bağırarak söyleme. Karım buna kızabilir. | Open Subtitles | لا تقل ذلك بصوت عالي زوجتي قد تفقد صوابها |
Biliyor musun Peyton, aslında bu kadar yüksek sesle müzik dinlememen gerek. | Open Subtitles | اتعلمين بايتون كان يجب عليكي عدم تشغيل الموسيقى بصوت عالي |
Kurt o zaman en iyi kısmını ısırır ve ulur ki ... diğer kurtlar da onun Sesini duyup çabuk gelsinler diye, sonra kanı koklar, yırtar ve parçalara ayırır... ..o zaman ötekiler de gelir. | Open Subtitles | عندما يعضه الذئب ستحرق لسانه لذا سيعوي000 بصوت عالي فعندما تسمعه الذئاب الاخرى سيأتون ويمزقونه ارباً |
Onu incitebileceğimi düşünmek içimi kemiriyor. Çok sesli çiğniyorsun. | Open Subtitles | يؤلمني أن بإمكاني أن أجرح مشاعرها أنت تمضغ بصوت عالي |
Ah, Tanrı aşkına! Bu bir reklam kampanyası! | Open Subtitles | بربكم، إنها مجازفة دعائية للصراخ بصوت عالي |
Yine de ben gerçek olduğunu düşünüyordum, ona da dedim "O kadar sesli konuşma, göstericiler duyacak" dedim. | Open Subtitles | مع ذلك، خلت أنها حقيقة وأخبرتها ،لا تتحدثي بصوت عالي" "فالمؤديين سيسمعونك |
sanırım buna ihtiyacım yok Daha yüksek sesli konuş. | Open Subtitles | لست بحاجة إلى ذلك ، أعتقد تحدث بصوت عالي |
Bu ismi yüksek sesli söylemek bile güçlü hissetmemi sağlıyor. | Open Subtitles | ببساطة , عند قول الكلمة بصوت عالي يجعلني أشعر بالقوة |
"İlk başlığı bağırarak okumak sıklıkla yapılan bir hatadır." | Open Subtitles | أول عنوان رئيسي يُقرأ بصوت عالي غالباً غير صحيح |
En azından sen yandaki masada bağırarak konuşan iki yabancı adam gibi değilsin. | Open Subtitles | عالأقل انت لست رجلين أجنبيين يتكلمون بصوت عالي في الححرة المجاورة |
Yeteri kadar yüksek sesle bağıramıyorum Max. | Open Subtitles | لا أستطيع بأن أصرخ بصوت عالي بما فيه الكفاية ، ماكس |
O kadar yüksek sesle çalıyoruz ki, insanların kulaklarını kanatıyoruz. | Open Subtitles | نحن نغني ونعمل بصوت عالي في الحقيقية نحن نجعل طبلات الاذن تنزف من شدة الصياح |
Ben televizyon seyrederim. Alt katta. Sesini açarak. | Open Subtitles | سأذهب بالأسفل وأشاهد التلفاز , بصوت عالي جداً في الدور السفلي حيث لا يمكنني سماع أيّ شيئ |
Sesini alçalt lütfen. Ben şu orospuyla konuşuyorum. | Open Subtitles | ـ أنت تتكلمين بصوت عالي ـ أتكلم عن عاهرة بنصف عمرك |
Son gelen müziği Çok sesli çaldı. | Open Subtitles | آخر رجل كان يعمل لدينا وضع الموسيقى بصوت عالي جداً |
Avukatımın telefonu hızlı arama listemde allah aşkına. | Open Subtitles | محاميي على زر الاتصال السريع، للبكاء بصوت عالي. |
Bu kadar sesli konuşma! | Open Subtitles | لا تتكلم بصوت عالي |
- Bayan Preeti, Daha yüksek, herkes duymalı. | Open Subtitles | " أنسة "بريتي بصوت عالي كي يستمع اليك الجميع |
Babam da bana şarkı söylerdi, yüksek sesli ve ayarsız, fakat... | Open Subtitles | أبّي كان يغنّي لي، غير منسّق بصوت عالي وجدا، لكن. . |
Eğer çekincelerin varsa, duyalım. AVN ol. Bu "Açık ve net" demek. | Open Subtitles | إذا كان لديك أي مانع فإني مستعد لسماعك بصوت عالي وواضح |
Mahkûm edilmiş aşka dair şarkılar yazacağım gecenin ölü karanlığında bile söyleyeceğim bağıra bağıra | Open Subtitles | سأكتب أغاني عن حب محكوم عليه بالفشل وسأغنيه بصوت عالي وسأغنيه بصوت عالي حتى في أعماق الليل |
Bugün iyi bir toplantıyı kaçırdın. Sesli bir şekilde yalan söyledim ve sonra da odadaki tek dürüst adamın ruhunu parçalara böldüm. | Open Subtitles | لقد كذبت بصوت عالي ثم حطمت روح الرجل الصادق الوحيد في الغرفة |
Ama gürültülü ve yabancı dildeyse tam seyircinin bayıldığı türde bir hikaye ortaya çıkar. | Open Subtitles | لكن إذا غنيت بصوت عالي وبلسان أجنبي في تلك المشاهد الرومانسية وقصة الحب |
Sonunda sesli olarak bunu söylemek çok güzelmiş. | Open Subtitles | إنه شعور جيد جداً بأن أقول ذلك بصوت عالي |
- Yüksek sesle tatlım, seni duyamıyorum. | Open Subtitles | . حسنا ، تكلمي بصوت عالي ، عزيزتي . انا لا اسمعكِ . لقد قلتُ لا |