Evet, ama iyi anlamda. Bana tokat atabilecek bir tek sen vardın. Seninleyken saçmalık yapamazdım. | Open Subtitles | نعم, لكن بطريقه جيده انت الشخص الوحيد الذي يصفعني, ليس هناك خلل بك |
Evet, biraz deli olduğunu söyledim ama iyi anlamda. | Open Subtitles | ولكن بطريقه جيده لقد أخبرتها بأنها بطريقه جيده صحيح؟ |
İnsanları ağlatmaya tekrar döneceksin ama iyi anlamda, çok yakında döneceksin. | Open Subtitles | ستعودين لجعل الناس يبكون ولكن بطريقه جيده قريباً |
İyi anlamda söyledim. | Open Subtitles | بطريقه جيده , كما تعلم |
Ama iyi anlamda. | Open Subtitles | ولكن بطريقه جيده |
- İyi anlamda mı yoksa kötü anlamda mı? | Open Subtitles | بطريقه جيده أو سيئه؟ |
Vay be, fena oldu bu. İyi anlamda yani. | Open Subtitles | عجباً , ذلك منتفخ بطريقه جيده |
İyi anlamda söylüyorum. | Open Subtitles | بطريقه جيده |