birkaç dolar bana o müşterinin telefonunu ve adresini verir. | Open Subtitles | و مقابل بضعة دولارات أعطاني هاتف و عنوان تلك الزبونه |
Ne bulurlarsa bulsunlar. birkaç dolar onları susturmaya yeterdi. | Open Subtitles | بضعة دولارات لتبقيهم صامتون مهما كانت الأشياء التي يجدونها |
Onun için sana birkaç dolar ve oğlun için birkaç kart vereyim de Ally'ye o kartı annemin ona verdiğini söyleyeyim, yaşlı kadını mutlu etmiş oluruz. | Open Subtitles | مسنة لم لا أعطيك بضعة دولارات وعندها يتسنى لك شراء المزيد من البطاقات لابنك وعندها اقول لآلي ان أمي أعطتها إياها وندخل السرور لقلب المرأة المسنة |
Ama binlerce insanı huzursuz edeceksin altı üstü değersiz bir kaç dolar uğruna. | Open Subtitles | ولكنك ستزعج آلاف الناس، فقط لتربح بضعة دولارات بائسة. |
Bir kaç papel ver de bana ATM'ye gitmekten kurtar. Ne zaman geri alacağım? | Open Subtitles | فقط أعطني بضعة دولارات وفّر عليّ الذهاب إلى جهاز صرف النقود |
Taksi çağırmalıyım, biraz para versene. | Open Subtitles | أنصت، يجب أن أستقل سيارة أجرة، يلزمني بضعة دولارات |
Hem de nasıl. Üstelik sigara kullanmıyorsan ayda sadece birkaç dolara patlar. | Open Subtitles | سيدهشك الأمر ، لو أنك لا تدخن سيكلفك الأمر بضعة دولارات شهرياً |
birkaç dolar alıp onun masasında oynayayım. | Open Subtitles | دعني آخذ بضعة دولارات وسأذهب للعب على طاولته |
Eve birkaç dolar girmesinden zarar gelmez. | Open Subtitles | إن بضعة دولارات إضافية في المنزل لن تؤذي |
Joe Namath imzalı bir top birkaç dolar eder sanırım. | Open Subtitles | وهناك وقعت الكرة من جو نامتر يجب أن تكون قيمتها بضعة دولارات. |
Açgözlü piçler birkaç dolar daha kazanacağım diye insanları tehlikeye atıyor. | Open Subtitles | اوغاد جشعين يضعون الناس في الخطر من اجل الحصول على بضعة دولارات |
- Evine bakacak olursak birkaç dolar kazanmış gibi. | Open Subtitles | لو أخذنا منزله بعين الإعتبار، فقد جنى بضعة دولارات. |
Biraz bronzlaş, bir de payetli elbise birkaç dolar kazanabilirsin. | Open Subtitles | احصل على رذاذ تان وبعض الترتر و هل يمكن جعل بضعة دولارات. |
birkaç dolar için cimrilik etme. | Open Subtitles | لا تكن بخيلاً بسبب بضعة دولارات.. |
birkaç dolar için yeğenin hayatını mı mahvedeceksin? | Open Subtitles | يدمر حياته من أجل بضعة دولارات ؟ |
Eminim bunu birkaç dolar için yapmaya değer. | Open Subtitles | أَنا متأكّدُ بأنه يساوي بضعة دولارات. |
birkaç dolar eder ki anca. | Open Subtitles | لابد أن تكون قيمته بضعة دولارات |
Neden sana fazladan birkaç dolar vermiyorum? | Open Subtitles | لما لا اعطيكِ بضعة دولارات اضافية؟ |
Zeki ve dürüst olduğunu söyledi bu yüzden bizi tanıştırması için ona bir kaç dolar verdim. | Open Subtitles | قال بأنك كنت ذكي وصادق، لذا دفعتُ له بضعة دولارات لعمل التقديم. |
Sonra tanığa bir kaç dolar verip gitmiş. | Open Subtitles | بعدها، دفع للشاهد بضعة دولارات ثمّ مضى بطريقه |
Bir çalıntı araba çetesinin başındaydı ve yıllar önce, ben hala çok içerken sen hayatıma tekrar girmemişken, bir kaç papel karşılığında getirdikleri araçların şasi numaralarını siliyordum. | Open Subtitles | إنّه يُدير عصابة سرقة سيّارات، وقبل سنوات، عندما كنتُ أثمل كثيراً، قبل عودتكِ إلى حياتي، كنتُ أمسح أرقام تعريف السيّارات التي جلبها لي مُقابل بضعة دولارات. |
Bana yemek için biraz para verir misin? | Open Subtitles | هل يمكن ان تقرضني بضعة دولارات من اجل الغداء ؟ انا مفتقر قليلاً |
birkaç dolara mal oldu ama sessiz kalacaklar. | Open Subtitles | الأمر يحتاج بضعة دولارات ، لكنهم سيبقوا هادئين في الوقت الراهن |