Elindeki malın bir kısmını toptan satmak istesen Frank... | Open Subtitles | سأفكر بصوت عالي إذا أخذت جزء من بضاعتك |
malın yerini tespit ettik. | Open Subtitles | تم تحديد مكان بضاعتك |
malını getirdik işte. | Open Subtitles | إنظر يا رجل , لدينا بضاعتك لما لا ننتهي من هذا و حسب؟ أليس كذلك؟ |
Kız öylesine senin Malı kokluyordu zaten. Yer mantarı arıyor sanki. | Open Subtitles | لقد كانت تشمشم فقط حول بضاعتك لأنها كانت تبحث عن الأكمام |
Malının fena bir şey olduğunu duydum adamım. | Open Subtitles | مهلاً، لقد سمعتُ بأنّ بضاعتك جيّدة يا رجل إذن ، أخرج من هنا |
Malınız biraz hasara uğramış. | Open Subtitles | -أتوجد مشكلة ؟ لقد تعرضت بضاعتك إلى بعض الأذى |
Biliyor musun, eğer Andy yerine gerçek bir kaçakçı tutmuş olsaydık paketimiz olması gerektiği gibi geliyor olurdu. | Open Subtitles | أتعرف ، إن كُنت عينت مهرب حقيقي بدلاً من (أندي) ؟ بضاعتك كانت ستأتي كما هو مُفترض |
Gidip mallarını çaldığım adama... "Hey dostum, mallar işe yaramaz çıktı" mı diyeyim? | Open Subtitles | بالتأكيد لا أستطيع العودة لعند الرجل سأكرر ما قلته لك أن بضاعتك غير جيدة |
Hey mallarınızı başka yerde satın. | Open Subtitles | بع بضاعتك في مكان آخر. |
Çünkü gerçek malın yerini biliyorum. | Open Subtitles | -لأني أعرف أي هي بضاعتك الحقيقية |
Eğer malıma kefil olacaksam arada bir denemem lazım. Onlar senin elinde tutuğum malın değil. | Open Subtitles | 268)} .فسيكون عليّ تجربتها بين الفينة والأخرى - .إنّهن لسن بضاعتك حتى تتعامل معها - |
Dinle Boyd. malın bende. | Open Subtitles | إسمع أنا أحمل بضاعتك |
Çünkü çok acıkmaya başladım. Dinle Boyd. malın bende. | Open Subtitles | إسمع أنا أحمل بضاعتك |
Şöyle yapıyoruz, sen malını ona getiriyorsun o da bir deniyor. | Open Subtitles | سنسير على النحو الآتي، أنت ستجلب بضاعتك إليه، وهو سيأخذ عينات منها |
- Yani malını 10 defa test etmen gerekti Chester? | Open Subtitles | إذن، توّجب عليك تجربة بضاعتك عشر مرات ؟ |
Kendi malını içmek çok akıllıca, ha? | Open Subtitles | أذكى من أن تشرب بضاعتك |
Malı buradan, L.A.'den mi alıyorsun? | Open Subtitles | إذًا، تحصل على بضاعتك من هنا في "لوس أنجلوس"؟ ذلك عملي. |
Fazla Malı nereden alıyordunuz? | Open Subtitles | من اين تحصل على بضاعتك الزائدة؟ |
Malının esas değerini bil, çünkü az önce kazıklandın. | Open Subtitles | اعرف قيمة بضاعتك لأنني استغليتك للتو. |
Malınız hakkında onunla konuşmak isteyeceğinizi düşündüm. | Open Subtitles | -كــنت أظـن أنـه ستود الحديث معـه عـن بضاعتك |
Biliyor musun, eğer Andy yerine gerçek bir kaçakçı tutmuş olsaydık paketimiz olması gerektiği gibi geliyor olurdu. | Open Subtitles | أتعرف ، إن كُنت عينت مهرب حقيقي بدلاً من (أندي) ؟ بضاعتك كانت ستأتي كما هو مُفترض |
Pekala, tacir arkadaşım. Hadi gidip mallarını satalım. | Open Subtitles | حسناً، صديقي التاجر دعنا نذهب لنتفقد بضاعتك |