Sabah bulunan kalıntılardan kurbanlarını fazla tutmadığını biliyoruz. | Open Subtitles | من البقايا التي اكتشفناها هذا الصباح نعرف انه لا يحتفظ بضحاياه طويلا |
Bu da öldürmeden önce kurbanlarını takip ettiği anlamına geliyor. | Open Subtitles | مما يعني انه قد يكون تربص بضحاياه قبل ان يقتلهم حسنا, ان كانت تلك هي الحالة اريد ان اذهب الى آخر مسرح جريمة |
kurbanlarını öldürmeden önce onlarla saatlerce oynamayı sevdiği için ona Örümcek diyorlar. | Open Subtitles | انه يطلقون عليه العنكبوت لانه يحب ان يتلاعب بضحاياه لساعات قبل ان يقتلهم |
Dr. Nolan'ın incelediği ikinci katil kurbanlarına böyle yapardı. | Open Subtitles | هذا القتل الثاني الذي وصفته في الكتاب هذا ما فعله بضحاياه |
O sürede kurbanlara ne yaptığını biliyoruz. | Open Subtitles | نعرف ما يفعله بضحاياه خلال ذلك الوقت |
Bay Owen kurbanlarıyla hep yalnız kalmayı beceriyor. | Open Subtitles | مستر أوين دائما يتدبر الأمور لينفرد بضحاياه |
Sihirbaz kurbanlarını eğri büğrü bir kütüğün oradaki bir yer altı mağarasında tutuyormuş falan. | Open Subtitles | و عن بعض الجذوع الملتوية القديمة في حفرة تحت الارض حيث احتفظ الرجل السحري بضحاياه في أقفاص عملاقة |
Şüpheli kurbanlarını kaçırma, avlama ve saklama işini hep ormanda yapıyor. | Open Subtitles | هــذا المجرم يصطاد، يخطف، ويحتفظ بضحاياه في الغابة |
Muhtemelen eğitimsiz, ama yine de kurbanlarını kandıracak kadar etkileyici. | Open Subtitles | و هو على الأرجح غير مثَقَف لكنه ساحر بما فيه الكفاية للإيقاع بضحاياه |
kurbanlarını bu şekilde alıkoyup, ...bu kadar vahşi bir şekilde saldıran birisinin, ...insan hayatına pek saygısı olduğu söylenemez. | Open Subtitles | ا,ه,اى شخص قد يقوم باختطاف و التلاعب بضحاياه هكذا بشكل عنيف بهذا الشكل,ليس لديه تقدير للحياه البشريه |
Dearduff damla sesini sever. Kanlar içindeki kurbanlarını hatırlatırmış. | Open Subtitles | "ديردوف" يُحب صوت قطرات المياه ذلك يُذكره بضحاياه وهم ينزفون |
Ve kurbanlarını manipüle etmek heyecanının bir parçası. | Open Subtitles | والتلاعب بضحاياه هو جزء من التشويق |
Nightingale'in kurbanlarını izlediğini biliyoruz. | Open Subtitles | نعرف أن العندليب يتربص بضحاياه |
kurbanlarını izliyor demek. | Open Subtitles | كان يتربص بضحاياه |
kurbanlarını izlediğini de biliyoruz. | Open Subtitles | ونعرف أنه يتربض بضحاياه |
kurbanlarını izlediğini biliyoruz ve iki gün sonra Amanda Baldwin'i kaçıracak. | Open Subtitles | نعرف أنه يتريص بضحاياه وفي غضون يومين سيختطف (أماندا بالدوين) |
Mantıklı. kurbanlarına psikolojik ve fiziksel işkence yapmak cinsel haz veriyor. | Open Subtitles | هذا منطقي إنه يحصل على الإشباع الجنسي من إلحاق الأذى النفسي والمعاناة الجسدية بضحاياه |
Ayrıca, erkek kurbanlarına cinsel tacizde bulunuyor. | Open Subtitles | كما أنه يتحرش جنسيا بضحاياه من الذكور |
Oscar Shales'in kurbanlarına yaptıklarından sonra, onu kim suçlayabilir ki? | Open Subtitles | (أعني بعد كل ما فعله (شايلز بضحاياه من سيلومه؟ |
Yani kurbanlarıyla daha önce tanıştı. | Open Subtitles | ذلك يعني انه يلتقي بضحاياه مسبقا كيف؟ |