"بطريقتها" - Traduction Arabe en Turc

• yöntemiyle
• yöntemleri
• çapında
• yoluyla
• kendince
• yöntemleriyle
• bildiği yoldan
• kendine göre

Anne, büyükannemin her zaman her şeyi kendi yöntemiyle yapmayı sevdiğini bilirsin.
أمّاه, تعرفين أن جدّتي لطالما فضّلت أن تفعل الأشياء بطريقتها الخاصّة. أعرف.

Belki de bu eşyaların kendilerine has yöntemleri var. Ve onlarla ne yapacağımızı düşündürüyorlar.
و ربما، بطريقتها الخاصة هذه التذكارات تبقينا نتساءل ماذا سنفعل بها

Kendi çapında olağandışı biri.
لكنها فريدة من نوعها لكِن بطريقتها الخاصة

Fakat işleri kendi yoluyla halletmek için savaşmaktan da hiç vazgeçmedi.
ولكنها لم تتوقف عن المحاولة ان تفعل الاشياء بطريقتها الخاصة.

Haberi var ve kendince bize ödetmek istiyor.
هي تعرف ذلك وتريدنا أن ندفع بطريقتها الخاصة

Veterinere söyleyin, o köpeğe bir şey olursa beni de öldürsün. Yoksa Peggy beni bulur, kendi yöntemleriyle yavaş ve işkence yaparak öldürür.
اذا حدث شيء لذلك الكلب اخبري البيطري بان ينهي حياتي والا ستعود بيغي وتنهيها بطريقتها وسيكون موتا بطيئا ومؤلما

Ona bazı mektuplar yazdım. Yine kendi bildiği yoldan denemeye devam etti.
وأرسلت لها بعض الأحرف وماتزال تريد فعلها بطريقتها

Hepsi kendine göre güçlü ve kararlı ve çok istekli.
كل منهن بطريقتها الخاصة غاية في الشجاعة و الإصرار و غاية في اليأس لأجل المغامرة

Kendi yöntemiyle bununla başa çıkmak istiyor.
سوف تحاول وتتأقلم مع الوضع بطريقتها الخاصة.

Bayan Towler bir kardeşin kaybını kendi yöntemiyle atlatmaya çalışıyordu.
كان على الآنسة (تاولر) التعامل مع إختفاء أخيها بطريقتها الخاصة.

Grace de, ona yaptıklarını kendi yöntemiyle sindirmeye çalışıyor.
جريس) تحاول التفكير بما فعلوا بها) بطريقتها الخاصة لا.

Üzülme. İkinizin de kendinize göre yöntemleri var.
لا تأسفي، كلّ منكما تنجز الأمور بطريقتها الخاصّة.

Üzülme. İkinizin de kendinize göre yöntemleri var.
لا تأسفي، كلّ منكما تنجز الأمور بطريقتها الخاصّة

- Ayrı bir vaka ama seni seviyor. Kendi çapında tabii.
إنها امور كثيره ولكنها تحبك بطريقتها

Ralph bu durumu anlıyor. Celia da kendi çapında anlıyor.
(رالف) يفهم هذا (سيليا) تفهم هذا بطريقتها الخاصه

Kendi yoluyla fakat aynı amaç için...
بطريقتها الخاصة, لكن لهدف واحد

Yani Mona bize kendine özgü şifreli yoluyla sonraki hedefinin sen olduğunu söylemeye çalışıyor.
أذا (مونا) تحاول أخبارنا بطريقتها المريبة أنها تستهدفك

- Marmee de öyle yapıyor kendince.
كذلك تفعل امي بطريقتها الخاصه نعم

Aslında annen seni kendince seviyor Blair.
حسنا , والدتكِ تحبك بطريقتها يا بلير

Annemin de kendi yöntemleriyle söylediği gibi.
وهو ما قالته أمي لي بطريقتها الخاصة.

Biliyorsun, herkes kırık bir kalple kendi yöntemleriyle başa çıkar.
كما تعلمون، الجميع ... صفقات مع قلوب مكسورة في بطريقتها الخاصة.

Onu, kendi bildiği yoldan yakalaması gerekiyor.
وهي تريد النيل منه بطريقتها.

Şey, belki de onun kendine göre acı çekmesine izin vermelisin.
ربما عليك أن تبحث في نفسك عن طريقة كي تدعها تتخطى حزنها بطريقتها