى أن تعجبهم |
Çay, kahve yapar her şeyden konuşuruz. | Open Subtitles | و سنقوم بصنع الشاي الطازج و تكلم عن أي شيء فحسب |
Belki bir dahaki sefere, salata veya yeşillik yapmayı düşünebilirsin. | Open Subtitles | ربما يمكنك التفكير بصنع سلطة او خضروات في المرة القادمة |
Ben de seni izliyor olacağım, belki tanrı hortum yapmakla meşguldür, belki de yoktur. | Open Subtitles | وسأراقبك أيضاً بحالة أن يكون الرب مشغولا بصنع الاعاصير أو غير موجود |
Burada bay ve bayanlar için güzel deri eldivenler yapıyoruz. | Open Subtitles | سوف نقوم بصنع قفازات جلدية للسيدات والسادة |
Bu arkadaş ise köpeklerini dizmiş ve köpek piyanosu yapmış. | TED | و هذا الشخص وضع كلابه على شكل دائرة و قام بصنع پيانو كلبي |
Sorulara hazır olduğumda size haber vereceğim, teşekkürler. Bir Anti-Çoğalıcı silahı yaptın mı, yapmadın mı? | Open Subtitles | هل قومت بصنع سلاح مضاد للريبلكتورز أم لا؟ |
Ve bunu yapan çocuk Lego'dan bir delik makinası yaptı. | TED | والشاب الذي صنع هذا، قام بصنع ألة توزيع آلية من ليغو. |
Vergi memurları da öyle diyor. Mali açıdan çok başarılı Amerikan filmleri yaptı. | Open Subtitles | نعم اعلم لقد تم اختباره من الافضل لقد قام بصنع افلام ناجحة |
İlk yardımda bulundu, su ve yiyecek sağladı. Sığınak yaptı. | Open Subtitles | لقد قدمت لنا الاسعافات الأوليه, الماء وجدت طعام, وقامت بصنع مأوى لنا |
Böylece öğrencilerimle birlikte böyle bir cihaz yapmak için çalışmalara başladım ve size ilk sonuçlardan bazılarını göstermek istiyorum. | TED | لذا بدأت أنا وطلابي بصنع جهاز مماثل، وأريد أن أعرض لكم بعضًا من نتائجنا المبكرة. |
Bu yeniliğin amacı aynı anda gelişmiş teknolojileri, insanlar için daha ulaşılabilir ve daha ucuz yapmak. | TED | الابتكار المُقتَصِد هو أيضا يعني بصنع تكنولوجيا متقدمة أكثر معقوليّةً وأكثر من سهولةً في الوصول إلى عدد أكبر من الناس. |
Başka herkes bu şekerden evi yapar, ben de işe yarayacağım bir şey yaparım. | Open Subtitles | الجميع يقوم بصنع منازل الحلوى و أنا سأقوم بشيء مفيد في مكان أخر |
Max, şarap yapmayı niye çok sevdiğimi söylemiş miydim? | Open Subtitles | ماكس.. هل أخبرتك من قبل لماذا أستمتع للغاية بصنع الشراب؟ |
Kendi bebeğinizi yapmakla mı meşguldünüz? | Open Subtitles | أم كنتما مشغولين بصنع بعض الأطفال الخاصين بكما؟ |
Kalıba tunç dökmeden evvel alçıdan bir numunesini yapıyoruz. | Open Subtitles | قبل ان نعمل التمثال من البرونز نقوم بصنع عينة من الشمع |
Eve geldiğinde kendisini öyle iyi hissediyormuş ki yeni bir şeyler deneme arzusu duymuş ve mutfağında hoş koku ve saç yağlarıyla deneyler yapmış. | TED | وحقيقة أنها تعود لبيتها كل يوم سعيدة هو من قادها للبدء في التجربة بصنع العطور وزيوت الشعر في مطبخها. |
Bunları kendin mi yaptın? | Open Subtitles | هل قمتي بصنع هذه؟ أين أخذتي هذه الصوره لي؟ |
Ayrıca birde yönetim odası yarattık. Kyoto, Japonya'dan ince işcilik yapan bir marangoz işe aldım, ve onunla binamıza 60 parça mobilya yapması için sözleşme imzaladım. | TED | كما انشأنا قاعة للمجلس. و استأجرت صانع اثاث فاخر من كيوتو، اليابان، كلفته بصنع 60 قطعة من الاثاث لمبنانا. |
İnsanlar katil robotlar yapıyor ringe koyuyor ve hangisinin hayatta kalacağını izliyorlar. | Open Subtitles | يقوم الناس بصنع آليين ويضعوهم معاً بالحلبة، ويراقبون أيّاً منهم سيخرج منصراً. |
Kartondan bir kontrol paneli yaparak başladım, | TED | بدأتُ بصنع لوحة التحكم من الورق المقوى. |
Sonra planları ele geçirip daha az zamanda ve yarı maliyetle kendi gemimizi yapacağız. | Open Subtitles | ثم سنحصل على المخططات ونقوم بصنع سفينتنا الخاصة بوقت أقل وبنصف التكلفة |
Ve konuştuğum herkes çok normal görünüyordu. Böyle bir kasedi yapacak türden insanlar değillerdi. | Open Subtitles | و كلهم تفاجئوا و كأنهم لم يقوموا بصنع الشريط مثل هذا |
Bir keresinde babam, bizim garajın yolunu tek başına... öğütülmüş cam kırıklarını akçaağaç şurubuyla yapıştırarak yapmıştı. | Open Subtitles | في أحد المرات قام أب بصنع نهاية الممرات بمادة قيقب الزجاج |
Aslında bir grafik yaptım. Ben birçok grafik yapıyorum. | Open Subtitles | في الواقع ، قمت بصنع رسم بياني أصنع الكثير منها |