"بضاعتي" - Traduction Arabe en Turc

    • malımı
        
    • mallarımı
        
    • malım
        
    • malı
        
    • mal
        
    • Malımın
        
    • mallarımın
        
    • Oxy
        
    • malıma
        
    • Mallarım
        
    • mallarıma
        
    malımı buraya getirtecek kadar özel birisi olmalı. Open Subtitles أن تلك الفتاة مميزة لكي تأتي وتعطيني بضاعتي
    Yani olay gayet basit. Ya bana malımı verirsin ya da paramı verirsin. Open Subtitles الآن الآمر بسيط إما تعطيني بضاعتي أو تعطيني نقودي
    Çekici bir teklif, ama mallarımı piyasadaki herhangi biri alabilir. Open Subtitles انه عرض مغري.. ولكن بضاعتي متاحه مجاناً للجميع كل يوم..
    Yani malım gitti ve şimdi bu adamlar beni öldürecek. Open Subtitles اذاً بضاعتي اختفت والان هؤلاء الرجال سيقتلوني
    Burada malı tanıtıyorum, sen oradan lafımı kesiyorsun. Open Subtitles ‫فقد كنت أعرض بضاعتي ‫ولكنك بدأت بالتحدث مع الفتاة
    Benim adımı duymadığını söyleyemezsin çünkü sizin adamlar gidip millete bizim mal, onunkinden ucuz demiş. Open Subtitles لا تقلّ لي أنك لم تسمعّ بشاني، لأنكم يا رفاق تذهبون للخارج وتخبرون الناس بأن بضاعتكَ أرخص من بضاعتي.
    Malımın nerede olduğunu söylersen seni bu dertten kurtarırım. Open Subtitles اخبرني اين تكرن بضاعتي وينتهي الأمر
    Envanterimin iyi durumda, mallarımın yerli yerinde olduğunu sen söyledin. Open Subtitles لقد قلت بنفسك بأن لدي مخزون ثابت، وكافة بضاعتي وضعت جانبا.
    Çünkü kıçına mı sokarsın, kıçından mı çaktırtırsın umurumda değil ama malımı sınırdan geçirme sorumluluğu sende. Open Subtitles لكنني لا يهمني إن كان ظهرك أو مؤخرتك أنت المسؤول عن إعادة بضاعتي عبر الحدود
    - Bütün malımı kaybettim. Tayfamdan biri öldürüldü. Open Subtitles فقدت كلّ بضاعتي ، وأحد أعضاء طاقمي قد قُتل
    Nereden siktir olup geldiysen oraya geri dönebilirsin ya da burada keyfine bakar, benim malımı satar ve %30 pay verirsin. Open Subtitles يمكنك إن ترجع من حيثما أتيت، أو تبقى مرتاحًا هنا وتبيع بضاعتي وتدفع لي منهّا 30 بالمائة.
    Karşılığında uçakla sınırdan mallarımı geçiririm. Open Subtitles في المقابل، يسمحون لي بإستخدام طائراتهم حتى يمكنني تريب بضاعتي عبر الحدود.
    Senin aksine, mallarımı en fazla para verene satmam ben. Open Subtitles بعكسك، أنا لا أعرض بضاعتي لأي أحد يمكنه أن يدفع أعلى مقدم أتعاب.
    mallarımı sınırdan çıkarmak için yeni bir yöntem istiyorum. Open Subtitles أريد.. طريقة جديدة لتمرير بضاعتي عبر الحدود.
    - malım yanmak üzere. Open Subtitles بضاعتي على وشك الإحتراق كلياً
    Benim malım demek istedin herhâlde? Open Subtitles هل تقصدين بضاعتي ؟
    - malım nerede? - Siktir git. Open Subtitles والآن أين بضاعتي
    Ben ticari malı, kokain olan bir işadamıyım. Open Subtitles انا رجل اعمال يصدف ان بضاعتي هي الكوكائين ,
    Çalıntı mal almaktan. Benim mallarımı. Open Subtitles لأستلامه بضاعة مسروقة ، كانت بضاعتي
    Malımın uçakta olduğundan emin ol ve bizi buradan götür. Open Subtitles تأكد من بضاعتي و غادر على الفور
    O alçaklar buraya uçar gibi daldılar ve en iyi mallarımın pek çoğunu aldılar. Open Subtitles المختلين يأتون مسرعين إلى هنا يأخذون الكثير من بضاعتي الجيدة
    Gıda ve İlaç Bürosu ve Florida kanunları ile ilgili konuşmaların kendi bölgemde Oxy satışlarımın neden düştüğünü açıklamıyor. Open Subtitles الآن تقولون أن منظمة الدواء وقانون الولاية لا يفسر لماذا مبيعات بضاعتي أوقفت في مقاطعتي الشرعية بالتصويت
    Sen kendi işini beceremedin diye benim malıma el mi koyacaksın? Open Subtitles حسناً، و تسرقون بضاعتي لأنكم لم تستطيعوا إدارة عملكم يا رجل؟ أخرجوه من هنا.
    Benim, gemiyle Shikuti Köyü'ne gelecek bazı Mallarım var ve en az 2 yıl daha gelmeye devam edecek. Open Subtitles بضاعتي من المتوقع أن تصل بالسفينة في قرية شيكوتي وستستمر بالوصول لسنتان على الأقل
    Yanlış anlamayın ama bir yandan mallarıma göz kulak olurken diğer yandan telefonla sipariş alamam. Open Subtitles لا أقصد إهانة، ولكن لا يمكنني تلقي طلبات الهاتف إن كنتُ أحرس بضاعتي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus