Yetim olduğumu, ucubenin teki olduğumu ve Tabii ki Japon olduğumu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف بأني يتيم. أعرف بأني قبيح. و بطبع أعرف اني ياباني |
- Tabii ki, sadece hastaneler bulundurabilir. | Open Subtitles | بطبع ، فقط المستشفيات مسموح لهم بأحتفاظ بها |
Tabii ki biliyorsun. Birinci sınıfa gidiyordu. | Open Subtitles | بطبع تعرفها لقد كانت طالبه سنه اولى |
Tabi ki öyle. Umarım ona hep göz kulak oluyorsundur. Ona kimsenin dokunmadığından emin ol. | Open Subtitles | بطبع هي، و من الأفضل لك ان تعتني بها و تأكد بان لا يلمسها أحد ما عداك انت |
Tabi ki buna inanmıyorum. Bu saçma. | Open Subtitles | بطبع انا لا اعتقد ذلك هذا سخيف |
Tabii ki var. Biz her şeyi . | Open Subtitles | بطبع يعجبك,جميعنا فى نفس الحاله |
Birincisi, Tabii ki yapar. | Open Subtitles | أولاً، بطبع أنه كذلك |
Tabii ki, keyfine bak. | Open Subtitles | بطبع أستمتع بـــ مسائك |
Tabii ki. O her şeyi verebileceğini söyledi. | Open Subtitles | بطبع لقد عرضت علي أي شيء |
Tabii ki öyleydin. | Open Subtitles | بطبع كنت؟ |
Tabii ki! | Open Subtitles | بطبع |
Tabii ki! | Open Subtitles | بطبع |
- Tabii ki gireceksin. | Open Subtitles | - بطبع ستفعل عزيزي . |
Tabii ki! | Open Subtitles | بطبع لا |
Tabii ki. | Open Subtitles | بطبع |
Tabii ki. | Open Subtitles | بطبع. |
Tabii ki anlıyorum. | Open Subtitles | بطبع أني أتفهم |
Tabi ki. Şurda tüyümsü bir şeyi var. | Open Subtitles | بطبع ، لديه الشعر مثل الريش |
50 dolar için, Tabi ki evet. | Open Subtitles | ب50 دولار , بطبع نعم , فعلت |
Evet. Tabi ki eğleniyorum. | Open Subtitles | نعم ، بطبع |
Tabi ki. | Open Subtitles | بطبع. |